Emre Kongar'ın Resmi* İnternet Sitesi


Kitaplar

Green Bullet Makaleler

Green Bullet Articles in English

Sürekli Yazılar


 

MEDYA NOTU

 

EMRE KONGAR

 

MEDYA SİYASET İLİŞKİLERİ

 

 

Sabah gazetesinin Genel Yayın Müdürü Ergun Babahan'ın medyayı irdeleyen yazılarından alıntılara devam ediyorum.

20 Ekim 2002 günlü yazısından alıntılar:

"Medyanın Türkiye'nin yakın geçmişinde iki büyük günahı vardır. Birincisi ... devlet üstünden zenginleşme politikası uğruna asli işini geri plana itmesi, ikincisi de paraya tapınma felsefesini yüceltmesidir."

"Türkiye medyası siyasi iktidara bağımlıdır. Bu bir çıkar bağıdır."

"Ankara'ya güvenerek devlet üzerinden zenginleşme politikası izleyen bütün gruplar ya batmış, ya zora girmiştir."

"Siyaset kısmında da medyaya dayanarak iktidarlarını sürdürenlerin hızla eridiği görülmektedir."

"Türkiye'de altı çizilerek hemfikir olunması gereken ilk kural, medya patronlarının devlet üzerinden zengin olmasının yanlışlığının kabulüdür."

"Maalesef, iş bununla da kalmamakta, (medya) haberciliği ticari rekabetin bir uzantısı haline getirmektedir."

"Türkiye'de serbest rekabetin önünün açılması, demokrasinin sağlıklı bir biçimde işlemesi için medya ile iktidarın çıkar bağının kesilmesi lazımdır."

Babahan'ın 21 Ekim 2002 tarihli yazısından alıntılar:

"Gazete-okur ilişkisinde, ne yazık ki okur hep aldatılan eş konumuna düşmüştür."

"...Gazeteler beyaz eşya pazarlama şirketlerinin yan ürünü haline gelmiştir."

"Bugün herkesin yakındığı 3 milyonluk tirajın tek sorumlusu vardır, o da gazetenin kendisidir."

"Türk medyası bugün için okuruna bu güveni vermemektedir."

"Holding medyacılığı, gazetciliği 'Al gülüm-ver gülüm' ilişkisine dönüştürmüştür. Kredi, özelleştirmeden şirket karşılığı, siyasetçiye dayanak işlevini üstlenmiştir."

"(Medya) Para ve çıkar karşılığı denetim görevini satmıştır. Okuruna ihanet etmiştir."

"Ne yazık ki, medya gücü ticari rakiplerin sindirilmesi, bastırılması, korkutulması için bir silah haline gelmiştir."

"Bu habercilik anlayışı, 'Acaba mu manşetin arkasında ne gibi bir çıkar ilişkisi, nasıl bir hesap var?' sorusunu okurun kafasında hep taze tutmuştur."

"Medya kendi çıkarları doğrultusunda hükümetler kurmaya, siyasal ilişkileri manipüle etmeye kalkmıştır."

"Gazete inanılmayan, güvenilmeyen bir üründür. Haber vermekten çok eğlendiren bir üründür."

"Medyası okur karşısında bu duruma düşmüş bir ülkede demokrasi sağlıklı işleyemez."

"Medya kamu gücünün denetçisi olmaktan vazgeçtiği anda demokrasinin temel kurumlarından biri sakatlanmış olmaktadır."

"Medya denetimi ortadan kalktığında, meclis çoğunluğunu kontrol edebilen siyaset kurumu, pervasızca davranabilmekte, ülke kaynaklarını kötü niyetli kullanabilmektedir."

Babahan bu cesur ve gerçekçi saptamalarından sonra yazısını iyimser bir yaklaşımla bitirmektedir:

"Türkiye idam sorununu, insan hakları sorununu aştığı gibi, medya sorununu da aşacaktır".

Babahan'ın yazılarının önemi, kendi gazetesinin sahibi olan holdingin de bankasına el konmuş ve sahibinin bir süre hapiste yatmış olmasından kaynaklanmaktadır.

Yani Babahan, medya-ticaret-siyaset ilişkilerini eleştirirken her şeyden önce bir özeleştiri yapmaktadır.

Bu açıdan yazdıkları "içerden" bir görüşü yansıttığı için daha da önem kazanmaktadır.

Babahan'ın yazılarında medya dünyasından, bankacılıktan, siyasetten örnekler de vardı.

Bunları bilhassa özetime almadım, çünkü bu genel ve çok doğru yargıları, örnekler özeline indirerek, başka polemiklere yol açmak istemedim.

Babahan'ı bu yazıları için kutluyorum.

Medya-siyaset-ticaret ilişkilerindeki yozlaşmanın saptanmasında ve eleştirilmesinde yalnız kalmadığımı görmek doğrusu beni de memnun etti.


  Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.

Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta

Son güncelleme tarihi 15 Nisan 2024

Valid HTML 4.01 Transitional