Emre Kongar'ın Resmi* İnternet Sitesi


Kitaplar

Green Bullet Makaleler

Green Bullet Articles in English

Sürekli Yazılar


 

MEDYA NOTU

 

EMRE KONGAR

 

ÇOK KORKUNÇ BİR CİNAYET HABERİ NASIL VERİLDİ

 

Değerli okurlarım, insanoğlunun en korkunç eylemlerinden biri cinayettir.

Zaten uzayın ve zamanın sonsuzluğunda bir hiç olan dünyamız üzerinde, dünyamızın yaşına ve büyüklüğüne göre hiç kere hiç olan bir insanın yaşamının, bir başka insan eliyle sona erdirilmesi kadar anlamsız, evrenin ve yaşamın tüm mantığına aykırı bir başka eylem daha bulamazsınız.

İnsan zaten ölümlüdür.

Herkes, ama herkes zaten ölecektir.

Ben cinayetlerin bu anlamsızlığından dolayı, ve ilave olarak devletin insan yaşamını koruması ve geliştirmesi işlevinden hareketle, devletin bile ölüm cezası uygulamasına karşıyım.

Her ne nedenle olursa olsun, insan, insan eliyle öldürülmemelidir.

İster devlet olsun, isterse birey, insan, kendi türünün yaşamına hangi gerekçeyle olursa olsun, kendi eliyle son vermemelidir.

Öte yandan kin ve nefrete dayalı bir cinayet eyleminin karşıtı olan sevgi düşünüldüğünde, insanlararası ilişkilerde en saf, en katışıksız sevgi, anne-babanın çocuklarına karşı sahip olduğu duygularda belirlenir.

Özellikle anne, karnında taşıdığı, doğurduğu, beslediği, büyüttüğü evladını anne olmamış birinin asla anlayamayacağı bir biçimde sever.

Gerçekten bir annenin sahip olduğu evlat sevgisinin eşi yoktur.

Şimdi işin en can alıcı noktasına geliyoruz:

Bir evladın annesini öldürmesi, zaten son derece çirkin ve kabul edilemez bir eylem olan cinayetin de en korkunç biçimidir.

Ne yazık ki, son günlerde ülkemizde böyle bir cinayet işlendi.

Bir evlat annesini öldürdü.

Şimdi 31 Mart 2002 günü, Türkiye'nin üç büyük gazetesinin, Hürriyet, Milliyet, ve Sabah gazetelerinin bu haberi nasıl verdiğine bakalım: (Bütün gazetelerde isimler aynen yer alıyordu. Ben hepsini baş harflerine indirgedim.)

Hürriyet: Üçüncü safyada manşet: "İKİ OĞLU DA KATİL OLDU".

Alt başlık: "Şile'de aile dramı. 3 ay önce annesi N. A.yı sevgilisiyle yakalayan A., ikisini de öldürüp cesetlerini ayrı ayrı yerlere attı. Kardeşi A. ise 3 yıldır annesinin sevgilisini öldürmekten cezaevinde".

Öyle anlaşılıyor ki, gazete de, annesine sevgiyi ve sevgiliyi çok gören oğlunun görüşüne katılıyor, çünkü "sevgilisiyle yakalayan" ifadesi kullanılmış.

Sanki sevmek kötü bir şeymiş ve sevme suçunu işleyen anne "yakalanmış" gibi.

Milliyet: Olayı üçüncü sayfanın altında, ikinci haber olarak ve daha küçük puntolarla görmüş:

"Aile boyu namus cinayeti".

Alt başlık: "A. A., 99'da annesini Şile'de aşığıyla bastı, sevgilisini öldürdü. Ağabey A., 2002'de aynı yerde annesini sevgilisiyle yakaladı, ikisini de vurdu."

Öyle anlaşılıyor ki Milliyet gazetesi de, bu korkunç cinayeti "namus cinayeti" olarak niteleyip, neredeyse haklı çıkaracak.

Sabah: Üçüncü sayfadan evlere şenlik bir ifadeyle manşetten veriyor haberi:

"Annenin öldüren aşkları".

Alt başlık: "Şile'de bir genç annesiyle, aşığını öldürdü. Öfkeli genç ilginç bir gerçeği açıkladı: Annem iki yıl önce de bir başkasıyla ağabeyime yakalanmıştı. Ağabeyim annemin aşığını öldürüp hepse girmişti."

Sabah'ın kullanığı başlık, bu korkunç cinayeti iyice magazinleştirmiş.

Ben, her üç gazetenin genel yayın yönetmenlerini de yazıişleri müdürlerini de tanıyorum.

Hepsi de en azından cinayetleri hoş görmeyecek, hele hele bir annenin evladı tarafından öldürülmesini hafifletici nedenlere bağlamayacak kadar uygar insanlardır.

Oturup bir düşünsünler bakalım, bu haberin veriliş biçimi, dünya görüşlerine, uygar kişiliklerine ne kadar uygun?


  Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.

Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta

Son güncelleme tarihi 25 Mart 2024

Valid HTML 4.01 Transitional