Emre Kongar'ın Resmi* İnternet Sitesi


Kitaplar

Green Bullet Makaleler

Green Bullet Articles in English

Sürekli Yazılar


 

MEDYA NOTU

 

EMRE KONGAR

 

NAZAN MOROĞLU'DAN HABER VAR

 

Geçen hafta, yeni Sosyal Güvenlik Yasası'nda kadınlara yapılan haksızlıklar karşısında suskun kalan kadın kuruluşlarını eleştiren yazım üzerine birkaç önemli yanıt aldım.

Bunlardan biri, bu konuda yaptıkları çalışmaları bilmediğimi, bunun da 'benim ayıbım' olduğunu ve asıl benim kadın hakları kuruluşlarını eleştirmemin hesabını vermem gerektiğini söylüyordu; amacım polemik olmadığı için bu mektubun üzerinde durmuyorum.

* * *

Sayın Nazan Moroğlu'ndan da iki mektup aldım.

Moroğlu yazımın onu niçin üzdüğünü şöyle anlatıyor:

"...Başta Medeni Kanun,TCK, İş K.; Anayasa değişiklikleri olmak üzere yasalaşma sürecinde kadın erkek eşitliğinin sağlanmasına yönelik çalışmalarımızı, (yazınızdan anlaşıldığı gibi) görünür kılamadığımız için; ülkemizde demokrasinin araç olarak kullanıldığı bir zihniyet egemen olduğu için; kadın erkek eşitliği demokrasinin temel kriteri olarak görülmediği için; siyaset kadınlara kapalı bir arena olduğu için; TBMM'ye giren az sayıda kadın milletvekilinin de etkisi olamadığı için; fazla seslerini çıkaramadıkları için...

...Yasalarla ilgili ne yazık ki bütün çabalarımız Meclisin kapısına kadar uzanıyor, içeri bir türlü tam anlamıyla yansıyamıyor.

Özellikle kadın nüfusunun (yaklaşık beş milyonu okuma yazma bilmeyen olmak üzere) % 84'ünün en çok ilkokul mezunu olduğu; iş bulma olanağının bulunmadığı dikkate alınmadan hazırlanan SOSYAL GÜVENLİK'TE REFORM ADINA yürürlüğe giren yeni yasa KADINLARIN (eğitim, istihdam vd.) KONUMU DİKKATE ALINMADAN HAZIRLANMIŞTIR. BU NEDENLE KADIN HAKLARININ ZEDELENMESİNE YOL AÇAN BİR SONUÇ DOĞURACAKTIR.

Çünkü yasalar hazırlanırken, Atatürk'ün kadın erkek eşitliği yol haritasını gözardı eden, bu nedenle gerçek demokrasiyi yerleştiremeyen erkek egemen TBMM kadınların sesini duymuyor, duyar gibi yapsa da dikkate almıyor.

'Ne kadar demokrasi, o kadar sivil toplumun etkisi, hele bir de demokrasi amaç değil, araç haline getirilmişse'.. bunu da biliyoruz.

Moroğlu'nun ikinci mektubu da şöyle:

"...Ülkemizde ne yazık ki demokratikleşme yolunda ilerleyememizin nedeni siyasi iradeden kaynaklanıyor.

Özellikle eğitim, istihdam ve siyasette kadın erkek eşitliğine yönelik gelişmeler demokrasiyi güçlendirecek, tabii bunun için kararlı bir devlet politikası gerek.

Ama söz konusu kadın hakları olunca, o parti ya da bu parti anlayışları da, kararları da pek farklı olmuyor....

Örneğin, Medeni Kanun değişikliği için kadın kuruluşları ve kadın hukukçular olarak verdiğimiz mücadeleyi anımsayacaksınız...

...Evet MK. değişti; Aile Hukukunda eşlere eşit haklar tanındı. Ama bu eşit hakların ekonomik yanı 'eşit paylaşım', mevcut evlilikler açısından eksik bırakıldı...

...Çünkü gerekçesine uygun biçimde Tasarıda 'bütün evlilikleri EVLİLİK TARİHİNDEN İTİBAREN' kapsayacağı belirtilen mal rejimi kuralları, TBMM Genel Kurulunda son anda verilen bir önerge ile 'KANUN YÜRÜRLÜĞE GİRDİĞİ TARİHTEN İTİBAREN kapsar' şeklinde değiştirildi. Böylece yeni Medeni kanunun sağladığı eşit paylaşım yaklaşık 17 milyon evli kadın için geçerli olamadı.

Yeni MK yürürlüğe girdiğinde mevcut olan evliliklerde, kadınların yaşadıkları mağduriyetin kaldırılamamış olmasını; sadece kadın kuruluşlarının etkisizliği diyerek açıklamak acaba hakkaniyete uygun mu? Erkek egemen siyasetin hiç kusuru yok mu?

Aynı şekilde sosyal güvenlik konusunda çıkarılan yasada kadınların mağduriyeti görmezden gelenler, kadın haklarını göz ardı edenler değil mi? Kadınların eğitim-istihdam durumunu dikkate almayan ve mağdur olmalarına yol açacak bir yasanın SOSYAL DEVLET ilkesiyle bağdaşmayacağını belirten yoğun uyarıcı, eleştirel raporlar gönderildiği halde.

Çünkü 'Siyaset Kadınlara Kapalı'; 'Kadın Milletvekilleri Sayılarının Azlığı Nedeniyle Etkili Olamıyorlar'; 'çağdaş erkeklerin büyük çoğunluğu siyasette kotaya karşı çıkıyorlar'; 'kadınlar da mücadele ederek siyasete girsin diyorlar, hem de parti içi demokrasinin olmadığı bir yerde.'..."

* * *

Sevgili okurlarım, Moroğlu'nun mektubundan da anlaşıldığı gibi, insan hakları, kadın hakları ve demokrasi bir bütün.

Kadına "ikinci sınıf vatandaş" muamelesi yapan bir iktidar "demokratik" diye nitelenebilir mi?


  Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.

Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta

Son güncelleme tarihi 2 Aralık 2024

Valid HTML 4.01 Transitional