Emre Kongar'ın Resmi^* İnternet Sitesi

Makaleler

Articles in English

Bizim medya bir alemdir, insanı yaşarken rezil, ölünce vezir eder.

Medyanın, bir politikacıyı, bir ünlüyü övmek için ölmesini beklemek gibi bir huyu vardır.

Aydın Güven Gürkan, bu genel davranış açısından bir istisna oluşturdu:

Medyamız, yaşarken de onu genellikle olumlu açıdan ele almıştı.

Öldükten sonra, solcusundan sağcısına, bütün köşe yazarları onu çeşitli açılardan öven yazılar kaleme aldılar.

Sanıyorum medyanın bu tutumunda Aydın Güven Gürkan'ın alışılmamış kişiliğinin önemli bir rolü vardı:

Gürkan, hem ilkeli bir kişi, hem de medya dalkavukluğu yapmayan bir politikacıydı.

Pek çok politikacının yaptığının aksine, içinde yaşadığı sorunlarda medyanın özel desteğini aramayan, medyayı kullanmaya çalışmayan bir politikacıydı.

"Ben haklıyım, ayrıca özel desteğe gereksinmem yok" inancı içinde, medyaya karşı son derece nesnel tavra sahip bir siyasal yaşam sürdürdü.

Medya da, tabii bu tavrın bilincinde olarak ona, yaşarken de öldüğünde de saygı duydu, bu saygısını da açıkça ifade etti.

Biz Siyasal Bilgiler Fakültesi'ndeki sınıf arkadaşları onun "Güven" olan üçüncü ismini bilmezdik.

(Bu arada bir genel yanlışı düzelteyim: Aydın'la Uğur Mumcu sınıf arkadaşları değil, "mahalle ve okul arkadaşlarıydı". Aydın'la Mülkiye'de sınıf arkadaşı olan, Uğur'un ağabeyi Ceyhan Mumcu'dur. Lisede de Uğur, Aydın'dan küçük sınıftaydı.)

O bizim için Aydın Gürkan, kısaca Aydın'dı.

Ankaralıydı; ama biz İstanbullular'la hemen kaynaşmıştı.

Birinci sınıfta oluşturduğumuz "münazara grubunda", Aydın, şimdi Radikal'de köşe yazarı olan Prof. Türker Alkan, sonradan Dış Ticaret Müsteşarı olan Şevket Özügergin, birlikte çalışmış ve son sınıfları da yenerek "Okul Şampiyonu" olmuştuk.

Aydın Güven Gürkan'ı tarihe geçiren dört özelliği vardır:

1. İlkeliliği.
    
2. Efendiliği, nezaketi, terbiyesi ve bunların altında yatan insan sevgisi.
    
3. Sağlam bir Sosyal Demokrat kimliği, bu kimliğe dayalı olarak solda birliğe ilişkin olan inancı ve bunun için yaptığı çalışmalar.
    
4. İlkeleri uğruna, "solda birleşmeyi gerçekleştirmek adına" bir siyasal partinin genel başkanlığını bile bırakmak gibi bir özveriyi göstermiş olması.

Günümüzdeki siyasal parti liderlerinin bir kez ele geçirdikleri genel başkanlık koltuğunu bırakmamak için partilerinin küçülüp yok olmasını bile göze aldıkları bir ortamda, Gürkan, solda birliği sağlamak uğruna böyle bir makamı hiç duraksamadan bırakıvermiş ilkeli bir politikacıydı.

Medyamız, televizyonlarıyla, gazeteleriyle, ilk kez ilkeli bir politikacıya, belki de yaptığı özveriden dolayı, yaşarken de, öldüğünde de hak ettiği saygıyı gösterdi.

Onu tanımış olmaktan, onunla işbirliği yapmış olmaktan onur duyuyorum.

Savunduğu "solda birlik" ya da "solda birliktelik" ilkesinin hâlâ geçerli ama gerçekleştirilememiş olmasından, sol adına da soldaki liderler adına da utanıyorum.

Işıklar içinde yatsın.