Emre Kongar'ın Resmi* İnternet Sitesi


Kitaplar

Green Bullet Makaleler

Green Bullet Articles in English

Sürekli Yazılar


 

EMRE KONGA

 

 

MEDYA NOTU

 

 

HÜRRİYET’İN BİR MİLYON SATTIĞI GÜNLER

 

 

Geçen hafta iki köşe yazarı, Türkiye’de kitle iletişim araçlarının tarihi ile ilgili iki yazı yazdı.

Bunlardan biri Hürriyet’in Cumartesi ekinde Serdar Turgut’un, öteki Star Gazetesi’nin Pazar ekinde Esen Ünür’ün yazısı idi.

Her iki yazı da, benim bizzat yaşadığım, oluşumlarına katıldığım olaylardan söz ediyordu.

Kıdemli gazeteci dostum sevgili Esen Ünür, 1968 yılında yayına başlayan Ankara Televizyonu’nun haber dairesine ilişkin ilginç anılarını tatlı tatlı anlatmış.

Bu anılar beni de aldı o günlere götürdü.

Türkiye’deki ilk haber dışı, canlı sohbet programlarından birini, o zamanlar Ankara televizyonununda programcılık yapan Esin Öngören ile birlikte gerçekleştirmiştik.

Aydan aya benim sunduğum, aile konusundaki toplumsal ve bireysel sorunları tartıştığımız bir programdı bu.

Bu arada, Esen Ünür’ün zikrettiği isimlere ek olarak, belki de bunların en başında hatırlanması gereken bir başka ad daha aklıma geldi:

TRT, Televizyon Daire Başkanı Mahmut Tali Öngören.

Şimdi Cumhuriyet Gazetesi’nde “Medya Notu” köşemde “sütundaşım” olan Öngören, o zamanlar için olanaksız görülen bir işi başarmış, Türkiye gibi, alt yapısı tümüyle yetersiz bir toplumda, televizyon yayınlarını gerçekleştirmişti.

Öteki yazıda Serdar Turgut, Hürriyet’in son on yıl içinde geçirdiği değişimi, medya konusundaki yazılarında kendi gazetesine haksızlık etmiş olduğunu düşündüğünü vurgulayarak, biraz da övücü bir üslupla kaleme almıştı.

Serdar, Hürriyet’teki değişme kararının 1980’lerin ortasında alındığını yazıyor.

Doğrudur.

O sıralarda Genel Müdür Arda Gedik’ti. Genel Yayın Yönetmeni ise sonradan teroristlerce öldürülen Çetin Emeç.

Ben 1983 yılının başında, şimdi herkesin kahramanca(!) eleştirdiği YÖK’e ve askeri rejimin üniversitelerdeki öteki uygulamalarına karşı çıktığım için, Hacettepe’den istifa etmiş ve bir süre işsiz kaldıktan sonra, Erol Simavi’nin Arda Gedik aracılığı ile yaptığı iş teklifini kabul ederek Hürriyet’te çalışmaya başlamıştım.

Kıdemli gazeteci Mithat Perin ve bazı genç arkadaşlar ile birlikte, benim başkanlığımda, “İhtisas Komitesi” adı ile bir grup kurulmuştu. Görevimiz (Cumartesi-Pazar hariç) hergün gazeteyi eleştirmek ve yeni önerilerde bulunmaktı.

Bir nevi “yedek yazıişleri”, ya da “rakip gazete” gibi.

Fikir doğrudan, gerçek bir gazete patronu olan Erol Simavi’den geldiği için, hiç kimse buna karşı çıkamamıştı.

Bu yapıya Ertuğrul Özkök de Ankara’dan, büyük gazeteler ile Hürriyet’i karşılaştırdığı ve doğrudan Erol Bey’e yolladığı başarılı raporlarıyla katılıyordu.

Ankara bürosunun başında ise yine kıdemli bir gazeteci olan Mehmet Ali Kışlalı vardı.

Turgut, o dönemin köşe yazarları olarak sadece Ekşi, Çölaşan, Cansen, ve Gürün’ün isimlerini veriyor.

Ben köşe yazarı olarak Gürün’ü anımsayamadım. Onun yerine Coşkun Kırca’yı hatırlıyorum.

Ayrıca, Hasan Pulur ve sonradan Çetin Altan da Hürriyet’te köşe yazarlığı yapanlar arasındaydı.

Hatta Çetin Altan ilk yazısında Hürriyet’i “Bab-ı Ali’nin Amiral Gemisi” diye nitelemişti.

İşte Turgut’un da belirttiği gibi, gerek “bilgisayarlaşma”, gerekse “televizyonla bütünleşme” o günlerde alınmış olan kararlardı.

Bilgisayarlaşma başarıldı ama, “televizyonla bütünleşme” kararının (bugünkü patronun bir de televizyon kanalı sahibi olmasının dışında) gerçekleştirildiğini söylemek hâlâ zor.

Hürriyet o günlerde bir milyon satıyordu; arkamızdan gelen ikinci gazete Günaydın’ın tirajı ise sadece üçyüzbin idi.

Not: Dağıtım şirketi BİR-YAY’a göre, 16-22 Ağustos 1999 arasındaki satış rakamları şöyle: Sabah: 476.192; Hürriyet: 475.193; Akşam: 386.466; Türkiye: 347.431; Milliyet: 288.814; Star: 144.742; Cumhuriyet: 50.157; Radikal: 42.288.


  Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.

Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta

Son güncelleme tarihi 22 Nisan 2024

Valid HTML 4.01 Transitional