Kitaplar
Kitapların
ListesiSürekli Yazılar
Kitap Söyleşileri
MEDYA NOTU
EMRE KONGAR
DEZENFORMASYON VE F KLAVYE
Sevgili okurlarım, başlığa bakıp da, bugün F klavye konusundaki dezenformasyon olayları üzerinde duracağımı sanmayın.
Sadece bu iki konudaki yeni gelişmelere değineceğim.
Ama yine de başlığın içerdiği anlam hakkında da bir cümle eklemeliyim yazıma:
F klavyeye karşı olanlar, en azından bir konuda dezenformasyon yapıyormuş:
Bazı aklı evvel bilgisayar satıcıları, alıcılara, İnternet'te ancak Q klavye ile dolaşılabileceğini söylüyormuş.
Bu bilgiyi daha önce bana gelen mektuplardan öğrenmiş ve siz değerli okurlarımla da paylaşmıştım.
Şimdi yeri gelmişken, tümüyle yanlış olan bu bilgiyi, F klavye konusundaki bir dezenformasyon örneği olarak tekrar dikkatinize sunuyorum.
Evet şimdi gelelim geçen hafta yazdığım dezenformasyon yazısına:
Kitle iletişim alanında çalışan değerli muhabirlerden Kemal Yurteri bu yazım üzerine, "O haberi yazan muhabir benim" diyerek aradı.
Kemal Yurteri ve değerli eşi Nermin Yurteri, kendilerini basın mesleğine adamış çalışkan, ve başarılı gazetecilerdir.
Kemal Yurteri, "Irak'a girdik" haberini CNN Türk'e yapan muhabir.
Anlayabildiğim kadarıyla Hürriyet ve Milliyet de haberi bu kaynaktan doğrulatarak vermişler.
Yurteri, haberinin doğru olduğunu ve bugün de bu haberin arkasında durduğunu söylüyor.
Tabii, Yurteri'nin haberi de doğru, kendisi de haklı.
Çünkü Hürriyet'in "BİZ DE GİRDİK" manşetinin altındaki metin okunduğunda, "... bin kadar Mehmetçiğin Hakkari'den sınırı geçtiği haberi geldi" ifadesinin yer aldığı görülüyor.
Zaten benim de üzerinde durduğum nokta, haberin doğru olan metni değil, yanlış olan değerlendirilmesi ve manşeti idi.
Bin kadar Mehmetçiğin Hakkari'den Irak'a girmesi, o güne kadar yapılan "sınır ötesi harekat" açısından doğal, yani her zaman yapılan bir eylem.
Yanlış olan, bu haberi oradaki stratejimizde farklı bir yaklaşım varmış ve Türk Silahlı Kuvvetleri topyekun Irak'a girmiş gibi değerlendirmek ve öyle sunmak.
Nitekim, bugün bile hâlâ bu yorumun, bu sunuşun yarattığı yanlış izlenimi düzeltmekle meşgulüz.
Eleştirim, gerçekleri kamuoyuna duyurmak için canları bahasına muhabirlik yapan arkadaşlara değil, onların haberlerini yanlış değerlendiren ve yanlış sunanlara idi.
Toplumsal, siyasal ve ekonomik sonuçları ne olursa olsun, muhabirlerin görevi doğru haber üretmektir.
Verdikleri haberin sonuçları ne olursa olsun, bu arkadaşlar doğru haber verdikleri sürece kınanamazlar; olsa olsa takdir edilirler.
Şimdi gelelim ikinci konumuza, F klavyeye:
Yeni Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik bir genelge yayınlayarak şu hususları karara bağlamış:
- Milli Eğitim Bakanlığı'nın bütün kurumlarında ve bağlı kuruluşları ile her derece ve türdeki okul ve kurumlarda TS 2117 numaralı F klavye kullanılacaktır.
- Halen Q klavyeye göre üretilmiş makinelerin klavyeleri kademeli olarak F klavyeye, mahalli imkanlarla dönüştürülecektir.
- Klavyeli makineler satın alınırken veya bağış yoluyla temin edilirken F klavyeye göre üretilmiş olmalarına dikkat edilecektir.
- Daha önce Q klavyeye göre beceri kazanan personelin F klavyeye geçiş eğitimlerini sağlamak üzere ticaret meslek lisesi müdürlüklerince mahalli kurslar düzenlenecektir.
Genelgesinde, bu maddelerin gerekçelerini de gayet güzel açıklamış olan Milli Eğitim Bakanı'nı bu kararından dolayı kutluyorum.
Keşke YÖK konusunda da böyle akılcı davranabilse diyorum.
