Emre Kongar'ın Resmi^* İnternet Sitesi

Makaleler

Articles in English

Melih Aşık, 2 Ekim 2007 günü Milliyet'teki sütununda, Sabah gazetesinin Ankara temsilcisi Aslı Aydıntaşbaş'ın TMSF'nin atadığı yönetim tarafından görevden alınışıyla ilgili bir yazı yayınladı.

"Sabah'ın Ankara Temsilcisi Aslı Aydıntaşbaş, görevden alındığını internette insan kaynaklarının gönderdiği bir e-postada görüyor.

Genel Yayın Müdürü Ergun Babahan'ı arayıp konuşuyor. Meğer onun da bu işlemden haberi yokmuş. O da insan kaynaklarının mesajından öğrenmiş durumu...

Görülüyor ki, TMSF bu müesseseyi, genel yayın müdürünü adam yerine koymayarak hatta aşağılayarak yönetiyor. O da bunu kabulleniyor... Bu kendi bileceği iş..

Ne var ki, olayın diğer yanlarını TMSF Başkanı Ahmet Ertürk'e sormak gerekir...

Kendi atadığınız genel yayın müdürünü ezerek kurum içinde disiplini bozmanız bir yana...

Siz devlet portföyüne alınan diğer irili ufaklı işletmeleri de böyle mi yönetiyorsunuz?

Yönetimini aldığınız tüm işletmeleri en verimli ve düzenli şekilde yönetme sorumluluğunuz yok mu?

Yoksa bağımsız bir kurumun başında olduğunuz halde yönetimi iktidara mı bıraktınız?

Bu keyfilik nedir?"

Aslı Aydıntaşbaş, Sabah'ın Washington temsilcisiyken yazdığı haberleri ilgiyle okuduğum genç bir muhabir.

Sonradan Sabah'ın Ankara temsilcisi olunca da çok önemli haberlere imza attığı için dikkatle izlediğim bir gazeteci.

Görevden alındığını duyunca kendisini aradım. İşte telefonda, yazılma izni de vererek bana söyledikleri:

"TMSF, kendi görev alanının dışına çıkmıştır.

TMSF, satışa kadar bu grubu yönetmekle görevliydi. Oysa kırkın üzerinde atama yaptı.

Ayrıca editoryal müdahalelerde bulundu.

Bir ay sonra satılacak bir gazeteye böyle müdahalelerde bulunması yanlıştır.

Gazeteciliğe hakarettir."

TMSF'nin, 2007 seçimlerinden önce, hukuken çok tartışmalı ve mahkemelere gitmiş olan bir kararla Türkiye'nin ikinci büyük medya grubuna el koyması büyük bir demokrasi ayıbı olarak tarihe geçmişti.

Bu el koymayı, meslek ahlakına aykırı bulan Sabah gazetesinin Genel Yayın Müdürü Fatih Altaylı, Başyazar Mehmet Barlas ve köşe yazarı Yılmaz Özdil, gazeteden ayrılmışlardı.

Öğrendiğime göre, Aydıntaşbaş, 28 Eylül günü, bilgisayarında bir manşetlik haber üzerinde çalışırken, sekreteri kendisine TMSF'nin atadığı Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet A. Yaşin imzalı bir elektronik posta aldığını ve 28 Eylül itibarıyla gazeteden ayrıldığının bildirildiğini söylüyor.

Melih Aşık'ın yazdığı gibi, Genel Yayın Yönetmeni Ergun Babahan da olayı bu elektronik postadan öğrenmiş.

Aydıntaşbaş'ın görevden alınmasına kadar, (kendisinin de belirttiği gibi) kırktan fazla kişinin işine son verilmiş.

Bu arada Nazlı Ilıcak, Sabah'ta yazmaya, Fehmi Koru, atv'de program yapmaya başladı.

Bütün bunlar (değiştirilmek istenen) Anayasasında "Demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti" yazan Türkiye Cumhuriyeti'nde oluyor.

Bir de bu Anayasa değiştirilirse neler olur acaba?