Emre Kongar'ın Resmi* İnternet Sitesi


Kitaplar

Green Bullet Makaleler

Green Bullet Articles in English

Sürekli Yazılar


 

MEDYA NOTU

 

EMRE KONGAR

 

"SERDAR TURGUT OLAYI"

 

Hürriyet gazetesinin köşe yazarlarından Serdar Turgut'u, okurları bir "mizah kalemi" olarak tanıdı; birikimli, zeki, mizah yazılarını daha çok cinsellik üzerine oturtan, toplumsal eleştirilerini ise pek çok tepki çekmek bahasına keskin bir dille ama içerik açısından hafifleterek okura aktaran bir kalem.

Yıllarca bu çizgisini tutarlı olarak sürdüren, sadece ara sıra, ciddi yazılar kaleme alan Serdar Turgut, ekonomik kriz sonrasında, birdenbire ciddi ciddi, "Teknokratlar hükümeti" diye bir formül attı ortaya.

Esas olarak, bugünkü siyasal kadroların, yani tüm partilerdeki politikacıların ve liderlerin siyasal ve ahlaki yetersizliğine dayanan bir formüldü bu.

Turgut, bugünkü siyasetçilerin, Türkiye'yi düze çıkaracak çözümleri üretecek yetenekte, nitelikte ve niyette olmadığını düşünüyor ve bu nedenle de, tam bir toplumsal, siyasal ve ekonomik çöküntü içinde bulunan ülkemizi düzlüğe çıkaracak, uzun dönemli programları yapacak ve uygulayacak bir "teknokratlar hükümeti" öneriyordu.

Turgut'un bu öneriyi yapmasının ertesi günü Hürriyet'in genel yayın yönetmeni Ertuğrul Özkök, kendisine destek veren bir yazı yazdı ve kıyamet koptu.

Çünkü birdenbire, "teknotratlar hükümeti" fikri, bu destekle, bir köşe yazarının önerisi olmaktan çıkıp, Hürriyet gibi çok etkili bir gazetenin genel yayın yönetmeni tarafından da desteklenen, yani gazetenin "genel yayın politikasını" etkileyebilecek bir nitelik kazanıyordu.

Sanıyorum, önerinin son günlerde siyasal tartışma gündeminin birinci sırasına oturmasının, bütün liderlerin ve yazarların bu konuya eğilmesinin altında yatan asıl neden buydu.

Özkök, daha sonra yazdığı bir yazıyla, Serdar Turgut'un düşüncelerine yumuşak bir desteğinin sürdüğünü belirtti ama, "teknokratlar hükümeti" önerisini gazetenin genel yayın politikasına taşımadı.

Ben bu yazımda, Turgut'un önerisinin gerçekçiliğini, demokrasiye uygunluğunu filan tartışacak değilim.

Sadece bir köşe yazarının ortaya attığı önerinin neden bu denli yankı uyandırdığını, teknik bir noktaya, (yani bu önerinin gazetenin genel yayın yönetmeni tarafından desteklenmiş olmasına ve bu nedenle de Türkiye'de siyasetin yönünü etkileyebilecek bir genel yayın politikası çizgisi oluşturma ihtimaline) işaret ederek açıklamak istiyorum.

Tabii, toplumbilimsel olarak, önerinin, siyasetçilerin yetersizlikleri, yeteneksizlikleri ve kötü niyetleri gibi doğru bir teşhise dayalı olması, bir yandan geniş okur kitlesinin onayını alır ve onu tartışmaya değer kılarken, öte yandan Özkök'ün verdiği desteğin de gerçek nedenini oluşturuyordu.

Sonuç olarak Serdar Turgut, 30 Temmuz Pazartesi günü yazdığı yazıda, bir süre için mizah yazılarına ara verdiğini ve yazılarını, ortaya attığı bu formülün tartışılmasına, yani ülkenin kurtuluşu için gerekli olan çözüm arayışlarına adayacağını duyurdu.

Ben yıllardan beri, bu rejimin "demokrasi olmadığını" "yutturmacaya dayalı bir yağma rejimi olduğunu" ve çözümün Anayasa'da da belirtildiği gibi, gerçekten "laik ve demokratik bir sosyal hukuk devletinin" kurulması ve işletilmesi olduğunu yazan biri olarak, Serdar Turgut'un bu kararını çok olumlu buluyorum.

Ama sayıları bir elin parmaklarını bile bulmayan gerçek mizah yazarlarının arasından bir kişinin eksilmesini, bir okur olarak, üzüntüyle karşılıyorum.


  Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.

Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta

Son güncelleme tarihi 15 Nisan 2024

Valid HTML 4.01 Transitional