Emre Kongar'ın Resmi^* İnternet Sitesi

Makaleler

Articles in English

Bu Özgentürk ailesi olağanüstü nitelikli kardeşlerle toplumumuzu etkiliyor:

Ağabey Ali Özgentürk'ün film sanatındaki katkıları, aldığı ödüller, artık Türk Sinema Tarihine altın harflerle geçti.

Kardeş Nebil Özgentürk ise bir başka yetenek:

Her türlü yozlaşmanın egemen olduğu televizyon kanallarımızda, hem düzeyli, hem zevkle ve ilgiyle izlenen programların altına imza attı Nebil.

"Bir yudum insan" adını verdiği yazıları ve programları, toplumsal ve kültürel tarihimizin önemli insanlarını ve olaylarını geniş okur ve izleyici kitleleriyle buluşturdu.

Tarihe ve kamuoyuna mal olmuş değerli nisanlar, Nebil Özgentürk'ün yazılarında ve programlarında, pek çok kişinin gözünden kaçmış olan "insan" özellikleriyle ve özel yaşamlarıyla yer aldı.

Bu değerli yazar ve televizyoncu şimdi, bu çalışmalarını kitap haline getirmiş.

Alfa Yayınları, çok güzel bir kutu içinde, 5 ayrı kitabı satışa sundu.

Kitaplarla birlikte, ayrıca "Bir Yudum İnsan Belgeseli"nin VCD'si de armağan olarak veriliyor.

Birinci kitap, "Yeşilçam'ın Yolu" adını taşıyor.

Beyoğlu caddesinden, Karagümrük sokaklarına kadar uzanan bir "toplumsal tarih" yolculuğu bu kitap.

Yeşilçam'a damgasını vuran filmler, ünlü yıldızlar, bu filmler hakkındaki yorumlar, okuru gerçek bir "sinema tarihi" yolculuğuna çıkarıyor.

Kitabın arkasındaki özgün fotoğraflar, yapıta bir "koleksiyoner parçası" değeri katmış.

İkinci kitap doğrudan "Bir Yudum İnsan" adını taşıyor.

1994'te başladığı "Bir Yudum İnsan" yazılarının ilk kez kitap olarak yayınlandığı eser; 10 yıl sonra yeniden basılmış.

Üçüncü kitabın adı "Unutulmayanlar".

Aliye Rona'dan Münir Özkul ustadan, Kemal Sunal'a, Arzu Okay'a kadar pek çok "insanca" öykü var bu kitapta.

Dördüncü kitap "Yıllar ve Yüzler".

Ara Güler usta'dan, Yılmaz Erdoğan'a, pek çok olay insanın öyküleri...

Beşinci kitabın adı "Sessiz Gece Yazıları".

Nebil Özgentürk, bu kitabı için "Bir ülkede ne yaşanıyorsa, tanıklık ettiğimce, gülümsediğimce, kalbim üşüdükçe, öfkelendikçe, kırıldıkça, kırdıkça, kahroldukça 'geçmiş baharlar'a özlem duydukça ve ağladıkça kayıt düştüğüm yazılar..." diyor.

Okur, Özgentürk'ün satırları arasında hem Türkiye'nin sanat, edebiyat ve kültür tarihini hem de yaşanan olaylarda, bir ölçüde "kendini" buluyor.

Son derece zevkli bir okuma serüveni.

Nebil Özgentürk'ü, Türkiye'nin sanat ve kültür tarihine yaptığı bu büyük hizmet için kutluyorum.