Kitaplar
Kitapların
ListesiSürekli Yazılar
Kitap Söyleşileri
MEDYA NOTU
EMRE KONGAR
HIFZI TOPUZ VE EMİN ÇÖLAŞAN
Sevgili okurlarım, bazen bazı insanlar mesleklerinde sadece kıdem kazanmakla kalmaz, aynı zamanda anıtlaşırlar.
Bunların sayıları belki çok fazla değildir.
Ama hepsi bulundukları mesleğe yıllarca hizmet etmiş, meslek ilkelerini ve onurunu yıllar boyunca yüceltmiş ve böylece kendileri de anıtlaşmış kişilerdir.
Geçenlerde bunlardan birinin bir yapıtından, Melih Aşık'ın Açık Pencere'den 2000'li yıllar adıyla iki cilt halinde yayınlanan kitaptan söz etmiştim.
Bugün size yine iki anıt insandan ve bunların son çıkan anı kitaplarından bahsetmek istiyorum.
Birincisi Hıfzı Topuz.
Hıfza Topuz Türkiye Cumhuriyeti ile yaşıt: 1923 doğumlu.
Kendini yurt içinde ve yurt dışında kanıtlamış bir gazeteci, bir roman yazarı.
Anılarının bir bölümünü Eski Dostlar adıyla, 2000 yılında Remzi Kitabevi yayınlamıştı.
Bütün okurlarıma bu enfes kitabı okumalarını öneriyorum.
Sadece okunacak değil, aynı zamanda evde bulundurulacak ve zaman zaman bakılacak bir başvuru kitabı.
Hıfzı Topuz'un ikinci anı kitabı da birkaç gün önce, Elveda Afrika Hoşça Kal Paris adıyla yine Remzi Kitabevi tarafından yayınlandı.
Hıfzı Topuz'un bu son kitabında, hem İkinci Dünya Savaşı öncesindeki ve sırasındaki İstanbul'u hem de Soğuk Savaş yıllarının Afrikası'nı ve Parisi'ni izlemek olanaklı.
Kitapta Nazım Hikmet'ten Fikret Mualla'ya, Abidin Dino'dan Avni Arbaş'a kadar pek çok ünlü sanatçı ve edebiyatçı ile ilgili anılar var.
Ama beni yine de en çok Afrika ile ilgili bölümler etkiledi:
Hitler'i Sovyetler Birliği'nin başbakanı, Karl Marx'ı Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri, General Franco'yu Kongo orkestra şefi sanan Kongo'lu medya çalışanları arasında geçirdiği yıllara ilişkin anılar gerçekten ibret verici.
Bugün ikinci sözünü etmek istediğim anıt insan, Emin Çölaşan.
Çölaşan, neredeyse otuz yıla yaklaşan gazetecilik yaşamında pek çok araştırmaya, pek çok kitaba imza atmış bir yazar.
Dürüst, çalışkan, cesur.
Onu anıtlaştıran olay, bu özelliklerini, medyanın ve siyasetin görülmemiş düzeydeki yozlaşma döneminde de korumuş olması.
Çölaşan'ın anı kitabı, Şu Benim Gazetecilik, "Yaşadıklarım" adıyla Doğan Kitapçılık tarafından basıldı.
Çölaşan'ın anılarında da sayısız ünlü kişi ve ilginç olay var.
Yakın tarihimize, kamuoyuna yansımış olayların perde arkalarına ışık tutan, siyasette ve medyada dönen dolapların en azından bir bölümünü aydınlatan bir kitap.
Topuz'un ve Çölaşan'ın kitapları sırayla yani önce Topuz'unki, sonra da Çölaşan'ınki okunduğunda, insan Türkiye'nin Cumhuriyet dönemindeki "özel tarihini" farklı bir açıdan öğreniyor.
Bu arada her iki kitaba da ilişkin bir eleştirimi kaydetmeden geçemeyeceğim:
İki kitapta da bir "Ad Dizini" yok.
Oysa iki kitabın da temel özelliği adeta bir "başvuru kitabı" olmaları.
Dizinsiz yayınlanmış olmaları her ikisinin de araştırmacılar tarafından kolay kullanımını engelliyor.
