Emre Kongar'ın Resmi* İnternet Sitesi


Kitaplar

Green Bullet Makaleler

Green Bullet Articles in English

Sürekli Yazılar


 

MEDYA NOTU

 

EMRE KONGAR

 

MEDYADA NELER OLUYOR

 

Son ekonomik kriz medyayı çok daha önce vurdu:

Etibank'ın da devlet denetimine alınan bankaların arasında olması Sabah grubunda fırtınalar yarattı.

Medya henüz bu krizi atlatamamışken, üstüne bir de genel ekonomik kriz geldi.

Sonunda beklenenler oldu:

Bir yandan tekelleşme eğilimleri güçlendi, öte yandan yüzlerce medya çalışanı işten çıkarıldı.

Etrafta güçlü bir biçimde dolaşan söylentilere göre, Sabah grubunun zor duruma düşmesinin ardından, bu grubun içinde Çukurova Grubu'nun güçlenmesini istemeyen Doğan Grubu, Bilgin Grubu'na maddi destek sağlayarak Dinç Bilgin ve ekibinin yeniden gazetenin yönetimine gelmesini sağladı.

Böylece zaten medya içindeki tekelleşme eğilimlerini temsil eden Doğan Grubu'nun gücü daha da arttı.

Bu işin görünmeyen yönü.

Tabii işin bir de görünen yönü var: Dağıtım!

Eskiden gazete ve dergi dağıtımı, Doğan Grubu'nun denetiminde olan Yay-Sat ve Bilgin Grubu'nun denetiminde olan Bir-Yay adlı şirketlerle yapılıyordu.

Bilgin Grubu'nun güç duruma düşmesinden sonra, Bir-Yay piyasadan çekildi ve Yay-Sat, fiili tekel haline geldi.

Bu arada İhlas Grubu da, İhlas Finans'ın faaliyetlerinin durdurulmasıyla açığa çıkan bir mali krize girdi.

Bu grubun denetiminde olan Türkiye Gazetesi ile TGRT televizyonunun ne olacağı henüz belli değil.

İşin tabii bir de İhlas Finans'a para yatıranların fonlarının geri ödenmesi sorunu var.

"İslami sermaye" anlayışı içinde hiç bir devlet güvencesi olmadan bu kuruma para yatıranların fonları, İhlas Finans kurumunun mali gücüne ve merhametine kalmış durumda.

Bu arada medyadaki öteki iki tröstün, Uzan Grubu ile Çukurova Grubu'nun işleri iyi görünüyor.

Bu iki grup, banka sahipliğinin yanında cep telefonu işi de yaptıklarından hem kârlılıkları hem de nakit akım dengeleri yerinde görünüyor.

Dilerim üçüncü cep telefonu şirketi İş-Tim'in Aria'sı devreye girdikten sonra bu grupların da işleri bozulmaz ve medya yeni bir tasfiyeye konu olmaz.

Bütün bu kriz süreci içinde büyük gazateler hem eklerini durdurdular hem de pek çok çalışanın işine son verdiler.

Bu arada, atv'de Dönence programı ile televizyon haberciliğinde olumlu bir örneği simgeleyen Sedef Kabaş'ın da mukavelesi feshedildi.

Böylece genel bir "televole yozlaşması" içinde görünen medyamızın nadir olumlu programlardan biri daha son buldu.

Basındaki tasfiyede ise Milliyet'in iki "temel taşı", Türk Basını'nın dürüst, çalışkan ve kalilteli iki kalemi daha okurlarından uzak kaldı:

Umur Talu ve Zeynep Oral, biri siyasal öteki kültürel konularda okurun güvendiği kaliteli ve dürüst yazarlardı.

Ayrıca her ikisi de Milliyet'in tarihinde çok önemli yöneticilik görevleri de yüklenmiş, gazetenin ve Milliyet Sanat Dergisi'nin demokrat ve kaliteli bir okur kitlesine sahip olmasında büyük hizmetler görmüşlerdi.

Tabii iş isim bazında tartışılacak olursa, daha pek çok değerli ve kaliteli basın mensubunun adını zikretmek gerek ama yerim uygun olmadığı için, bu üç arkadaşın kişiliklerinde bütün işten çıkarılan arkadaşlara "Geçmiş olsun" diyorum.

Dilerim en yakında yeni işlerde kamuoyuna hizmet etmek fırsatı bulurlar.

Biliyorum "Ateş düştüğü yeri yakar"; bu tür yazıların ve sözlerin, yaşanan aile dramları ve kişisel trajediler açısından pek de bir önemi yoktur.

Ama olsun ben de hiç olmazsa "tarihe bir not düşmek" istedim.


  Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.

Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta

Son güncelleme tarihi 25 Mart 2024

Valid HTML 4.01 Transitional