Emre Kongar'ın Resmi* İnternet Sitesi


Kitaplar

Green Bullet Makaleler

Green Bullet Articles in English

Sürekli Yazılar


 

MEDYA NOTU

 

EMRE KONGAR

 

KÜLTÜRDE KÜRESEL YOZLAŞMA: TÜRKİYE VE AMERİKA

 

Bilmem farkında mısınız, toplumcak gittikçe kültürsüzleşiyoruz.

Daha doğrusu toplumumuzun kültürsüzleşme ivmesi artıyor.

"Popüler kültür" denilen o canavar, üç beş holdingin elinde tüm toplumu pençesine alıyor, eğip büküyor, istediği gibi (tabii holding çıkarlarına uygun olarak) yoğuruyor.

"Popüler kültürün araçları" televizyonlar, gazeteler, radyolar ve dergiler.

Bakıyorsunuz hepsinde aynı kişiler, aynı imgeler, aynı konular.

Diyelim ki bir "holding televizyonu" için bir dizi çekiliyor.

Dizinin reklamları, günlerce o holdingin gazeteleri, dergileri, radyoları ve televizyonları aracılığıyla zihnimize nakşediliyor.

Derken, holdingin ürünlerinin satışlarını arttırmak için yeni dizinin kahramanlarının oynadığı reklam filmleri çekiliyor.

Haydi bakalım bu kez de aynı tipler, aynı espriler, günde seksen defa her kanalda her dakika karşımıza çıkıyor.

Gazetelere, dergilere bakıyorsunuz, aynı tiplerin fotoğrafları, ilişkileri, aşkları, rakipleri hakkında yaptıkları zarif! eleştiriler, bildikleri ya da bilmedikleri konulardaki lüzumlu lüzumsuz konuşmaları baş köşelerde.

Başka sanatçıların! yaptıkları "talk show" programlarında baş konuklar yine onlar:

Küfrün, tekme sille ve tokatın gırla gittiği bu seviyeli! programlarda sanatçılarımızın! seviyeli! aşk ilişkileri ve iç çamaşırları konu ediliyor.

Derken aynı tipleri sahnelerde şarkı söylerken görmeye başlıyorsunuz; arkadan kaset ve CD üretimi geliyor tabii.

İnanılmaz bir "kültürsüzlük tekeli" bütün toplumu etkisine almış durumda.

Ne yazık ki, durum bütün dünyada böyle.

11 Eylül 2001'den sonra New York'un havasını büyük bir başarıyla Cumhuriyet okurlarına aktarmayı sürdüren Zülal Kalkandelen 1 Eylül Pazar günkü "Daha büyük, daha genç, daha zengin" başlıklı yazısında Amerikan medya devi Viacom'un öyküsünü anlatıyor:

Bu devin bünyesindeki kuruluşlara baktığınızda gördüklerimizin listesi şu:

Aralarında MTV, MTV2, VH1, BET, CMT, Comedy Central, Showtime, Movie Channel de olan 34 tv kanalı; Amerika'nın en büyük radyo yayıncılarından ve açık hava reklamcılarından Infinity; ülkenin en yaygın video kaset ve DVD kiralama şirketi Blockbuster; 5 tane dev Paramount eğlence parkı; 13 ülkede etkinlik gösteren The Famous Players and United Cinemas International sinema zinciri; Simon and Schuster yayınevi; eğlence sektörünün en büyük lisanslama şirketi Viacom Consumer Products; müzik alanında etkinlik gösteren Famous Music; ünlü film şirketi Paramount Pictures; United International Pictures'ın üçte biri; Paramount Home Entertaintment.

Peki ne yapıyor bu dev kuruluş?

Kalkandelen'in anlatımıyla:

"Viacom, sinema, müzik, eğlence ve yayıncılık alanında hem çoğunluğun tercihlerinin belirlenmesine doğrudan etki yapıyor, yani o tercihleri bizzat yaratıyor hem de bunun sonucunda ortaya çıkan satışları belirliyor. Ünlü starların, 'MTV olmasaydı ben olmazdım' demeleri boşuna değil. Yaptığınız müzik MTV tarafından desteklenmezse genele hitap etme olanağınız kalmıyor, radyolar şarkılarınızı çalmıyor, şarkılarınız listelere girmiyor ve albümleriniz satmıyor." Sonuç?

Yine Kalkandelen'in sözleriyle:

"Müziğin değil şarkıcının kalça kıvırmasının genele cazip geldiği bir ortamda, sanatın kalitesi düşüyor. Böylesine büyük bir tekelin iletişim alanında var olmasının en büyük sakıncası, farklılıkların ortadan kaldırılması ve kimi zaman toplumun yanlış bilgilendirilmesi."

Evet işte kültürde küresel yozlaşma bu:

Yönlendirilme, yanlış bilgilendirilme, birörnekleştirilme ve bütün bunların sonucunda kültürel yozlaşma.

Türkiye'de de böyle Amerika'da da.


  Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.

Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta

Son güncelleme tarihi 22 Nisan 2024

Valid HTML 4.01 Transitional