Kitaplar Sürekli Yazılar Kitap Söyleşileri |
MEDYA NOTU
EMRE KONGAR
MEDYANIN VE YAZARLARIN AHLAK SINAVI
Bazı yazarlar, 28 Şubat döneminde, bir ifadeye eklenen bölümlere dayanılarak, sansüre uğradı, karalandı, işlerini yitirdi. Bu olay, topluma bu yanlış ve kasıtlı bilgileri verenlerin sorumluluğunda yaşandı. Daha sonra gerçekler ortaya çıkınca hem bu yanlış bilgileri üretenler hem de onlara inananlar son derece sıkıntılı durumlara düştüler. Şimdi bir garip dönem daha yaşanıyor. "Ergenekon" adı verilen soruşturma, yine bazı resmi makamlar ve iktidar yandaşı medya tarafından kötüye kullanılıyor. İktidara yakınlığıyla bilinen bazı gazeteler ve yazarlar muhbirliğe ve kışkırtıcılığa soyundu. Önce isimler yayınlanıyor, dedikodulara dayalı bir kamuoyu oluşturuluyor, daha sonra bu oluşturulan kamuoyundaki beklentilere göre gözaltına almalar başlıyor. Zaten gizli olması gereken ve ayrıca mahkemeden gizlilik kararı alınan soruşturma ifadeleri, sanıklar adliyeden çıktıktan yarım saat sonra gazetelerin istihbarat bürolarına ulaşıyor. Bu ifadeler, yalan yanlış düzenlemelerle manşetlerden yayınlanıyor. Daha iddianame ortada yok... Ama medyada kime kaç yıl ceza isteneceğine ilişkin haberler yer alıyor... Muhbirlerin ifadelerine dayalı suçlamalar gazetelerde, televizyonlarda... Birtakım belgeler, bilgiler manşetlerde uçuşuyor... Kim bilir iddianame yayınlanınca ne gibi çılgınlıklarla karşılaşacağız: Muhtemelen iktidar yandaşı medya ve yazarlar, yargısız infazları gerçekleştirip işi bitiriverecekler. İşin yargı sistemi ve polis ile ilgili yönleri, hiç kuşkusuz yargı mensuplarını, hukuk otoritelerini, akademisyenleri, kanun koyucuları ve siyasal partileri ilgilendiriyor: Yapılan yanlışların sorumlulukları hangi kişilerdedir; hangi kurumlardadır? Ortaya çıkan aksaklıklar nereden kaynaklanıyor? Bu aksaklıklar nasıl düzeltilir? Herhalde önümüzdeki günler ve hatta yıllar bu tartışmalarla ve çözüm yolları aramakla geçecek. Dinci çizgide, cinayetler için hedef gösteren, militan kışkırtıcılık yapan gazeteleri ve yazarları zaten biliyoruz. Beni asıl üzen, kitle gazetesi ve çok seyredilen kanal olma iddiasındaki yayın organlarının militan tutumları. Gittikçe geniş kitlelerin güvenini yitiriyorlar. Ve asıl üzüldüğüm nokta, 28 Şubat'tan en çok şikayet eden, haksızlığa uğradığını söyleyen yazarların bu karalama kampanyasında öncülük ve muhbirlik yapmaları... Ne demokrasi sınavını, ne meslek sınavını, ne de kişilik sınavını aşabiliyorlar... Yazık... Hem de çok yazık... |
Tweet |
Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.
Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta
Son güncelleme tarihi 30 Eylül 2024