Emre Kongar'ın Resmi* İnternet Sitesi


Kitaplar

Green Bullet Makaleler

Green Bullet Articles in English

Sürekli Yazılar


 

MEDYA NOTU

 

EMRE KONGAR

 

MEDYANIN DİLİNE "TEZAHÜRATLAR"

 

Medyamızda çalışan "genç" arkadaşlar, bilmedikleri Arapça sözcükleri kullanmaya ve ısrarla da yanlış yapmaya pek meraklılar.

Ayrıca son günlerde, daha önceleri dilimize gösterdikleri özenle takdir kazanan NTV ve CNN gibi haber kanallarımızda da önemli Türkçe yanlışları dikkati çekmeye başladı.

Geçenlerde bir politikacımızla ilgili verilen haberde kendisine yapılan "tezahüratlardan" söz ediliyordu.

Oysa "tezahürat" zaten çoğuldur.

"Tezahür" sözcüğünün çoğulu.

Bilmeyenler için söyleyelim, "tezahür" "belirti", "belirme", "meydana çıkma" anlamına gelir.

Kökeni, "zuhur" sözcüğüdür.

"Zuhur" da, "meydana çıkma", "görünme" anlamında bir Arapça sözcüktür.

Rahmetli Şevket Süreyya Aydemir bu sözcüğü pek sever ve "Atatürk'ün Zuhuru" gibi tamlamalarda sık sık kullanırdı.

Çünkü, "zuhur" bu açıdan, bir süreci, tarihsel ve toplumsal bir oluşumu içeren bir sözcüktür.

Sözcüğün İngilizce karşılığı "emergence"dir.

Ünlü tarihçi Bernard Lewis'in Türkiye üzerine yazdığı mükemmel bir kitabın adı olan "Emergence of Modern Turkey", "Modern Turkiye'nin Zuhuru" anlamına gelir.

"Zuhur"dan gelen "tezahür" sözcüğü, "at" eki alarak çoğul olduğu zaman genellikle "toplu gösteri", "toplu halde bir kisiye ya da bir düşünceye destek verme" anlamında kullanılır.

Bu kullanım geleneğinin altında, "tezahür" sözcüğünün zaten "birbirine destek verme, yardım etme" anlamını da taşıması yatar.

Yukarda sözünü ettiğim haberin metnini yazan arkadaş, "tezahüratlar" diyerek, "tezahürlerler" gibi saçma bir sözcük üretmiş oluyor.

Aslında çoğul arapça sözcüklerin, sonlarına "ler" ya da "lar" eki getirilerek yanlış kullanılmaları oldukça yaygın.

En sık yapılan hatalardan biri de, özellikle hükümetin yağcılığına soyunmuş kanallardaki haber bültenlerinde hükümetin ya da yağ çekilecek bakanın "icraatlarından" söz edilmesi.

Oysa, "icraat" zaten "yapma", "bir işi yerine getirme" anlamına gelen "icra"nın çoğulu.

Yani "icraat" kendi başına "yapılan işler" demek.

Bizim cahil ve özentili haber metni yazarlarımız, hükümetin veya bir bakanın "icraatlarını" överken, aslında söyledikleri şey onların iyi "işlerler" yapmış oldukları.

Ne demek "işlerler"?

"İş" sözcüğünün çoğulu olan "işler" kelimesinin çoğulu.

Tabii ekranlarının başında bu yanlışları duyan ve saçları diken diken olan izleyiciler de, o haber metnini yazan arkadaşlara bol bol "tezhürat" yapıyor.

Haber yazarları ve redaktörleri bu "tezahürata" çok sevinmesinler.

Çünkü bunlar, politikacılara yandaşları tarafından yapılanlar cinsinden değil.

Daha çok stadyumlarda hakemlere kızan seyircilerin yaptıklarına benziyor.


  Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.

Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta

Son güncelleme tarihi 15 Nisan 2024

Valid HTML 4.01 Transitional