Emre Kongar'ın Resmi* İnternet Sitesi


Kitaplar

Green Bullet Makaleler

Green Bullet Articles in English

Sürekli Yazılar


 

MEDYA NOTU

 

EMRE KONGAR

 

YARIŞMA PROGRAMLARI

 

Sevgili okurlarım, yarışma programları hakkında bu sütunda başlattığım tartışma çok ilginç boyutlara ulaştı:

Okurlar, birbirlerinin yorumlarına da yorum getirmeye başladılar.

Sanıyorum bu ilgi, konunun öneminden kaynaklanıyor.

Biliyorsunuz, bu programlar şu anda izlenme açısından birinci sıraya yerleşti.

Değerli okurum Saynur Vardar-Şengül konuya ilişkin görüşlerini, bu programların ithal edildiği Amerika ile karşılaştırmalı olarak yazmış.

California'da oturan okurumun bana çok ilginç gelen görüşleri şöyle: (Siyahları ben vurguladım.)

"Aslında ben de diğer bütün o gereksiz, içi bos ve taraflı programlarla kıyaslandığında en azından bir sanat dalında yapılan gösterilerin ve yarışmaların çok daha anlamlı olduğunu düşünüyorum, her ne kadar bunlar birer para kazanma yolu olsa da en azından sanatsal bir içeriği var.

Amerika'da da bir süredir bu ses yarışması, dans yarışması programları en yüksek reyting oranlarını alıyor. Benim bir gözlemim Türkiye'deki yarışmalarda jüriyi oluşturan kişiler arasındaki diyalogların ve bilinçli yaratılan çatışmaların çok daha fazla olduğu. Bu da sanırım bizim halkımızın bu tür şeyleri izlemekten hoşlanmasından kaynaklanıyor. Bir kısım insanlar bu çekişmeleri görmek için programı izliyor ki çoğu zaman yarışma sonrası ertesi gün iş yerlerinde bunlara dair uzun sohbetlerde bunu görmek mümkün. Ben bunu sanki biraz Amerika'daki programlarda daha az gördüm. Normal kanallardaki programlar içerisinde benim tek izlediğim bu tür sanat yarışma programları. Orda (Amerika'da) gencecik çocukların büyük bir tutkuyla ve gerçekten inanılmaz bir yetenekle kendilerini ifade ettiklerini gördüm.

Bunu izlemek harika, hele sanata dair bir şeyleri artık TV'de görmek imkansızken. Bu tür programları izlemek benim için Türkiye'de biraz daha zor çünkü ilişkiler, icra edilen sanattan hep çok daha önde."

Değerli okurlarım, görüldüğü gibi sevgili okurum, Türkiye'deki programlarda jüri üyeleri arasındaki konuşmaları fazla uzun ve çatışmaları da çok abartılı buluyor.

Ben de buna tümüyle katılıyorum.

Sevgili okurlarım, bu programlar hakkında gelen yorumların çoğunluğu yukardaki mektup gibi olumlu değil.

Bazı ilginç örnekler şöyle:

Değerli okurum Dr. Güniz Yaşöz, "Bu yarışma programlarını KORKUNÇ buluyorum." diyor.

Değerli okurum Seza Ozan, jüri üyeleri konusunda çok daha acımasız: "Ahlaktan yoksun, bilgiden yoksun kalitesiz insanların, oraya çıkan taptaze, saf, henüz olgunluğa erişememiş, bilgisiz gençleri nasıl aşağıladıklarına şahit olmuşsunuzdur. Hergün televizyonda mutlaka yüzünü gösteren,insanları yalvartan, programdaki yardımcılarına hakaret içerici davranışlarda bulunan, en son birinin donunu canlı yayında çıkarmış olan ...'in. yarışma programlarından olumlu bir şey çıkarabilir misiniz" diyor.

Değerli okurum Ebru İnal, konunun çok başka bir yönüne değinmiş:

"Bu programlar kanaatimce angloamerikan yaşam tarzının, amerikan rüyası denen peri masalı türevi oluşumların toplumumuzun katmanlarına yayılarak bir kesimin ülke gerçeklerinden uzaklaşması ve tüketim çarkının daha kolay işlemesinin sağlanması gibi bir amacı güdüyor olabilir" diyor.

Değerli okurum Necdet Batum da şu sözleriyle genel yorumlara tercüman oluyor:

"Bu, medyanın reyting senaryosu, bir oyun, bir aldatmacadır. Bir umut sömürüsüdür da. Dereceye girenlerin bir daha adı sanı duyulmaz yarışmadan sonra. Ancak bazı ünlüler, çeşitli sataşma ve benzeri yılışıklıklarla kendilerini ön plana alıyorlar...

Bu bir kültür yozlaşmasıdır kanaatimce..."


  Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.

Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta

Son güncelleme tarihi 25 Mart 2024

Valid HTML 4.01 Transitional