Kitaplar Sürekli Yazılar Kitap Söyleşileri |
MEDYA NOTU
EMRE KONGAR
SEDEF KABAŞ, SERDAR TURGUT, HÜRRİYET VE BEN
Sevgili okurlarım, bugün yine sizi güldürecek yanlışlara işaret edeceğim. Bu nedenle kendimden başlayayım; mâlûm: "iğneyi kendine çuvaldızı başkasına...". Geçen hafta, değerli atletimiz Süreyya Ayhan'ın üç bölümlü rakamlarla ifade edilen şampiyonluk derecesi üzerine yazdığım yazıda, birinci bölümün dakika, ikinci bölümün saniye olduğunu belirttikten sonra, birçok gazetede ve televizyon kanalında, üçüncü bölümdeki rakamlara "salise" denildiğini, bunun doğru olmadığını, çünkü atletizm yarışmalarında üçüncü bölüm rakamların saniyenin yüzde birini gösterdiğini, oysa "salise"nin, saniyenin altmışta biri anlamına geldiğini yazmıştım. Daha doğrusu öyle yazdığımı sanmışım. Çünkü geçen haftaki yazıdaki ifade aynen "Çünkü salise dakikanın altmışta biri olan bir zaman birimidir..."biçimdeydi ve tabii okurlar beni elektronik posta yağmuruna tutular. Bu komik bilgisayar (zihin? kalem? el? parmak? dil?) sürçmesinden dolayı okurlarımdan özür dilerim. Ayrıca bir de siyasetçilerin önyargılarından yakınan yazımda bizzat benim "Büyük bir olasılıkla başka kanallar ve başka gazeteler arasında da aynı yanlışı yapanlar vardır." ifademe dikkat çekilerek, "Bu bir önyargı değil midir?" sorusu da geldi. Bu sorunun yanıtı basit: Hayır önyargılı değildim, çünkü bu yanlışı yapan pek çok haberi ve köşe yazarını, yazıyı yazmadan, okumuştum. Bunları tek tek sıralamak istemedğim için iki büyük örneği işaret ederek yazıyı kısa kesmiştim. Ama yine de bir yanlış ifadem söz konusu. "Aynı yanlışı yapanlar vardır" yerine "...aynı yanlışı yapan başkaları da var." deseydim daha doğru olurdu. Gelelim Serdar Turgut'un benzer bir "kalem sürçmesine". 14 Ağustos tarihli yazısında Serdar Turgut şöyle diyor: "Türkiye'de insanlar inanç meselesinin kamusal alandaki yansımalarının makul düzeyde kalmasını, bu konuda aşırılıklara gidilmesini istememektedirler". Bu tümcede "istememektedirler" fiili, cümlenin birinci bölümündeki ifadeyi de belirlediği için, insanların "inanç meselesinin kamusal alanındaki yansımalarının makul düzeyde kalmasını" da istemedikleri gibi bir anlam çıkmakta. Oysa, Turgut, "kalmasını" sözcüğünden sonra, örneğin "dilemekte" ya da "arzulamakta" gibi bir başka fiil kullansaydı, meramını daha doğru ifade etmiş olurdu. Bu arada bir başka komik yanlış Hürriyet gazetesinin 4 Temmuz tarihli nüshasında var: Washington'da Kongre binasından başlayıp Lincoln Memorial'a kadar uzanan yeşillik alana "Mall" denir. "Mall" aynı zamanda İngilizce'de "aliş veriş merkezi" anlamını taşır. Hürriyet, Amerika'daki Bağımsızlık günü kutlamalarına ilişkin 4 Temmuz tarihli haberinde "...Washigton'daki dev alışveriş merkezi esas alan bölge..." diyerek, bu bölgenin özel ismini, "alışveriş" merkezi anlamında kullanmış. Bu yanlışa dikkatimi çeken Ayşe ve Argun Ceyhan çiftine teşekkür ederim. Bu komik yanlışlardan sonra, dikkatinizi medyadaki bir güzelliğe çekerek yazımı tamamlamak istiyorum. Sedef Kabaş, tv8'de "Sesli Düşünenler" adıyla bir program yapıyor. Hafta içi 18.40'da başlayan bu programda, siyasetin, sanatın, edebiyatın ünlü kişilerini konuk ediyor. Her konuşmacısı için özel bir ön çalışma yapan Kabaş, konuğunun kişiliği, yapıtları, yaşamı üzerinde edindiği bilgileri, konuşma sırasında değerlendiriyor: Güler yüzle, yaşama sevincini karşısındakiyle ve izleyicileriyle paylaşarak, zekice, irdeleyici ama saygılı bir üslupla. 20 Ağustos 2002 Salı günü Güneri Cıvaoğlu ile konuştu. Bütün öteki programları gibi, insanı hem bilgilendiren, hem düşündüren ama en önemlisi izleyicinin yaşama sevincini arttıran bir üslupla pozitif enerji yayan bir konuşma izledik. Genelde Kabaş'ı bütün konuşmaları için Cıvaoğlu'nu da o programa katkıları dolayısıyla kutluyorum. Medyaya ilişkin konuları da içeren bu programı, tv8'in önceden haber vererek, bir kez daha yayımlamasını diliyorum. |
Tweet |
Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.
Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta
Son güncelleme tarihi 2 Aralık 2024