Emre Kongar'ın Resmi* İnternet Sitesi


Kitaplar

Green Bullet Makaleler

Green Bullet Articles in English

Sürekli Yazılar


 

MEDYA NOTU

 

EMRE KONGAR

 

KÖŞE YAZARLARI VE TÜRKÇE

 

Köşe yazarı olmak dünyanın her yerinde ayrıcalıklı bir konumdur.

Tabii Türkiye'de de.

Ama dünyanın her yerinde köşe yazarı olmanın getirdiği önce toplumsal, sonra da bireysel çok ciddi bazı sorumluluklar vardır.

Türkiye'de ise, yasaların belirlediği sınırlar dışında, köşe yazarlarının ciddi bir toplumsal ya da bireysel sorumluluğu pek söz konusu olmaz.

Medya-ticaret-siyaset ve hatta tarikat ya da mafya ilişkileri bağlamında ülkemizdeki köşe yazarlarının tek dikkat ettikleri ilke, patronun ilişkileri ve bu ilişkiler çerçevesindeki müsamaha sınırlarıdır.

Bu noktada, hemen "istisnalar genel kuralı bozmaz" diyerek, bugünkü yozlaşmış medyamızda bile sayıları az da olsa, kaleminin bağımsızlığını ve onurunu koruyan üstelik de kültürel açıdan son derece birikimli olan bazı yazarlarımızın bulunduğunu, bu eleştirilerin onları kapsamadığını belirtmek gerekir.

Sanıyorum, köşe yazarlarının her türlü toplumsal ve bireysel sorumluluğu göz ardı eden bir biçimde hem nezaket ve terbiye sınırlarını hem de güzel dilimizin kurallarını zorlayan biçimde yazı yazma çabalarının nedenlerinden biri, sayılarının çok çok artmış olmasıdır.

Sayıları çok artan köşe yazarları, okurların dikkatini çekmek, ilgi toplamak, yazdıklarını okutmak için kimi zaman yasal anlamda suç kapsamına girecek kadar nezaket ve terbiye kurallarını zorlamakta, kimi zaman da "özgünlük" uğruna güzelim Türkçemizi katletmektedir.

Dil hiç kuşkusuz, sadece köşe yazarıyla okurları arasında bir iletişim aracı değil, aynı zamanda köşe yazarının "yazarlık becerisini" de belirleyen bir ortamdır.

Edebiyat tarihimize "deneme üstadı" olarak geçmiş pek çok köşe yazarımız vardır.

"İyi bir köşe yazarı" olmanın bir koşulu ilgi çeken sorunları dile getirmekse, bir başka koşulu da "dili iyi kullanmaktır".

Basılı medyamızda köşe yazarı enflasyonu yaşanan 2000'li yıllarda, "ilgi çeken sorunların" ne olduğu apayrı bir tartışma konusu.

Benim bugün üzerinde durmak istediğim sorun, köşe yazarlarının Türkçemize karşı olan sorumsuzca tutumları.

Dilimizi geliştirmeleri, "geliştirerek güzelleştirmeleri" gereken köşe yazarlarımız ne yazık ki, kimi zaman dil bilgisi kurallarını ihlal ederek, kimi zaman sözcükleri yanlış yerde ve yanlış biçimde kullanarak, kimi zaman da toplumun yaşadığı kültürel yozlaşmayı sütunlarına taşıyarak, kültürümüze en büyük kötülüğü yapıyor.

Beni en çok üzen nokta ise, bazı okurların, köşe yazarlarının kimi zaman cehaletten, kimi zaman da özgünlük iddiasından kaynaklanan yanlışlarını derhal benimsemeleri, dilimizin yozlaşmasını bu yolla hızlandırmaları.

Kimi zaman da, bazı köşe yazarları, okura sempatik görünmek uğruna günlük dildeki yozlaşmaları köşelerine taşımakta ve böylece bu bozulmayı pekiştirmekte.

"Oha falan oldum" deyişinin, son günlerde gazete ve dergi köşelerinde sık ve yaygın olarak kullanılması bu konudaki en somut örnek.

Bilmem siz sayın okurlarım bu konuda ne düşünüyorsunuz?


  Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.

Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta

Son güncelleme tarihi 30 Eylül 2024

Valid HTML 4.01 Transitional