Emre Kongar'ın Resmi* İnternet Sitesi


Kitaplar

Green Bullet Makaleler

Green Bullet Articles in English

Sürekli Yazılar


 

MEDYA NOTU

 

EMRE KONGAR

 

CUMHURİYET'E SALDIRILAR: NEDEN ŞİMDİ?

 

Birdenbire Cumhuriyet gazetesi ve onun imtiyaz sahibi İlhan Selçuk, Doğan Medya Grubu'nun öncülük ettiği bir saldırı dalgası ile gündeme oturdu.

Bugünlerde Doğan Medya grubunda köşe sahibi olan, Cumhuriyet gazetesinde Genel Yayın Yönetmenliği'ne kadar yükselmiş bir yazarın anıları fırsat sayılarak, İlhan Selçuk ve Cumhuriyet gazetesi bir yaylım ateşi altına alındı.

Doğan Medya Grubu'na ait gazetelerde başlayan saldırı, tabii derhal dinci basın tarafından da benimsenerek yaygınlaştırıldı ve derinleştirildi.

İşin ilginç yanı yapılan saldırıların hem meslek ahlakı hem de mantık ve güncel geçerlilik açısından çok tartışmalı oluşu.

Buram buram "Soğuk Savaş" kokan bir suçlama listesi, bir araya gelmesi hemen hemen olanaksız özelliklerin aynı anda İlhan Selçuk'a atfedilmesi, okurları önünde her gün sınav veren Cumhuriyet gazetesinin bugünkü yayın politikasına yönelik gerçek dışı iddialar ve duygusal suçlamalar.

Neymiş, İlhan Selçuk, (pek çok başka sıfatın yanında) Stalinciymiş.

Peki kardeşim, bırakın Stalin öleli yarım yüzyıl geçmiş olmasını, Sovyetler Birliği çökeli on yıldan fazla zaman olmadı mı?

Eski gerçek (ve resmi) Stalincilerin çoğu, liberal ideolojiye dönerek, AKP'nin ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yanında yer almadı mı?

Bu arkadaşların demeçlerini öven yazılar yazılmadı mı?

Ne oluyor şimdi birdenbire neredeyse otuz yıl geriye giderek, "Soğuk Savaş" dönemindeki "anti-komünist" terminoloji ile insan suçlamak?

Hadi diyelim ki kişisel takıntılar bireysel düzeyde böyle tutarsız, mantıksız ve anakronik (tarih içinde yerini şaşırmış) suçlamalara yol açıyor; peki bugünkü Cumhuriyet gazetesine en ağır duygusal sıfatlarla saldırmak, onun yayın politikasını gerçek dışı iddialarla eleştirmek ne oluyor?

Avrupa Birliği'ne eşit koşullarla girişi savunan Cumhuriyet gazetesini askerci diye suçlamak hangi mantığın eseridir?

Laik ve demokratik düzeni gözü gibi korumaya çalışan Cumhuriyet'i darbeci diye suçlamak hangi insafa sığar?

Ülkenin bütünlüğünü her şeyin üstünde tutan bir gazeteye yöneltilen bu eleştiriler, hele hele onun imtiyaz sahibine "takıyyeci" demek acaba kimlere, hangi amaçla hizmet eder?

Sanıyorum, Cumhuriyet'e ve onun imtiyaz sahibi İlhan Selçuk'a yöneltilen bu haksız ve gerçek dışı eleştiriler, Türkiye Cumhuriyeti'nin şu anda bir "dönüm noktasında" bulunmasından kaynaklanıyor.

Değerli yazarımız Erdal Atabek'in geçen Pazartesi günkü yazısında, örneklerle açıkça anlattığı gibi, iktidar, laik ve demokratik rejimi, laik ve demokratik insanların yaşam biçimlerini "İslamlaştırmak" yolunda emin ve kararlı adımlarla yürüyor.

İçteki ayrılıkçı etnikçiler ve onlara destek veren dış dünya artık Sevr'i açıkça telaffuz etmeye başladı.

Bu iki önemli tehlikeye karşı (şeriatçılığa ve bölücülüğe) medyada Cumhuriyet yıkılmaz bir kale gibi savunma yapıyor.

Sanıyorum ülkemizin bir kavşak noktasında bulunması, Cumhuriyet'in bu kavşak noktasındaki kararlı tutumu, gazetenize karşı yöneltilen haksız ve gerçek dışı saldırıların esas nedenini oluşturuyor.

Önümüzdeki günlerde bu saldırıların daha da yoğunlaştığını görürseniz hiç şaşırmayın; çünkü tarihsel süreçler ve güncel sorunlar, Cumhuriyet'in ne denli haklı olduğunun gün geçtikçe daha iyi anlaşılmasına, dolayısıyla daha güçlenmesine yol açıyor.

Bu haklılık çizgisindeki güçlenme de saldırıları tahrik ediyor.


  Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.

Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta

Son güncelleme tarihi 15 Nisan 2024

Valid HTML 4.01 Transitional