Emre Kongar'ın Resmi^* İnternet Sitesi

Makaleler

Articles in English

Nuri Çolakoğlu'nun NTV'den ayrıldıktan sonra boş durmayacağı biliniyordu.

Nitekim geçenlerde dostlarıyla yaptığı bir toplantıda yeni projelerini açıkladı ve görüş alış verişinde bulundu.

Bir Cumartesi sabahı saat 9.30'da elliye yakın yazar, düşünür, iletişim uzmanı, belgeselci bir araya geldiler, Çolakoğlu'nu dinlediler ve düşüncelerini söylediler.

Aralarında Can Dündar'dan, Mete Tunçay'a, Altan Öymen'den Doğan Hızlan'a, Ünsal Oskay'dan Aydın Uğur'a kadar, pek çok aydının ve uzmanın bulunduğu toplantıda önce Çolakoğlu HIT ve ARTV hakkında bilgi verdi.

HIT, yüksek teknoloji anlamına gelen High Technology'nin kısaltılmışı olan Hitec sözcüğünden oluşan bir isim.

Son teknolojik gelişmelere dayalı bir yayın politikası izleyecek.

ARTV ise Çolakoğlu tarafından "kültür, sanat, belgesel kanalı" olarak tanımlanıyor.

Toplantının gündemi, beş ana konu çerçevesinde belirlenmişti.

1) Belgeseli toplumun daha geniş bir kesimine benimsetebilmek için yapılabilecekler.

2) Yeni belgeseller için öneriler.

3) Yanlış kanalda ve/veya yanlış saatte yayınlandığı için izleyicisi ile buluşamamış eski belgesellerden kullanılabilecek olanlar.

4) Yurtdışında yapılmış ve oralarda yayınlanmış Türkiye üzerine ya da Türkiye'yi ilgilendiren belgeseller.

5) Belgesel yapımında kullanılabilecek yurtdışı görüntü kaynakları.

Aslında Çolakoğlu bütün bu konularda çok hazırlıklıydı.

Örneğin BBC ile 750 saatlik belgeselin satın alınması için anlaşma imzalanmıştı bile.

ARTV'nin program akışı her gün hem güncel kültür ve sanat programları hem de belgeseller yayınlayacak biçimde planlanmıştı.

Yedi günlük program akış planı akşam saatleri için şöyle yapılmıştı:

18-20 Güncel kültür ve sanat.

20-21 BBC belgeseli.

21-22 Yerli belgesel.

22-23 Ana programlar.

23-24 BBC belgeseli.

Bence projenin en çarpıcı yanı, Çolakoğlu'nun, yılda 500 milyon dolar dolayındaki reklam pastasının sadece yüzde biri olan 5 milyon dolar ile yaşayabilecek bir kanal planlamış olmasıydı.

Toplantıya katılanlar gün boyu, öğlen yemeği de dahil olmak kaydıyla bu proje üzerindeki görüşlerini dile getirdiler.

Hem olanaklar, hem sınırlamalar hem de kaçınılması gereken hatalar hemen hemen bütün ayrıntılarıyla ele alındı.

Türkiye'de medyanın "kültürel yozlaşmanın kaynağı" haline geldiği ve "tekelleşme eğilimlerinin" topluma verdiği zararların artık gizlenemez boyutlara ulaştığı günümüzde, bu her iki olumsuz eğilime karşı bir girişim olarak gördüğüm Çolakoğlu'nun projelerine başarılar diliyorum.