Emre Kongar'ın Resmi* İnternet Sitesi


Kitaplar

Green Bullet Makaleler

Green Bullet Articles in English

Sürekli Yazılar


 

MEDYA NOTU

 

EMRE KONGAR

 

GAZETECİ FİŞLEMEK

 

Geçen hafta gazeteleri ve gazetecileri değerlendiren iki çalışma belgesi medyaya yansıdı:

Birincisi Nokta dergisinin verdiği bir haberdi:

Buna göre Genelkurmay Başkanlığı, gazeteleri ve gazetecileri Türk Silahlı Kuvvetleri'ne bakışlarına göre değerlendirmiş ve sınıflandırmıştı.

"Andıç" sözcüğü ile tanımlanan bu çalışma bütün büyük medyada manşetlerden verildi ve eleştirildi.

İkincisi Cumhuriyet gazetesinin verdiği bir atlatma haberdi:

Bu habere göre de Başbakanlık, gazeteleri ve gazetecileri iktidara bakışına göre değerlendirmiş ve sınıflandırmıştı.

Cumhuriyet'in haberi büyük medya tarafından geç, küçük ve arka sayfalarda kullanıldı.

* * *

Türk Silahlı Kuvvetleri'nin siyasal dilimize soktuğu "andıç" sözcüğünün iki farklı anlamı var:

Birinci olarak "memorandum", "not", "muhtıra" anlamına geliyor.

İkinci olarak da içine not yazılan "ajanda" anlamını taşıyor.

Türk Dil Kurumu'nun ürettiği sözcüklerden olan "andıç", zamanla "ajanda" anlamını yitirip sadece "memorandum", "muhtıra", "not" anlamında kullanılmaya başlandı.

* * *

Aslında Genelkurmay'ın andıcı haberinde bir tuhaflık vardı:

Sabah gazetesinin de fark edip birinci sayfadan, manşet üstünden verdiği habere göre dinci diye tanımlanan gazeteler ve gazeteciler bu haberin içinde yoktu.

Nokta dergisinin de bu tür medyaya yakınlığı bilindiğinden haberin kaynağı konusunda bazı kuşkular oluştu.

Nitekim, haberin yayınlanmasıyla birlikte, Genelkurmay da haberi yalanlamadı; sadece bu bilgilerin nasıl dışarı sızdırıldığının araştırıldığını bildiren bir yorum yaptı.

Medyada yapılan yorumlara göre Genelkurmay'ın bu değerlendirmesi eski Başkan Özkök zamanında yapılmıştı ve gerçekten de içinden dinci basın bölümü çıkartılarak sızdırılmıştı.

* * *

Hükümet gibi, Genelkurmay gibi, doğrudan haber kaynağı olan çevrelerin kendileri hakkında neler yazıldığını çözümleyen çalışmalar yaptırmaları ne yeni ne de ilginç.

Her dönemde her kurum böyle çalışmalar yapıyor ya da yaptırıyor.

İlginç olan, Genelkurmay'ın ve Başbakanlığın bilgilendirme toplantılarına ve seyahatlere davet ettikleri medya mensuplarının bu değerlendirmelere göre belirlenmesi.

Tabii Genelkurmay Başkanlığı'nın bu duyarlılığı, sahip olduğu işlev, yani ülke güvenliği sorunları açısından (kabul edilmese de) bir dereceye kadar anlaşılabilir.

Oysa özellikle Başbakan'ın, seyahatlerine kendine yakın olan medya organlarının mensuplarını, kimi zaman da isim belirleyerek davet etmesi, bir siyasal iktidarın sahip olması gereken tarafsızlık ilkesiyle bağdaşmıyor.

* * *

Değerli okurlarım, Başbakan'ın sürekli olarak seyahatlerine davet ettiği Vakit gazetesinin bir mensubu hakkında Ahmet Hakan'ın yazdığı, benim de bu sütuna aldığım ağır eleştirileri derhal anımsayacaklardır.

* * *

Burada bana çok ilginç gelen bir noktayı okurlarımla paylaşmak istiyorum:

Aynı işi Genelkurmay yapınca "Büyük haber" ve "Sert eleştiri", ama Başbakanlık yapınca "Küçük haber " ve "Anlayışla karşılama"!

Medya gerçekten Türkiye'de hiç bu kadar ilkesizleşmemişti.


  Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.

Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta

Son güncelleme tarihi 15 Nisan 2024

Valid HTML 4.01 Transitional