Kitaplar Sürekli Yazılar Kitap Söyleşileri |
MEDYA NOTU
EMRE KONGAR
MUSTAFA SÖNMEZ'İN MEDYA RAPORU VE CUMHURİYET
Değerli ekonomist, araştırmacı, gazeteci Mustafa Sönmez, Türkiye'de medyanın ekonomik durumu hakkında bir rapor yayınladı. Çok önemli bilgiler içeren bu raporum bazı bölümlerini yerim elverdiği ölçüde siz okurlarımla paylaşıyorum: "Reklamcılar Derneği'nin verileri, 2006'da reklam harcamalarının yüzde 23 artış gösterdiğini ve 2 milyar 768 milyon YTL'ye çıktığını gösteriyor... Yüzde 10'un üstünde bir reel artış demek bu. Bu, aynı zamanda, 1,9 milyar dolarlık bir reklam harcaması demek... Bu, Türkiye milli gelirinin yüzde yarımına bile ulaşmayan bir reklam harcaması... Nüfus başına reklam harcamasının AB ortalaması 190 avro, ABD ortalaması 479 avrodur. Bizde 2006 reklam harcamasını avro olarak ifade edersek, toplam 1 milyar 550 milyon avrodur. Nüfus 72 milyon olduğuna göre, Türkiye'de kişi başına yapılan reklam harcaması 21,5 avroda kalmaktadır. Yani AB ortalamasının neredeyse onda 1'i." "Reklam harcamaları yeterince büyüyemeyen bir ekonomide haddinden fazla medya kuruluşu olursa ne olur? Tabii ki fiyatlar yerde sürünür... Türkiye'de 30 saniyelik bir TV spotunun prime time'da ortalama fiyatı 1.800 $ iken, Meksika'da 7.820 $, İngiltere'de 44.500 $, İspanya'da ise 18.900 $... Böyle olunca, medyada niceliği bol, niteliği kıt bir reklam furyası, daha doğrusu reklam kirliliği her mecraya hakim oluyor." "Gazete-dergi bayi satışlarından elde edilen gelirin ne kadar marjinalleştiğini anlamak için, medyanın hegemonik gücü Doğan Medya'nın bilançosuna göz atalım. 2006 yılı 9 aylık verilerine göre, Grubun toplam gelirleri içinde gazete-dergi satışları yüzde 11'lik paya sahip. 2006'nın tamamında 236 milyon YTL olduğu tahmin edilen Grup gazete-dergi satışlarının, Türkiye toplamının yüzde 40'ına ulaştığı DYH tarafından ifade edilmektedir. Bu durumda, Türkiye 2006 gazete-dergi satışının 590 milyon YTL'den ibaret olduğu söylenebilir. Eğer bu bilgi doğruysa, Türkiye medya gelirleri 2,7 milyar YTL'lik reklam ve 0.6 milyar YTL'lik satış gelirlerinden oluşmakta ve tüm sektör. 3,3 milyar YTL'lik bir pastayı paylaşmaktadır. Başka bir ifadeyle, sektör, yüzde 80 oranında reklamverenlerden, yüzde 20 oranında da okuyucudan gelen kaynakla ayakta durmaya çalışmaktadır. Ama bu kadar kaynakla sektörün (kendi) yağıyla kavrulması tabii ki mümkün olmamakta, medya sürekli sübvansiyon görmektedir." "Bu yüzde 80'i reklam gelirlerinden oluşan pastanın kaç mecra tarafından paylaşılmaya çalışıldığını bir kez daha hatırlatalım: 16'sı ulusal, 15'i bölgesel, 229'u yerel ölçekte yayın yapan 260 televizyon kanalı (53'ü kablolu). 30 ulusal, 108 bölgesel, 1062 yerel yayın yapan 1200 radyo istasyonu. Tüm ülkede dağıtımı yapılan 32 gazete ve 85 dergi." Bu yapının, üç büyük holding (Doğan, Ciner, Karamehmet) ve dinci medya arasında bölüşülümüş olduğu gerçeğini de ben anımsatayım. Böyle bir kurtlar sofrasında bağımsızlığını koruyarak yaşamaya çalışan gazeteniz Cumhuriyet'in 2005 yılı reklam geliri ile satış geliri oranı yüzde 50-yüzde 50'dir. 2006 yılında bu oranlar satış geliri yüzde 45, reklam geliri yüzde 55 olarak gerçekleştirildi. Sözün kısası Cumhuriyet, Türkiye ortalaması açısından, öteki yayın organlarına göre okurlarına neredeyse iki kat daha fazla dayalı bir mali yapıya sahiptir. Hep belirttiğimiz gibi, Cumhuriyet'in gerçek sahibinin okurlarımız olduğu böylece bir kez daha kanıtlanmaktadır. Bu yazıyı siz okurlarımıza olan güvenimizi ve teşekkürlerimizi belirterek bitiriyorum. |
Tweet |
Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.
Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta
Son güncelleme tarihi 30 Eylül 2024