Kitaplar
Kitapların
ListesiSürekli Yazılar
Kitap Söyleşileri
EMRE KONGAR
MEDYA NOTU
YAPI KREDİ BANKASI, İŞ BANKASI, MAG VE HÜRRİYET
Son günlerde iki banka reklamı dikkati çekiyor.
Bunlardan biri
Yapı ve Kredi Bankası’nın “asık suratlı, otoriter, olumsuz ve çağının gerisinde kalmış bir öğretmen” imgesine dayalı, eğitimi küçümseyen, “en yüce değer paradır” ana fikrine dayalı.Telefonla verilen banka hizmetlerini tanıtmak için yapılmış bir reklam.
Son derece sevimsiz bir öğretmen, İngilizce dil dersinde, öğrencilerine telefonu göstererek “What is this?” diye soruyor.
Öğrencilerden biri buna “
Banka” yanıtını verince kızıyor.En sonunda da öğrenci, telefonun banka olduğunu bilmeyen öğretmenini protesto ederek, “
Sizin dünyadan haberiniz yok” diyerek, sınıfı terkedip gidiyor.Bu reklama, ilk ve en sert tepkilerden biri Hürriyet’te Serdar Turgut’tan geldi.
Turgut
bu konuda birden çok yazı yazdı ve okurlarından aldığı büyük destekle toplumun olumlu değerlerine karşı çıkan bu reklamla mücadeleyi sürdürdü.Sanıyorum siz bu yazıyı okurken bu reklam da yayından kaldırılmış olacak.
Çünkü insanların
dikkatini çekmek ve müşteri kazanmak üzerine kurulu hizmet dünyasında, bu reklam herkesin dikkatini çekti ama tepki o denli olumsuz oldu ki, banka mevduat kazanmak yerine mevduat kaybetme tehlikesi ile karşı karşıya kaldı.Burada hem olumlu hem de olumsuz anlamda “
kitle iletişim araçalarının gücü” yine gündeme geldi:Toplumda olumsuz etki yapan bir reklam, yine gazetelerdeki köşe yazarlarının dile getirdiği müşteri tepkisi ile yayından kaldırılıyor.
Bu konuda toplumun tepkilerini iyi değerlendiren Serdar Turgut kadar, O’nun kalemini tutmayan ve yazılarını engellemeyen
Hürriyet de önemli bir iş yaptı. Çünkü biliyorsunuz, gazetelerdeki esas sansür, “ideolojik” nitelikli değil, “ticari” niteliklidir ve gazeteye reklam veren büyük kuruluşlar aleyhine olan haberler ve yorumlar her zaman sansürlenme tehdidi ile karşı karşıyadır.Sözünü etmek istediğim ikinci reklam, birincinin tam zıddı bir etki yaratan bir İş Bankası reklamı.
Bu reklamda bir karınca kolonisinin karşılaştığı güçlükler ve bu güçlükleri aşmak, iş başarmak için gösterdiği çaba ve dayanışma
Cumhuriyet’in karşılaştığı zorlukları anımsatan bir biçimde anlatılıyor ve “biz bu işi biliriz” iletisi veriliyor.Ç
izgi film sanatı açısından da son derece başarılı olan ve toplumdaki çalışkanlık, dayanışma gibi iyi ve güzel değerleri yücelten bu reklamı üretenleri de kullananları da kutluyorum.Ayrıca iki yeni dergi haberi vermek istiyorum sizlere.
Birinci dergi MAG a
dı ile NTV’nin yayınlamaya başladığı çok güzel bir “haber-magazin” dergisi.Nuri Çolakoğlu
, sadece televizyon değil, kitap ve dergi alınında da başarılarını kanıtlamış bir kitle iletişimcisidir.Şimdi magazin kelimesinin kısaltılmışı olan MAG adı ile çıkarmaya başladığı dergiyle, “haber-magazin” türünün, Türkiye’de örneği olmayan aylık biçimini yayın yaşamına soktu.
MAG
’a “hoşgeldin” diyor ve başarılı olmasını diliyorum.İkinci dergi haberim, Serdar Turgut’un Hürriyet’te başlattığı bir “İnternet Dergisi”.
Serdar Turgut, pek çok başarılı profesyonelin kendi alanı hakkında “amatör yazar” kimliği ile ürettiği ilginç haber ve yorumları içeren yazılardan oluşan bir dergi çıkarmaya hazırlanıyor.
Sadece makalelerin içerikleri konusundaki bu yaklaşım bile çok ilgi çekici.
Derginin “elektronik dergi” adıyla sadece İnternet ortamında yayınlanması ise başlı başına önemli bir yenilik.
Turgut’a da başarılar diliyorum.
Bu güzel değişme ve gelişmeleri sizlere aktaran yazımı bitirmeden, Ahmet Taner Kışlalı cinayetini bir kez daha lanetliyor, tarih boyunca hiç bir suikastın ideolojik ve teknolojik değişme ve gelişmeleri durduramamış olduğunu yeniden vurguluyorum.
