Makaleler
Articles in English
|
MEDYA NOTU
EMRE KONGAR
AKP MEDYAYA KARŞI
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) ve İletişim
Araştırmaları Derneği (İLAD) tarafından ortaklaşa düzenlenen
2. Türkiye Gazeteciler Konferansı 10-12 Ocak 2005 tarihleri
arasında Galatasaray Üniversitesi'nde toplandı.
Katılımcılar medyanın güncel ve yapısal sorunlarını tartıştılar.
Tartışmalardan çıkan sonuç bugünkü AKP iktidarının yaptığı yasal
düzenlemelerin medya için büyük tehlikeler taşıdığı konusunda
yoğunlaştı.
Tabii katılımcılar, AKP iktidarının uygulamaları yanında medyanın
yapısal sorunlarını da dile getirdiler.
Bu konferansın sonuç bildirgesi şöyle:
- Gazetecilerin kendi mesleklerine sahip çıkması ve mesleğin
etik kurallarının yeniden hayata geçirilmesi için çalışmaları
gerekmektedir.
 
- Türk hukuk sisteminde iletişim dünyasını düzenleyen çeşitli
yasalar arasında dağınıklık ve farklılık bulunmaktadır. Bu
farklılıkların giderilmesi ve yasal düzenlemelerde bütünsellik
sağlanmalıdır.
 
- Başta Anayasa olmak üzere Basın Kanunu ve Türk Ceza Kanunu gibi
çeşitli yasalarda yer alan, halkın bilgi edinmesini, basın
özgürlüğünü ve gerçekleri öğrenme hakkını kısıtlayan maddelerin
kaldırılması gerekmektedir.
 
- AB ile uyum yasaları çerçevesinde düzenlenen ancak eski yasal
hükümlerin bile gerisinde hükümler içeren yeni Basın Kanunu ve
2005 yılında yürürlüğe girecek olan Yeni Ceza Kanunu ve
Ceza Muhakemeleri Kanunu'ndaki, iletişim özgürlüğünü
kısıtlayan ve gazetecilerin çalışma alanını daraltan maddeler
biran önce değiştirilmelidir.
 
- Öldürücü nitelikteki ve yayın özgürlüğünü tehdit eden ağır
para cezaları kaldırılmalıdır.
 
- Tüm dünya iletişim araçlarını denetleyen 10 büyük sermaye
grubunun Türk medya sektöründe hakim hale gelme isteklerinin
önüne geçilmelidir.
 
- Medya siyaset ilişkisi kesinlikle gazetecilik etik değerleri
çerçevesinde yürütülmeli, gazetecilik başka alanların ele
geçirilmesinin bir aracı ve silahı olarak kullanılmamalıdır.
 
- Medyanın mülkiyet yapısı, kamuoyunun doğru bilgilendirilmesinin
önüne geçecek yapılardan arındırılmalıdır.
 
- Radyo ve TV'lerin frekans dağılımı biran önce yapılmalı ve
Radyo Televizyon Üst Kurulu daha demokratik bir yapıya
kavuşturulmalı, kurulu iktidarın baskısı altına alacak
düzenlemelere imkan tanınmamalıdır.
 
- Yerel medyanın güçlendirilmesi ve yerel yöneticilerin baskı ve
keyfi uygulamalarından uzak tutulması için önlem alınmalıdır.
 
- AB uyum süreci içinde medya sahipleri ve medya çalışanlarının AB
uygulamaları konusunda bilgilendirilmeli ve AB müktesebatının
medya ile ilgili bölümlerinin yaygınlaştırılması konusunda
çalışmalar yapılmalıdır.
 
- Gazeteciler, 212 sayılı yasa ile değişik 5953 sayılı yasa
çerçevesinde mutlaka fikir işçisi olarak çalıştırılmalı,
sendikal örgütlenmenin önündeki engeller ve uygulamadaki
baskılar kaldırılmalıdır. Bu yasanın getirdiği haklar kesintisiz
olarak uygulanmalıdır.
 
- Haberciliğin can damarı olan muhabirlik mesleğinin eski saygın
konumuna kavuşturulması ve muhabirlerin çalışma koşullarının
düzeltilmesi, haklarının korunması sağlanmalıdır.
 
- Türkiye'deki İletişim Fakültelerinin altyapısı geliştirilmeli ve
bu fakülteler daha nitelikli eğitim verecek hale getirilmelidir.
 
- Uluslararası barışa katkı anlamında Türk medyasının Arap medyası
ve Avrupa medyası arasında diyalog kapısı açacak girişimler ve
tartışma platformu oluşturması için girişimler yapılmalıdır.
 
- Medya organlarında Türkçe'nin doğru kullanımına özen
gösterilmeli ve Türkçe karşılığı olduğu zaman yabancı sözcüklerin
kullanılmasından kaçınılmalıdır."
Bu bildiriye dikkatle bakıldığında AKP iktidarına yönelik olarak şu
eleştiriler dikkati çekmektedir:
- Yeni yasal düzenlemelerde basın özgürlüğünü ve gerçekleri
öğrenme hakkını kısıtlayan maddelerin kaldırılması gerekmektedir.
 
- Basın Kanunu ve 2005 yılında yürürlüğe girecek olan Yeni
Ceza Kanunu ve Ceza Muhakemeleri Kanunu'ndaki, iletişim
özgürlüğünü kısıtlayan ve gazetecilerin çalışma alanını daraltan
maddeler biran önce değiştirilmelidir.
 
- Öldürücü nitelikteki ve yayın özgürlüğünü tehdit eden ağır
para cezaları kaldırılmalıdır.
 
- Radyo Televizyon Üst Kurulu daha demokratik bir
yapıya kavuşturulmalı, kurulu iktidarın baskısı altına alacak
düzenlemelere imkan tanınmamalıdır.
 
- Yerel medyanın güçlendirilmesi ve yerel yöneticilerin baskı ve
keyfi uygulamalarından uzak tutulması için önlem alınmalıdır.
 
- Sendikal örgütlenmenin önündeki engeller ve uygulamadaki
baskılar kaldırılmalıdır.
Ne dersiniz, AKP'nin "özgürlükçü"(!) tavrı, medya söz konusu olunca
pek işlemiyor galiba.
|