Emre Kongar'ın Resmi* İnternet Sitesi


Kitaplar

Green Bullet Makaleler

Green Bullet Articles in English

Sürekli Yazılar


 

MEDYA NOTU

 

EMRE KONGAR

 

MELİH AŞIK'IN TANIKLIĞI SÜRÜYOR: AÇIK PENCERE-2

 

Melih Aşık'ın son çıkan kitabının tam adı "Açık Pencere'den 2000'li Yıllar-2".

Kitap İthaki Yayınları tarafından basılmış.

Çok kısa bir süre önce çıkan ve yine bu sütunda övdüğüm Milliyet'teki "Açık Pencere" yazılarından oluşan ilk kitabının devamı nitelinde.

Melih Aşık, son yıllarda bütün toplumu saran ve medya ile etkileşim içinde karşılıklı yozlaşmayı pekiştiren bir süreçte, ahlâkıyla, kalemiyle, zekasıyla dimdik durabilen, dimdik durabilmiş olmanın dayanılmaz ağırlığını sırtında taşıyan ender köşe yazarlarımızdan biridir.

Okurlarım tabii ki farkındalar:

Bu sütun, esas olarak eleştiri mantığı üzerine kurulu yazılardan oluşuyor.

Bir yandan medyadaki sermaye yapısının ve medya-siyaset-ticaret-tarikat ilişkilerinin eleştirisi, öte yandan Türkçe yanlışlarının vurgulanması ve genel olarak elektronik ve basılı medyadaki çarpıklıkların irdelenmesi, bu sütundaki yazılarımın esas konuları.

Ama, (bunu birkaç kez daha önce de belirtmiştim) ben hem kişilik yapısı olarak, hem de öğretmen kimliğimle, kötülükleri vurgulayan, eleştiriye, cezaya yönelik bir insan değil, tam tersine, güzellikleri öne çıkaran, övgüye, ödüle ağırlık veren bir eğilime sahibim.

Bu eğilimim sadece insanları sevmemden, onlara saygı duymamdan değil, aynı zamanda eğitim yöntemi olarak, övgüyü ve ödülü, cezadan ve eleştiriden daha üstün tutmamdan kaynaklanıyor.

İnsanların eğitilmesi bakımından da, bir çirkinliği teşhir etmektense bir güzelliği belirtmek, bir yanlışı eleştirmektense, bir doğruyu övmek bence, çok daha doğru bir yöntem.

Ama Türkiye o hale geldi ki, artık kimse iyiliklere, güzelliklere, doğrulara önem vermiyor.

O zaman siz de zorunlu olarak olumsuzlukları belirtmek durumunda kalıyorsunuz.

İşte Melih Aşık, kitabının "Son Söz"ünde bu durumu şöyle özetlemiş:

"Sevgili Okur,

Bu kitabı yazarken geçmiş yıllarda yazılmış yazıları bir kez daha okumam gerekti.. Okudum... Ve bir kez daha gördüm ki Türkiye'de Körfez Depremi hariç hiçbir şey aniden ve habersiz medyana gelmemiş... Halkın felaketine yol açan bütün gelişmeler önceden yazılmış, haber verilmiş. Elbet sadece bizim sütunlarda değil.. Basının diğer köşelerinde de... Perşembenin gelişi çarşambadan belliymiş. Ama önemsenmemiş, umursanmamış... Kah cehaletten... Kah ufak tefek çıkar umutları yüzünden...

Nazım'ın o dosdoğru cümlesiyle altını çizelim bu kitabın:

'Kabahatin birazı da sende be kareşim'".

Melih Aşık'ın yazılarını topluca okurken, sadece toplumsal trajedimizi değil, bu toplumda "köşe yazarlığına soyunmuş olan" namuslu ve bilinçli kişilerin, pek çoğu sonuçsuz kalan ve bu yüzden de umutsuz olan çabalarını da gözlemliyorsunuz.

Kitabın çok önemli bir özelliği ise, Melih Aşık'ın ince zekasıyla, pek çok trajik olayı, okurların dudaklarında ince bir gülümseme yaratacak biçimde aktarması.


  Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.

Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta

Son güncelleme tarihi 30 Eylül 2024

Valid HTML 4.01 Transitional