Emre Kongar'ın Resmi* İnternet Sitesi


Kitaplar

Green Bullet Makaleler

Green Bullet Articles in English

Sürekli Yazılar


 

MEDYA NOTU

 

EMRE KONGAR

 

MEKTUPLAR ELEŞTİRİLER

 

Sevgili okurlarımız hem Türkçe konusunda çok duyarlı hem de medyayı yakından, tabii eleştirel bir gözle, izliyor.

Bugün, okur mektuplarından bir demet ve bu mektuplar hakkındaki yorumlarımı sunmak istiyorum sizlere:

Geçen hafta, sevgili Leyla Tavşanoğlu'nun Prof. Işıl Bulut ile yaptığı söyleşide, Bulut'un Hacettepe Üniversitesi Sosyal Çalışma Bölümü'nü ve bu bölümün yirmi yıllık eğitim ve araştırma etkinliğini yok saydığını belirtmiş ve buna bir anlam veremediğimi yazmıştım.

Bulut yolladığı elektronik postada özetle şöyle diyor:

"... söyleşide Hacettepe Üniversitesi Sosyal Çalışma Bölümü'nü 'yok sayma' gibi bir hedefimin kesinlikle olmadığını bilmenizi isterim. Konu, konuşmanın seyri içinde eksik kalmıştır."

Ayrıca bir de düzeltme yapıyor:

"... sevgili meslekdaşım Prof. Dr. Sevil Atauz halen Sosyal Hizmetler Akademisi'nin değil, HÜ Sosyal Hizmetler Yüksekokulu'nun müdürüdür."

Düzeltmesine teşekkür ederim, zaten kendisinin de belirttiği gibi, Akademi, Hacettepe'ye bağlanınca Yüksek Okul adını almıştır.

Ne yazık ki Prof. Bulut'un "Konu, konuşmanın seyri içinde eksik kalmıştır" ifadesine katılmam olanaksız.

Çünkü konuşmanın bir yerinde Bulut açıkça "Biz (Sosyal Hizmetler Akademisi) esas olarak yıllarca tek okul olarak öğrenci yetiştirdik. Sosyal Hizmetler Akademisi 1983'te Hacettepe Üniversitesi'ne bağlandı. 1993'e (herhalde 1983 olmalı) kadar bu konuda eğitim veren bir üniversite olmadığı için master ya da doktora yapma imkanı yoktu" diyor.

Yani sorun bir dikkatsizlik ya da zamansızlık veya, konuşmanın odak noktasının ağırlığı değil, doğrudan doğruya bir gözlem, bir yargı; ve bu gözlem ya da yargı nesnel olarak yanlış.

Hacettepe Üniversitesi Sosyal Çalışma Bölümü, Bulut tarafından "konuşmanın seyri içinde eksik bırakılmamış", 1983 yılı itibarıyla 16 yıldır sürmekte olan eğitim ve araştırma etkinliği ile birlikte (ki bunun içine master ve doktora dereceleri de dahildir) düpedüz varlığı yadsınmış.

Bir başka okur mektubu yine aynı yazı konusunda: 1995 yılı H.Ü. Sosyal Hizmetler Yüksek Okulu mezunu Nejat Üstün'den.

Sivas'taki Cumhuriyet Üniversitesi'ne "Sivas Üniversitesi" dememi eleştiriyor ve üniversitenin adının "Cumhuriyet Üniversitesi" olduğunu vurguluyor.

Üniversitenin adından "Cumhuriyet" sözcüğünün düşmüş olmasından dolayı özür diliyorum ve Üstün'e uyarısı için teşekkür ediyorum.

Bir başka okur mektubu değerli bilim insanı Dr. Oktar Türel'den:

"Maşeri (i uzun okunur) vicdan" sözcüğünün, Milli Eğitim Bakanı'nın konuşmasına atfen "Mahşeri vicdan" olarak yazılmasını ve yine bu imla ile yazılarak eleştirilmesini Cumhuriyet'e yakıştıramamış.

Haklıdır.

Ama sorun sanıyorum, Bakan gerçekten sözcüğü yanlış mu telaffuz etti, yoksa muhabir arkadaşlar mı bunu yanlış aktardılar sorusunun net yanıtının bilinmemesinden kaynaklanıyor.

Bana kalırsa, yine de eleştiri yapılırken (Milli Eğitim Bakanı'nın bu konuda yanlış yapmayacağı varsayımıyla) doğru imla ve daha da önemlisi doğru anlam kullanılmalıydı.

Eleştiri, Bakan'ın yanlış telaffuz ve dolayısıyla yanlış anlam kullanması üzerine dayalı olduğu için Türel'in dikkatini çekmiş.

Uyarısı için teşekkür ederiz.

Zaten artık bu tür uyarılar ve eleştiriler için okurlarımıza özel bir sayfa açtık.

"Söz okurun" adlı sayfamızda okurlarımız gazete hakkındaki eleştirilerini, yurt ve dünya olayları üzerindeki düşüncelerini, toplumda ve yaşadıkları çevrede gözlerine çarpan olumsuzlukları dile getirebilecekler.


  Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.

Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta

Son güncelleme tarihi 22 Nisan 2024

Valid HTML 4.01 Transitional