Emre Kongar'ın Resmi^* İnternet Sitesi

Makaleler

Articles in English

İnternet kullanımı yaygınlaştıkça elektronik posta sorunları da artıyor.

Ben de yaklaşık beş yıldır elektronik posta adresi kullanıyorum.

Aslında gerçekten büyük kolaylık. Telefon kadar hızlı, faks kadar güvenli.

Ama gelin görün ki, kullanım yayıldıkça sorunlar da artıyor.

Bugün siz değerli okurlarımla, karşılaştığım ve pek çok kişinin de karşılaştığını düşündüğüm bazı sorunları paylaşmak istiyorum.

Birinci sorun, beni ilgilendirmeyen pek çok postanın adresime yollanıyor olması.

Bu "ilgilenmediğim" postalar ne yazık ki, postacının kapıya getirdiği ve benim doğrudan çöpe atacağım zarflar kadar masum değil, çünkü bunlar, çok büyük zaman kaybına yol açıyor.

Biliyorsunuz, adresinize gelen mesajların, bağlı olduğunuz "server"dan size aktarılması belli bir zaman alıyor.

Posta kutunuzun programına "postalarımı al" komutunu verdiğiniz zaman, başlıyor postalar gelmeye.

Her biri on saniye ile yarım dakika arası zaman alsa, vaktinizin önemli bir bölümü sizi ilgilendirmeyen postaların bilgisayarınıza gelmesini beklemekle geçiyor.

Benim sekreterim yok. Postalarıma bizzat kendim bakıyorum.

Ayrıca bilgisayarımın da çok hızlı çalıştığı söylenemez.

Dolayısıyla, bana yollanan ilgisiz postalar, doğrudan doğruya benim zamanımdan çalıyor.

İlgisiz postalar dört grup.

Birinci grup beni ilgilendirmeyen postalar, "reklamlar".

Çeşitli ürünlerin ya da hizmetlerin haber verildiği postalarla hiç ilgilenmiyorum, ama bir sürü geliyor.

Bunları okumadan, doğrudan "çöpe" yolluyorum.

İkinci grup postalar, "siyasal grupların" basına yolladığı bildiriler.

Aralarında legal ve illegal gruplardan, siyasal partilerin genel merkezlerine kadar çeşitli yollayıcılar bulunan bu tür postaları da doğrudan çöpe atıyorum, çünkü benim işim "muhabir gazetecilik" değil.

Üçüncü grup postalar bazı dostlarımın(!) beni üye yaptıkları "tartışma grupları" içindeki yazışmalar.

İşin asıl ilginç ve insanı öfkelendiren yanı, bu tür postaların altında "Bu gruptan çıkmak istiyorsanız şu adrese bir boş posta atınız" yazılı bir adresin bulunması ve sizin o adrese attığınız boş postların "gruba kaydolmamış olduğunuz için postanızı gönderemedik" uyarısıyla geri gelmesi.

Beni bu gruplara üye yapan "dostlar" bu satırları okuyorlarsa, lütfen beni derhal grup üyeliğinden düşürsünler.

Dördüncü grup çöp postalar ise, internet kullanıcılarının, "beğendikleri" metinleri birbirlerine yollarken bana da postalamalarından kaynaklanıyor.

Dostlarım, beni önemseyenler ve sevenler, lütfen hoşunuza giden metinleri ya da haberleri bana postalamayın, çünkü inanılmaz derecede zaman kaybetmeme neden oluyorsunuz.

Çöp postalardan sonra, elektronik iletişimin en büyük ikinci sorunu, herkesin bildiği gibi virüsler.

İşin ilginç yanı, bildiğiniz, inandığınız bir dostunuzun size yolladığı bir posta da, kendisinden habersiz olarak "virüs taşıyor" olabildiğinden, açacağınız herhangi bir dosyadan "hastalık" kapabiliyorsunuz ve bütün sisteminiz çöküyor.

Bir de tabii, size doğrudan virüs yollayan "ileri zekalılar" var.

Ben bir önlem olarak, kimden gelirse gelsin, "ekli dosya" açmıyorum, doğrudan çöpe yolluyorum; haberiniz olsun.

Evet, ne demişler, "elektronik posta adresin mi var, derdin var".

Dilerim gerek yasal düzenlemeler, gerekse "elektronik posta adabı" önümüzdeki günlerde biraz daha gelişir de bizler de bu sorunları yaşamaktan kurtuluruz.