Emre Kongar'ın Resmi* İnternet Sitesi


Kitaplar

Green Bullet Makaleler

Green Bullet Articles in English

Sürekli Yazılar


 

MEDYA NOTU

 

EMRE KONGAR

 

DALMAÇYALI KÖPEK, MAKSİMUM KART VE KAYIHAN KESKİNOK

 

Değerli okurlarım, bugün size iki sempatik reklam filminden ve çocukların sanat eğitimi hakkında yeni yayımlanan çok önemli bir kitaptan söz edeceğim.

İlk konu, üzerinde siyah lekeler olan Dalmaçyalı cinsi köpeği ile otomobil kullanan kadın soförün gösterildiği sempatik reklam filmi.

Bu filmi izlediyseniz, bu reklamın hangi marka otomobile ilişkin olduğunu şu anda anımsamaya çalışın bakalım, çıkarabilecek misiniz?

Biz eşimle birlikte, Dalmaçyalı köpekle ne anlatıldığını anlamak için filmi büyük bir dikkatle ve pek çok kez seyrettik ama ikimizin de aklında reklamı yapılan otomobil olarak farklı ve yanlış markalar kalmış.

Eşim de ben de en azından normal dikkat sahibi ve yine en azından normal zekada insanlarız.. Üstelik gelir düzeyimiz, o reklam filminin "hedef kitlesi" içine sokuyor bizi.

Köpek esprisini anlayabilmek için filmi defalarca izledik ve sonunda olayı kavrayabildik:

Otomobil o kadar çabuk hızlanıyor ve frenler de o denli sıkı tutuyor ki, kadın soför gaza bastığında köpeğin üzerindeki lekeler bile arkaya gidiyor ve frene basınca da önde toplanıyor.

Şimdi diyeceksiniz ki "Biri profesör öteki üst düzey yönetici olan ve hedef kitlenin içinde yer alan iki tüketciyi ekrana büyük bir dikkatle bağlayan reklam herhalde çok başarılı".

Hayır hiç de öyle değil.

Bakın neden?

Geçenlerde Hürriyet'te Atıf Bir, bu reklam hakkında bir yazı yazdı. Yazıda "Renault Megane reklamı" diyordu.

Ben reklamın, Ford reklamı olduğundan o denli emindim ki, "Atıf Hoca yanlış yapmaz ama bu kez yanılmış galiba" dedim ve eşime sordum, "Dalmaçyalı köpek reklamı hangi marka otomobilindi" diye.

Yanıt "Peugeot" idi.

Oysa Atıf hoca haklıydı ve biz iki kültürlü, dikkatli, eğitimli ve hedef kitlede yer alan izleyici, köpeğe dikkat etmekten, reklamı yapılan markayı yanlış algılamıştık.

Bu sempatik reklam, tüketicinin dikkatini, markadan başka bir yere çektiği için başarısız kalmıştı.

İkinci olarak, İş Bankası'nın çıkardığı "Maksimum Kart" için yapılan reklam filminin de çok hoşuma gittiğini belirtmeliyim:

Şipşirin bir kız, Fellini filmlerinin fon müziğini andıran bir melodi eşliğinde, son derece rasyonel düzenlenmiş bir evde, çok amaçlı davranışlar yaparak, aynı anda pek çok işi beceriyor ve neşe içinde yepyeni bir güne başlıyor.

İnsanın içini açan, neşe veren ve gerçekten (benim hiç bir markasını ve türünü kullanmadığım) kredi kartı alma isteği uyandıran bir reklam.

Üçüncü olarak bir de kitaptan söz etmek istiyorum sizlere, özellikle de çocuklarına sanat eğitimi vermek isteyen anne-babalara.

Ünlü ressamlarımızdan Kayıhan Keskinok, "Sanat Eğitimi" diye bir kitap yazmış, daha doğrusu "yapmış".

Ankara'da, ünlü fotoğrafçılarımızdan İbrahim Demirel'in sahip olduğu "Sanatyapım Yayıncılık" tarafından yayımlanan kitap inanılmaz bir hazine:

Çocukların yaşlarına göre aşamalı bir biçimde, örneklerle, onlara nasıl bir sanat eğitimi verilebileceğini gösteriyor.

Çocuklarımızı büyütürken elimizde olmadığına çok üzüldüğüm bu kitabı şimdi oğluma ve gelinime verdim, torumun için kullansınlar diye.


  Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.

Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta

Son güncelleme tarihi 22 Nisan 2024

Valid HTML 4.01 Transitional