Kitaplar Sürekli Yazılar Kitap Söyleşileri |
MEDYA NOTU
EMRE KONGAR
RAKAMLAR, SAYILAR, YÜZDELER
Sevgili okurlarım, başta politikacılar olmak üzere hemen hemen tüm kamuoyu liderlerimiz güzel Türkçemizi kötü kullanarak dilimizi bozuyor. Ne yazık ki, medyamız da, kimi zaman bilinçsizlikten, kimi zaman cehaletten, kimi zaman da söylenenleri aynıyla aktarmak gibi önemli bir meslek sorumluluğundan dolayı bu bozulmayı geniş kitlelere yansıtarak daha karşı konulmaz bir biçimde topluma mal ediyor. Bugün üzerinde durmak istediğim iki sözcük var: Rakam ve sayı. Bildiğiniz gibi rakam, sıfırdan dokuza kadar olan işaretlere denir. Sayı ise rakamların biraya gelmesiyle oluşur. Rakam ve sayı arasındaki ilişki aynen harf ve sözcük arasındaki ilişkiye benzer: Nasıl sözcükler, harflerin bir araya gelmesiyle oluşuyorsa, sayılar da aynen onlar gibi, rakamların bir araya gelmesinden oluşur. Son zamanlarda sayı yerine rakam demek neredeyse moda oldu; yaygın bir yanlış, eski deyimiyle galat-ı meşhur halini aldı. Örneğin işsizlikle ilgili yeni sonuçlar mı açıklandı: Haber, "Yeni açıklanan rakamlar işsizliğin arttığını gösteriyor" biçiminde veriliyor. Oysa doğru sözcük, "sayılar" olmalıydı. Bu yanlış medya tarafından da benimsendi ve yaygın olarak kullanılıyor: Örneğin, gazete satış sayıları, bizzat kendileri tarafından "satış rakamları" olarak niteleniyor. Tabii kamuoyu rakam ile sayıyı birbirine karıştırmak gibi hem dile hem de matematik mantığına aykırı bir yanlışla işe başlayınca bunun arkası geliyor, yüzde oranlarına ilişkin haberler de hemen hemen daima yanlış veriliyor: Örneğin bir oran, yüzde elliden yüzde elliikiye mi çıktı, haber, bu değişiklik için "Yüzde iki artış" olarak veriliyor. Oysa oran yüzde iki artmamış, sadece yüzde iki puan yükselmiştir. Artışı yüzde biçiminde ifade etmek gerekirse, yüzde elli olan bir orandaki iki puanlık bir artış, "yüzde dört" artışa karşılıktır. Değerli okurlarım, belki de laik ve demokratik, sosyal hukuk devletinden yana olanlara "tutucu" "statükocu" gibi deyimlerle saldırıldığı, bu rejimi din ekseninde geri götürmek isteyenlere "değişimci" denilerek kafaların karıştırıldığı bir ortamda, üzerinde durduğum bu yanlışlar pek de önemli görülmeyebilir. Ama unutmayalım ki doğru kavram ve terimlerle düşünemeyen toplumlar, bırakın doğru çözümler üretmeyi, bu çözümlere yol açacak karşılıklı tartışmaları bile sağlıklı yapamazlar. Hadi diyelim ki, siyasal kavram kargaşası, bir siyasal görüş tarafından bilinçli olarak yaratılıyor. Hadi diyelim ki yüzde oranlarına ilişkin değişme ifadeleri cehaletten dolayı yanlış yazılıyor ve söyleniyor. Peki birileri bana "sayı" nasıl ve neden "rakam" oldu anlatabilir mi? |
Tweet |
Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.
Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta
Son güncelleme tarihi 13 Ocak 2025