Emre Kongar'ın Resmi* İnternet Sitesi


Kitaplar

Green Bullet Makaleler

Green Bullet Articles in English

Sürekli Yazılar


 

MEDYA NOTU

 

EMRE KONGAR

 

MEDYANIN KORKUTUCU GÜCÜ: "ETÖ"NÜN ÖYKÜSÜ

 

Sevgili okurlarım, Türkçemizi, dilimizi çok seviyorum...

Derin bir kültürü, yüzyıllara dayanan uygarlıkları yansıtan bir dil...

Çok zengin; bir yazar için baha biçilmez olanaklar sunuyor...

* * *

Dil çok çok önemli...

Birbirimizle iletişim sağlamamızı, düşüncelerimizi, duygularımızı ifade etme aracı olmakla kalmıyor...

Bu duyguları, düşünceleri biçimlendiriyor da...

Kavramlar, terimler, sözcükler, deyimler, deyişler, atasözleri...

Bireylerin ve toplumların hem iletişimini sağlıyor, hem de onlar tarafından biçimlendirildiği gibi, onları biçimlendiriyor da...

Duygularımızı, düşüncelerimizi, ancak dilin bize sağladığı olanaklar, içine hapsettiği kalıplar çerçevesinde aktarıyor, iletişim kurabiliyoruz.

* * *

Türkçemizde "Deli" ve "Delilik" üzerine çok söz vardır.

Benim en çok sevdiğim ise şu:

"Bir deli kuyuya bir taş atar, kırk akıllı çıkaramaz..."

* * *

Medyanın, emniyetin de yönlendirmesiyle adını "Ergenekon" koyduğu bir soruşturma ve bir dava var.

Ergenekon'un bir çete adı olduğu iddia ediliyor ama davayı gören mahkeme, bunun resmi bir isim olmadığını, böyle bir örgütün varlığı hukuken saptanana kadar "iddia edilen" denmesi gerektiğini karara bağladı.

Daha önce de Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde resmen, böyle bir isim olmadığı ifade edilmişti.

Ne yazık ki, medyamız çoktan yargılamayı yapmış, hükmünü vermiş ve hem örgütün adını ETÖ (Ergenekon Terör Örgütü) olarak koymuş, hem de pek çok kişiyi bu örgütün üyesi ilan ederek mahkum etmişti.

* * *

"ETÖ" kısaltmasının da medyadaki gelişme öyküsü şöyle:

Önce bir belgeye dayandığı iddia edilerek "Ergenekon Lobi Örgütlenmesi" olarak lanse edildi.

Sonra "Lobi Örgütlenmesi" ifadesi, medyanın kararı ile yerini "Terör Örgütlenmesi" sıfatına bıraktı.

Daha sonra kısaca "Ergenekon Terör Örgütü" denmeye başlandı.

"Ergenekon Soruşturması" ve "Ergenekon Davası" isimleri günlük yaşamımıza girdi.

En sonunda da "ETÖ" ortaya çıktı.

Herkes de bunu kabullendi.

Çünkü aslında emrimizde olması gereken dil, bizi aynı zamanda tutsak alan da bir efendidir....

Propaganda ve dezenformasyon ustaları dilin bu "Tutsak alma" özelliğini iyi bilir ve çok büyük bir hünerle kullanır:

Toplum ve toplumsal bilinç, daha olayın başında "Ergenekon" sözcüğü ve bu sözcük üzerinden üretilen terimler ve bu terimlerin ifade ettiği kavramlar, "anlamlar" aracılığıyla medya tarafından tutsak alındı.

* * *

Bir gazete yazsa mesele yok...

Bir kanal söylese sorun olmaz...

Ama tüm medya, bütün gazeteler, televizyonlar, radyolar, dergiler aynı terimleri, kavramları, deyimleri, kullanmaya başlayınca, artık düzeltilmesi, geri döndürülmesi neredeyse olanaksız bir süreç başladı.

* * *

Aslında bu makaleyi bir "yanlışı düzeltmek için" değil, bir "durum saptaması" olarak yazdım.

Bu nedenle de yazımı, yukardaki "Bir deli kuyuya bir taş atar, kırk akıllı çıkaramaz..." sözünü değiştirerek bitirmek istiyorum:

"Kırk deli kırk kuyuya kırk taş atar, bir akıllı onları asla çıkaramaz..."

* * *

(Not: Bence bir yazar, o kırk deliye katıldığı zaman değil o taşları çıkarmaya soyunduğunda gerçek yazar olur...)


  Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.

Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta

Son güncelleme tarihi 15 Nisan 2024

Valid HTML 4.01 Transitional