Emre Kongar'ın Resmi* İnternet Sitesi


Kitaplar

Green Bullet Makaleler

Green Bullet Articles in English

Sürekli Yazılar


 

MEDYA NOTU

 

EMRE KONGAR

 

ŞEYH BENDER'İN KERAMETİ

 

 

Mola taşı sokağını, Molla Taşı sokağı yapan aynı kafa, Şehbender sokağını da Şeyh Bender sokağı yapmış.

Türkçe gönüllülerinden Hüseyin Movit'in dikkatimi çektiği bu konuyu sütunuma taşıyalı beri okurlarımdan sayısız elektronik posta, faks, mektup ve telefon alıyorum.

Herkesten ilgi ve yanıt var, bu işi yapanlardan, ya da bu işin sorumlularından yani ilçe belediyelerinden ve Büyük Şehir Belediyesi'nden çıt yok.

Önce hemen belirtmeliyim ki, konuya bu kadar ilgi gösterenler, aynı ilgiyi, yoğun bir tepki biçiminde oturdukları semtin belediyesine ve Büyük Şehir Belediyesi'ne yansıtsalar, herhalde olumlu bazı sonuçlar elde edebilirler.

İstanbulluk, ya da bir semtin, bir kentin hemşehriliği bilinci, hiç kuşkusuz insanların oturdukları sokakların isimleri hakkındaki duyarlılıklarını da içerir.

Üstelik önümüzde şimdi belediye seçimleri de var.

Hem mevcut yönetimlerin, hem de bütün siyasal partilerin, yerel sorunlara, özellikle de hemşehrilerin hassas oldukları sorunlara duyarlı olmaları beklenir.

Sevgili okurlarım, bu işe ilgi duyanlar, belediyelerin yanlış yaptığını düşünenler varsa, lütfen bu yazıyı okuduktan sonra, belediyelere, yani hem kendi belediyelerine, hem de Büyük Şehir Belediyesi'ne dilekçe versinler; tek tek, ya da toplu olarak.

Bu yanlış sokak adlarının yeniden değiştirilmesini ve düzeltilmesini istesinler.

Dilekçelerini ve aldıkları sonuçları bana bildirsinler; sütunumda onlara ayrı ayrı yer vereceğim.

Bu arada Şeyh Bender'in kimliği üzerine başlayan kültür araştırması (tartışması?) çok ilginç sonuçlar verdi.

Bender adlı bir yerin şeyhinden, ya da Bender adlı bir tarikattan veya bizzat adı Bender olan bir şeyhten kimsenin haberi yok.

Okurlardan gelen yanıtların çoğu, bu ismin, sokağın adını değiştirenler tarafından uydurulduğu, ve Bender adlı bir şeyhin aranmasının ancak zaman kaybına neden olacağı yönünde.

Bu arada çok ilginç bazı yan ürünler çıktı bu kültürel araştırmanın yapılması ve araştırma sonuçlarının tartışılması sırasında.

Örneğin sokağın tarihini çok iyi bilen Behzat Üsdiken ile okurlarımızdan Sezai Oktay arasında, "Bender" sözcüğünün okunuşu konusunda bir tartışma çıktı.

Sayın Üsdiken sözcüğün aslının Bandar olduğunu belirtirken, Sayın Oktay bu kelimenin Farsça'dan Osmanlıca'ya geçtiğini, Üsdiken'in söylediği gibi "bandar" diye değil, "bender" diye okunduğunu ve "liman" anlamına geldiğini belirtti.

Sayın Üsdiken buna verdiği yanıtta, İslam Ansiklopedisi'nin Leyden baskısının 2. cildindeki 304. ve 515. sayfalarını kaynak göstererek, savında ısrar ediyor.

Bu arada değerli araştırmacı Türker Acaroğlu'nun Dinyeper nehrinin yanında bir Bender kenti olduğu savına da sayın Üsdiken karşı çıkıyor ve yine belli bilimsel ve edebi kaynaklara göndermeler yaparak bu kentin Dinyeper değil, Dinyester nehrinin kıyısında olduğunu ve asıl adının da Bender değil, Bendery olduğunu söylüyor.

Artık bütünüyle uzmanların bir tartışma alanı haline gelmiş olan konu, benim bilgi birimimi aşmış durumda.

O nedenle bu muhteşem kültür tartışmasının ana hatlarını okurlarıma aktarmakla yetiniyorum.

Bir yanda, Şehbender sokağının adını, olmayan bir şeyhin ardından Şeyh Bender olarak değiştiren ve ne yazık ki bugün bizi yönetenler düzeyinde topluma egemen olan bir kafa, öte yanda, bu uydurma şeyhin adı üzerinde başlayan tartışmada, tarihimizin, dilimizin ve coğrafyamızın labirentlerinde dolaşarak gerçeği bulmaya çalışan ve kendi aralarında tartışan Cumhuriyet okurları.

Her iki kutup da bu ülkenin ürünü.

Ben Cumhuriyet okurları ile iftihar ediyorum.


  Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.

Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta

Son güncelleme tarihi 25 Mart 2024

Valid HTML 4.01 Transitional