Kitaplar
Kitapların
ListesiSürekli Yazılar
Kitap Söyleşileri
MEDYA NOTU
EMRE KONGAR
MEDYADA SORUNLAR ARTARKEN
İKİ SİTE VE BİR GENÇ DİNOZOR
Değerli okurlarım, sizin de dikkatinizi çekmiştir: Son günlerde medya iyice karıştı.
Bir yandan bir köşe yazarının MİT mensubu olduğu konusundaki (kendisi tarafından yalanlanmayan) iddialar, öte yandan büyük basınımızın, içlerinde kendi yazarları da olan bazı kişilere
ve bazı kavramlara karşı gittikçe şiddetlenen saldırısı ve bu arada, Umur Talu’ya gönderilen olağanüstü hakaretlerle dolu bir mektup.Tabii bu arada, medya patronlarının kazandığı elektrik santralı ihalelelerinin iptali konusundaki son kararın da Danıştay Genel Kurulu tarafından verileceğini de unutmamak gerek.
Aslında olaylara yakından bakarsak, şöyle garip bir durum ortaya çıkıyor:
Medya, aynen siyasetin de yaptığı gibi, kendi kuyusunu kendi kazıyor.
Biliyorsunuz, bu eğilim önce siyasete egemen oldu:
Her politikacı, rakibini öylesine karaladı ki, (ne yazık ki, nesnel olayların da bu saldırıları haklı çıkarmasıyla) kamuoyu da, “bunların hiçbirinde iş yok” diyerek, onları, toplumdaki saygınlık sıralamasının en altına itiverdi.
Şimdi aynı olay “
medyada” yaşanıyor.Özellikle büyük gazetelerin başını çektiği bu eğilim, bir yandan köşe yazılarında
, öte yandan gazetelerin genel haber ve yorumlarında, herkesin, her kurumun, her karşı çıkılan düşüncenin kimi zaman küfür ve hakaretlere varan çok şiddetli bir biçimde yerilmesi gibi bir durum ortaya çıkardı.Eleştiri başka, yergi başka, küfür ve hakaret daha başka.
MİT’in adının da, bu oluşumda ön planda görünen köşe yazarlarından biriyle anılması herkes
için büyük bir talihsizlik oldu.Şimdi bu köşe yazarının eleştirdiği herkes, “Acaba MİT mi bunu yaptırıyor, MİT bana ve savunduğum fikirlere karşı mı” kuşkusu içi
ne girebilir.Bu arada, Umur Talu
gibi basında efendiliği ve soğukkanlılığıyla bilinen ve sevilen bir köşe yazarına gönderilen ağır hakaret ve küfürlerle dolu bir mektup, sanıyorum, yazanın düzeyi kadar, sözünü ettiğim bu ortamdan da etkilenmiş olmalı.Medyada son günlerde dikkati çeken genel bir düzey ve etik erozyonu sorunu, kamuoyunun medyaya karşı tutumunu da büyük ölçüde etkiliyor.
Bu çerçevede, size iki ilginç
İnternet sitesinden söz etmek istiyorum.Birinci site jurnal.net
adresinde, medyanın özeleştirisinin yapıldığı bir site.Daha çok gençlerin yazdığı, medya mensuplarının medyadan haberler verdiği ve eleştiriler yaptığı bu site meraklıları için
önemli bir kaynak.İkinci sözünü etmek istediğim site ise, son zamanlarda televizyonlardaki “
kokoreççi-kestaneci” tiplemesine dayalı reklamla gündemimize yerleşen ixir’in çıkardığı güncel bir İnternet mizah dergisi.Adresi chivi.com
olan bu dergiyi yöneten gençler, benden de yazı yazmamı istediler.Şimdi her hafta muntazam olarak buraya bir
mizah yazısı yolluyorum.Gelelim, 24 yaşındaki
genç dinozorumuza:Bakın
Ersoy Uluçay adlı okurum, yolladığı elektronik mektupta (özet olarak) ne diyor:“Ben İzmirli 24 yaşında bir
Cumhuriyet okuruyum. Hukuk fakültesi öğrencisiyim... Konu, Hilmi Yavuz'un İlhan Selçuk hakkında Zaman gazetesindeki köşesinde yazdıkları ve bununla ilgili 29.04.2000 tarihli Hürriyet gazetesinin Cumartesi ekinde yer alan eski Cumhuriyet yazarlarının görüşleri. Biz Cumhuriyet okurları olarak bu konuda öfke doluyuz... Sözü geçen yazarlar eleştiri sınırlarını aşan bir üslupla hem İlhan Selçuk'a hem de Cumhuriyet gazetesine ve okurlarına hakaret etmişlerdir... Bu gazetecilerin Cumhuriyet gazetesine geçmişten gelen bir kin ve öfke duygusuyla davrandıklarını düşünüyorum...”Ne demişler, “Akıl ve dinozorluk, yaşta değil, baştadır”.
Ben aslında büyük medyanın
bugünlerdeki hırçınlığının, kamuoyunu aydınlatmak değil, onu, kendi ekonomik çıkarlarına koşut olarak biçimlendirmek kaygusundan kaynaklandığını düşünüyorum.