Kitaplar
Kitapların
ListesiSürekli Yazılar
Kitap Söyleşileri
MEDYA NOTU
EMRE KONGAR
MEDYA MEDYA!
Yazının başlığı olan “
Medya, Medya” aslında bir oyunun adı.Kandemir Konduk
yazmış, Ahmet Gülhan sahneye koymuş, aralarında benim öğrencilerimin de olduğu ve bir bölümü Müdat Gezen’in Konservatuar’ından mezun olan gençler oynuyorlar.Müzikli ve danslı bir komedi.
Esas olarak
medya eleştirisine dayanıyor.Haftalık yazı yazmanın hem avantajları hem de dezavantajları var.
Dezavantajları açık: Güncel olayları sıcağı sıacağına değerlendirmek olanağından mahrum, haftada bir yazan bir yazar.
Buna karşılık bence, avantajları daha fazla: Olaylar biraz soğuduktan sonra, duygusal tepkilerden arındırılmış bir yazı yazmak olanağına kavuşuyor insan.
“Medya, Medya” oyununu seyredeli bir hayli oldu.
Basında oyun hakkında pek çok değerlendirme yazısı çıktı.
Ben oyunu, ünlü sanatçımız
Dilek Türker ile yanyaya seyrettim.Her ikimiz de zaman zaman kahkahalarımaza gem vuramadık.
Kandemir Konduk, oyunu son derece sağlam bir yapıya oturtmuş.
Medyaya yönelttiği eleştiriler çok haklı, bana kalırsa az bile.
Ahmet Gülhan’ın yönetimi ise çok başarılı. Belki sahne değişmelerinde biraz daha tempolu bir yaklaşım kullanırsa, oyun daha da çarpıcı olabilir.
Konduk, başarılı bir yazar olarak medyadan bir hayli para kazanmış olmalı.
Bu oyunun bütün yapım masraflarını karşılayarak ve bu arada provalarda bile oyunculara para ödeyerek, aslında yeni bir tiyatro oluşturmuş bulunuyor.
Sadece bu oyunun masrafları yüzbin dolar dolayında.
Böylece Kandemir Konduk, bir anlamda medyadan kazandığını yine medyanın bir parçası, ama nitelikli bir parçası olan tiyatroya yatırarak hem sanata ve kültüre, hem topluma hem de medyaya hizmet etmiş oluyor.
Eski dostu ve ortağı
Müjdat Gezen’in cebinden harcadğı paralarla kurduğu Konservatuvar örneğini anımsatan bu yeni bir tiyatro kurma girişimini yürekten destekliyorum.Oyun halen
Beşiktaş Kültür Merkezi’nde ve Bostancı Gösteri Merkezi’nde devam ediyor.Hem doya doya gülmek isteyenlere, hem de içinde yaşadığımız toplumu biçimlendiren en büyük güçlerden biri olan medya hakkında biraz düşünmek isteyenlere tavsiye ederim.
* * *
Geçen haftaki bilmecenin
sonuçlarına gelince, doğru yanıtı, beş yanlışı da bularak bilen yok.Ama çok ilginç yanıtlar geldi.
Okurlarım, benim bile düşünemediğim bazı noktalara parmak basmışlar.
Benim amacım ne kimse ile kavga etmek, ne de herhangi bir yayın organını, (ben katılmasam bile) izlediği siyasal ve toplumsal çizgiden dolayı eleştirmek.
Olup bitenleri okurlarımla paylaşırken, iyilikler ve güzelliklerle birlikte, nesnel gerçeklikten sapmaları, yanlışlıkları, haksızlıkları, çirkinlikleri ve artık “
ahval-i adiye” haline geldiği için gittikçe önemini yitiren Türkçe yanlışlarını da belirtiyorum.Bazen ben de bunlara muhatap olunca, zorunlu olarak bazı yanıtlar veriyorum.
Medyanın son günlerdeki “
seviyesine!” bakarsanız, Aktüel’deki eleştiri (içeriği çok sert ve haksız olmakla birlikte) üslup açısından, genel düzey ile karşılaştırmalı olarak, çok daha efendi idi.Ne dostum
Ercan Arıklı’yı üzmek isterim, (o beni üzmüş olsa bile) ne de kendimle ilgili bir polemik başlatmak.Bu nedenle de bilmecenin yanıtları üzerinde ayrıca durmuyorum.
Ne demişler, “
Anlayana sivri sinek saz, anlamayana davul zurna az!”.