Kitaplar Sürekli Yazılar Kitap Söyleşileri |
MEDYA NOTU
EMRE KONGAR
BAŞBAKANIN MEDYA SAVAŞLARI: "HOŞ GELDİN İSMAİL KÜÇÜKKAYA!"
Karamehmet Grubu'na bağlı Akşam Gazetesi'nin Genel Yayın Yönetmeni değişti: Serdar Turgut ayrıldı, yerine Ankara temsilcisi İsmail Küçükkaya geldi. Küçükkaya, meslektaşları tarafından sevilen, saygı duyulan, güvenilen, başarılı bir gazeteci. Nitekim gelir gelmez, yaptığı bir haberle de gündeme oturuverdi: Doğal gaz zamlarından ve bedava dağıtılan kömürün kalitesizliğinden dolayı hava kirliliğinin arttığına ilişkin somut, güzel, fotoğraflı bir haberdi bu. Başbakan, Deniz Feneri yolsuzluğunu dile getiren Doğan Grubu gazetelerine karşı gösterdiği öfkeyi, bu kez Akşam'a, daha doğrusu onun patronuna yöneltti. Hatta haberin ve fotoğrafın gerçekliğini de sorgulayarak, o mahallede doğal gazın bulunmadığını belirtti, gazete patronunu azarladı. Ama Akşam haberinin arkasında durdu ve yapılan araştırmalardan sonra haberin de fotoğrafın da gerçekleri yansıttığı ortaya çıktı: Sözü edilen mahallede doğal gaz vardı ama aileler, fiyatı yüksek olduğu için kullanmamış, verilen kalitesiz kömüre yönelmişti. Küçükkaya 21 Aralık tarihinde yazdığı yazıda Başbakan'a seslendi: "Bir gazetede eleştirel bir haber çıktığı zaman, ülkenin Başbakanı, o gazetenin patronuna meydan okuma anlayışını bırakmalıdır. Haberlerin, manşetlerin muhatabı patronlar değil, gazetecilerdir. "Büyük medya" veya "merkez medya" denilen kesim, iktidar, Ciner'in Sabah-atv Grubu'na el koyup onu kendi yandaşlarına devrettikten sonra küçüldü. Doğan Grubu ve Karamehmet Grubu "Merkez medya" kimliğiyle varlıklarını sürdürmeye çalışıyor. Bilindiği gibi "merkez medya", medyanın esas görevi olan "habercilik" konusunda fazla ödün veremez; verirse yaşayamaz. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Deniz Feneri yolsuzluğu haberlerinden dolayı Doğan Grubu'na, hava kirliği haberlerinden dolayı da Karamehmet Grubu'na savaş açmış, doğrudan sahiplerini suçlamıştır. Ama her iki olayda da haberler gerçek ve doğru olduğu için suçlanan gazeteler bu haberlerin arkasında durmuş ve sonunda haklı çıkmışlardır. Her ki haber olayında da, Başbakan'ın kişiliğine veya ailesine karşı bir saldırının bulunmayışı önemlidir. Haberler sadece nesnel habercilik ölçütlerine uygun olarak hazırlanıp sunulmakla kalınmamış, bireysel veya ailesel bir öznellik imasında da bulunulmamıştır. Buna karşın, Başbakan'ın olayı kişisel bir saldırı haline dönüştürmesi son derece dikkat çekicidir. Doğrudan patronları hedef alması ise bir "tehdit unsuru" olarak görülebilir. Ama bilmiyor ki, medyayı tamamen sustursa bile gerçekleri değiştiremez! Ne yolsuzlukları ne de hava kirliğini gizleyebilir. |
Tweet |
Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.
Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta
Son güncelleme tarihi 9 Eylül 2024