Emre Kongar'ın Resmi^* İnternet Sitesi

Makaleler

Articles in English

11 Kasım 2005 tarihinde, Çankaya'da, Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü töreni yapıldı.

Kemal Nehrozoğlu, Talat Halman, Doğan Hızlan, Rengim Gökmen, Yıldız Kenter, Bülent Serim ve Emre Kongar'dan oluşan jürinin önerdiği ve Ahmet Necdet Sezer'in onayladığı dört bilim ve sanat insanına ve bir kuruma ödülleri verildi.

Bilim alanında tarihçi Prof. Halil İnalcık, edebiyat alanında yazar Oktay Akbal, plastik sanatlar alanında ressam Ferruh Başağa, fotoğraf alanında Ara Güler, müzik alanında Sevda Cenap And Müzik Vakfı ödül aldı.

Değerli tarihçimiz Prof. Halil İnalcık, teşekkür konuşmasında, "Bir Harvard'lı Profesör Türkiye'nin kültürel bakımdan bölünmüşlüğünü belirtiyor" diyerek, Huntington'u eleştirdiği konuşmasında, ülkenin çok önemli bir geçitte bulunduğuna işaret etti.

Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer de, törende yaptığı konuşmada çok önemli mesajlar verdi.

Konuşmasından aldığım önemli paragraflar şöyle:

Bilim, kültür ve sanat ile çağdaş uygarlık ilişkisi:

"Uluslar, ekonomik zenginliklerinin ötesinde, bilim, kültür ve sanat gibi değerleriyle varlık gösterdiklerinde çağdaş dünyayla bütünleşebilir, gelişip saygınlık kazanabilirler.

Bu nedenle, bir ülkenin bilim üreterek, insanlığın ilerlemesine katkısının yanı sıra, kültür ve sanatın evrensel anlatım olanaklarını kullanmadaki başarısı da çağdaş uyarlık düzeyine ulaşmasındaki temel ölçütlerdendir."

Atatürk'ün rolü:

"Atatürk'ün, Ulusuyla birlikte kurduğu Cumhuriyet'te, bilimin ve aklın egemenliği, kültür ve sanat yeni Türkiye'nin temellerini oluşturmuş, bilim insanları ve sanatçılar toplum içinde saygın yer edinmiş ve onurlandırılmıştır.

Türkiye'nin aydınlık yüzünü tüm dünyada tanıtan, çağdaş sanatın gelişmesi ve yetkin örneklerin üretildiği kültür kurumları, Atatürk'ün eseridir. Bugün kimi sanat dallarında sesimizi duyurabiliyorsak, kimi sanatçılarımız ve eserleri dünyada tanınıyor ve ödüllendiriliyorsa, bu sanata ve sanatçıya verilen emeklerin yerini bulduğunu göstermektedir."

Sanatın insan yaşamındaki yeri ve işlevi:

"İnsan yaşamının uyum ve denge içinde kurulabilmesinde sanatsal duyarlılığın kazanılması büyük önem taşımaktadır.

Kültür ve sanatla ilişki içinde olmak bireyin kendini tanımasına, kişiliğini geliştirmesine ve kendini gerçekleştirmesine yardımcı olduğu gibi, ortak duygu ve düşünceler oluşturarak, paylaşımı güçlendirmekte, bireylerin birbirine karşı anlayışlı, hoşgörülü saygılı olmasına ortam hazırlamaktadır."

Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in konuşmasında daha pek çok özdeyiş niteliğinde cümle ve paragraf var ama benim yerim sınırlı.

Böyle bir Cumhurbaşkanı'na sahip olmakla övünüyorum, her Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının da övünmesi gerektiğini düşünüyorum.