Emre Kongar'ın Resmi* İnternet Sitesi


Kitaplar

Green Bullet Makaleler

Green Bullet Articles in English

Sürekli Yazılar


 

MEDYA NOTU

 

EMRE KONGAR

 

MEDYA YENİDEN YAPILANABİLECEK Mİ?
V

 

 

Medyanın yeniden yapılanmasının ilk adımı olan "günah çıkarma" çabaları orta çıkınca derhal rakip grupların yazarları bu konuda da birbirlerini eleştirmeye başladılar.

Aslında bu tepkilerin nedenleri oldukça anlaşılabilir nitelik taşıyordu.

Medya grupları çok uzun zamandan beri hem medya sahibi olmayan öteki özel teşebbüs sahipleriyle, hem de kendi aralarında sert bir haksız rekabet savaşı yaşıyorlardı.

Dolayısıyla hemen hemen bütün medya gruplarının birbirleri ile görülecek hesabı vardı.

Devletten alınan elektrik santralları ihaleleri gibi "rant paylaşımı" savaşı dışında da, özellikle gazete dağıtımları konusunda çok ciddi sorunlar yaşanmıştı.

Uzan grubunun çıkardığı Star gazatesinin ucuz fiyatla satışından rahatsız olan Doğan Medya grubu bu gazetenin dağıtımını reddetmiş, bunun üzerine de Uzan grubu Doğan Grubu'nun tüm dağıtım şirketini transfer ederek karşı atağa geçmişti.

Bilgin Grubu'nun Etibank sorununu yaşayarak, elindeki bağımsız dağıtım şirketini yitirmesinden sonra, Doğan Grubu, basın konusunda kendi dağıtımını yapan Star dışında bir dağıtım tekeli oluşturmuştu.

Daha sonra Bilgin Grubu'na ortak olan Turgay Ciner'in

Park Holding'inin getirdiği yeni sermaye ile, Sabah grubu, Karamehmet'in Çukurova grubunun çıkardığı Akşam gazetesi ile de işbirliği yaparak, yeniden kendi dağıtım şirketini hayata geçirdi.

Bütün bu savaş sırasında Doğan grubu gazeteleri ile Uzan grubu arasında da Motorola ve Doğan Grubu'nun banka işlemleri konularında ayrı bir çatışma yaşandı.

Doğan grubunun POAŞ'ı alması ile ortaya çıkan durum hakkında da POAŞ hisselerinin değerleri konusunda Çukurova grubunun gazetesi Akşam'da ciddi ithamlar yer aldı.

Doğan grubunun Hürriyet gazetesi de batan bankaların öykülerini yayınlayarak bu savaşı sürdürdü.

İşte göz gözü görmeyen bu "medya savaşları" çerçevesinde, Ergun Babahan'ın Sabah gazetesinde yayınlanan, medyanın yeniden yapılanmasına yönelik yazıları (ki okurlarım bu yazıların bu sütunda da özetlendiğini anımsayacaklar) Hürriyet'te Fatih Altaylı'nın "Sen önce kendi patronuna bak" mealindeki eleştirileri ile karşılaştı.

Buna karşılık Ertuğrul Özkök'ün Hürriyet'te medya şantajı ve medya mafyası konusundaki eleştirileri de (ki okurlarım, bu sütunda bunların da özetlendiğini anımsayacaklar) Akşam'da Tuncay Özkan'ın, Sabah'ta İlker Sarıer'in ve Star'da Umur Talu'nun eleştirileri ile karşılaştı.

Talu, Star'da yazdığı yazıda, Hürriyet'in manşetten kullandığı haberlerle, Doğan grubunun İş Bankası üzerinden POAŞ yoluyla temas oluşturduğu CHP'nin Genel Başkanı'nın bir yakının sızdırdığı bilgilere dayalı olarak, Erdal İnönü'nün kuracağı yeni partinin önünün kesildiğini anımsattı.

Aslında gerek Babahan'ın gerekse Özkök'ün medya hakkında yazdıkları doğruydu.

Her ne kadar onlara yöneltilen eleştiriler gerçeklik payı taşıyorduysa da, bu eleştirilerin gerçekçi olmaları, Babahan'ın ve Özkök'ün söylediklerinin yani medya konusundaki eleştirilerinin doğruluklarını ortadan kaldırmıyordu.

İşte bütün bu toz duman arasında bugün medyadaki holding gruplarını şöyle sıralamak olanaklı görünüyor:

Hürriyet, Milliyet, Radikal, CNN-Türk, Kanal D sahibi Doğan Grubu.

Sabah ve atv sahibi Bilgin-Ciner grubu.

Akşam ve Show tv sahibi Karamehmet grubu.

Star gazetesi ve Star kanalları sahibi Uzan grubu.

Bunların dışında, dinci medya, Cumhuriyet ve bir de Habertürk kanalı ve bu kanalın çıkardığı gazete var.

Cumhuriyet, Cumhuriyet Vakfı'nın sahip olduğu isim hakkına dayalı olan editoryal bağımsızlığını korumak kaydıyla, kurduğu holdingi bütün sermaye gruplarına açtı.

Doğan grubu, Ciner grubu ve Karamehmet grubu Cumhuriyet holdinge sermaye katkısında bulundu.

Devam edeceğim.


  Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.

Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta

Son güncelleme tarihi 15 Nisan 2024

Valid HTML 4.01 Transitional