Emre Kongar'ın Resmi* İnternet Sitesi


Kitaplar

Green Bullet Makaleler

Green Bullet Articles in English

Sürekli Yazılar


 

MEDYA NOTU

 

 

EMRE KONGAR

 

 

ERCAN ARIKLI VE EMRE KONGAR HAKKINDA ÖDÜLLÜ BİR BİLMECE

 

Önce şu yazıyı okuyun:

“Bilimadamının Bittiği Yer.

Keşke Üniversite Kalsaydı...

Sevmek bir yana saygıda da kusur etmezdik kendisine.

Hoca olarak bir saygınlığı, sosyolog olarak bir ağırlığı vardı.

12 Eylül öncesinin hızla birbirine benzeyen günlerinde ‘Türkiye’nin Toplumsal Yapısı’nı okumuş; Doğan Avcıoğlu’nuin ‘Türkiye’nin Düzeni’nde sergilediği açmazları da, İsmail Cem’in ‘Türkiye’de Geri Kalmışlığın Tarihi’nde boş bıraktığı alanları da Batılı bir sosyolog titizliği ile doldurduğunu görüp sevinmiştik de hatta.

Toplumsal Değişme Kuramları ve Türkiye Gerçeği’, klişelere itibar etmiyor, meselelere farklı açılardan da bakılabileceğini söylüyordu.

Baskılara direnen, kuru gürültüye papuç bırakmayan bir tarafı da vardı.

12 Eylül yönetiminin memlekete armağanı olan YÖK, ‘sakalını kes’ diye tutturunca, pekçokları gibi ‘peki efendim’ dememiş, basmıştı istifayı.

İçimizdeki direnç umutlarını yeşertmişti bir bakıma.

Sonra ne olduysa oldu, garip anlaşılmaz, dahası tuhaf bir yörüngeye girdi. Birer birer soyundu bizim kendisine atfettiğimiz değerlerden.

Ticarete atıldı. Bunun ‘fikir ticareti’ olduğunu hayli geç farkettik ne yazık ki.

28 Şubat 2000 tarihinde ‘Berlin Duvarı Türkiye’de 28 Şubat 1997’de Yıkıldı’ başlıklı bir yazı yazdı.

Sosyologluğuna da aydınlığına da yazık etmişti.

Adı Prof. Dr. Emre Kongar’dı.”

* * *

Şimdi bir de şu yazıyı okuyun:

“Dürüst haberciliğin bittiği yer.

Keşke dergicilikte kalsaydı.

Sevmek bir yana saygıda da kusur etmezdik kendisine.

Dergici olarak bir ağırlığı, aydın olarak bir saygınlığı vardı.

12 Eylül sonrasının birbirine benzeyen günlerinde “Nokta”, “Kadınca”, “Erkekçe” gibi dergileri Türkiye’deki kısırlığı aşmıştı. Hepimiz bu dergilerin Türkiye’deki dergi yaşamına getirdiği harekete sevinmiştik.

Başında bulunduğu “Gelişim Yayınları” mevcut klişelere itibar etmiyor, yepyeni ufuklar açıyordu okurların önünde.

Baskılara ve kuru gürültüye papuç bırakmıyordu.

12 Eylül sonrasında, gri bulutların dağılacağı umudunu “Nokta” dergisini okuyarak yeşertiyorduk.

Sonra ne olduysa oldu, garip, anlaşılmaz, dahası tuhaf bir yörüngeye girdi.Birer birer soyundu bizim kendisine atfettiğimiz değerlerden.

Ticarete atıldı. Bunun “fikir ticareti” olduğunu hayli geç farkettik ne yazık ki.

9 Mart 2000 tarihli Aktüel’de Prof. Emre Kongar hakkkında ‘İkinci Cumhuriyetçi bir yaklaşımla’ ‘Bilimadamının bittiği yer, Keşke Üniversite Kalsaydı’ diye bir yazı yayınlattı.

Aydınlığına da, dürüst yayıncılığına da yazık etmişti.

Adı Ercan Arıklı idi.”

* * *

Okuduğunuz, birinci yazı Aktüel Dergisi’nde 9 Mart 2000 tarihinde, imzasız olarak yayınlandı.

Okuduğunuz ikinci yazıyı ise Aktüel Dergisi’nin sahibi dostum Ercan Arıklı için, birinci yazıyı taklit ederek, şu anda ben yazdım.

Şimdi ödüllü bilmece:

Her iki yazıdaki “ortak yanlışları” bulup bana fakslayacak ya da e-posta ile yollayacaklar arasında yapacağım çekilişte kazanan bir kişiye “21. Yüzyılda Türkiye” adlı kitabımı armağan edeceğim..

Doğru yanıtlar haftaya bu sütunda.

Haydi size bir de ip ucu vereyim: Ortak yanlışların sayısı beş.

Bilmece meraklılarına kolay gelsin!

[email protected]


  Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.

Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta

Son güncelleme tarihi 22 Nisan 2024

Valid HTML 4.01 Transitional