Emre Kongar'ın Resmi* İnternet Sitesi


Kitaplar

Green Bullet Makaleler

Green Bullet Articles in English

Sürekli Yazılar


 

 

 

MEDYA NOTU

 

 

EMRE KONGAR

 

 

NTV’NİN BAŞARISI VE ECEVİT’İN TÜRKÇESİ

 

 

Türkiye, 18 Nisan seçimleriyle hiç kuşkusuz bir dönemece daha girdi.

Bu dönemecin önünde açılan dönemin ülkemiz için hayırlı olmasını dileyelim.

Seçim sonuçlarının işaret ettiği siyasal ve ideolojik doğrultu ne olursa olsun, ülkemizin, teknolojik açıdan geliştiği ise ayrı bir gerçek.

Pek doğal olarak, salt teknolojik gelişme, bir takım köşe yazarlarının yıllardan beri savunduğu bir yanlış düşüncenin aksine, doğrudan bir kültürel ve toplumsal ilerlemeyi yani insan ilişkilerinde olumluya doğru bir değişmeyi ifade etmez:

Bu gerçeği, en bilinen ve en kaba biçimiyle, şu soruyu sorarak ifade edebiliriz: “Yani yamyamlar çatal bıçak kullanarak insan yemeğe başladıkları için onlara ‘gelişmiş’ mi diyeceğiz?”.

* * *

Yine de, teknolojik gelişme, insan ilişkilerinde doğrudan olumlu bir değişmeyi birlikte getirmese de, en azından doğa ya da toplum veya insan hakkında daha çok bilgi edinmemizi sağlıyorsa, bunu, iyimserlik sınırlarını biraz zorlayarak, olumlu bir adım diye niteleyebiliriz.

Bu çerçevede, bence, 1999 seçimlerinin en önemli başarısı, Tarhan Erdem ve ekibinin, NTV ekranlarında, son derece bilimsel ve ince ölçme teknikleri kullanarak, seçimlerin neredeyse kesin sonuçlarını, saat 20 itibarıyla verebilmiş olmasıdır.

Burada ayrıntılarına girmeyeceğim, zaten girilmesi gerekli de olmayan bilimsel bir ölçme tekniği ile bu başarının altına imza atan Tarhan Erdem ve ekibini; bu ekibe inanarak ekranlarını onlara açan ve rakamlarını kamouyuna saat 20 itibarıyla “seçim sonuçları” olarak ilan etme güvenini gösteren NTV yöneticilerini burada keyifle kutluyorum.

Ben de bir zamanlar bir kamuoyu araştırma şirketi yönettiğim için, bu işin ne denli riskli ve ne kadar nankör olduğunu çok iyi bilirim.

Bu açıdan NTV’yi ve Erdem’i, araştırmacılık mesleğinin prestijini kurtardıkları, üstelik de bu işi, araştırma sonuçlarına saçma sapan gerekçelerle yayın yasağı getirilmiş olan bir dönemde başardıkları için ayrıca kutlamak isterim.

* * *

Değerli ve dikkatli okurlarımdan emekli büyükelçi Doğan Türkmen iki konuya dikkatimi çekmiş: (Bütün okurlarım aynı derecede değerlidir, ama bütün okurlarım aynı derecede dikkatli değildir.)

Birinci olarak, daha önce de başka okurlarım tarafından uyarıldığım bir noktayı vurguluyor ve 2000 yılının, 21. yüzyılın ilk yılı değil, 20’ci yüzyılın son yılı olduğunu belirtiyor.

Ayrıca Cumhurbaşkanı’nın da aynı yanlışı yaptığını ve eğer, gelecek yıl, 21. yüzyılı kutlamaya başlarsak, aleme gülünç olacağımızı söylüyor.

Tamamen haklı olan bu görüşü sizlerle paylaşıyorum

Doğan Türkmen ayrıca Ecevit’in “1973’lerdeki havayı yakaladık” deyişindeki “1973’ler” sözcüğüne takılmış:

Kaç tane 1973 var?” diye soruyor.

Sorusu doğrudur.

Bir tane 1973 olduğuna göre, “1973’ler” sözcüğü ya da deyimi mantık açısından yanlış görünüyor.

Ama dil açısından “1970’ler” sözcüğünü anımsatan, ayrıca 1973 yılının öncesindeki ve sonrasındaki oluşumlara dikkati çekerken, 1973 yılında meydana gelen birden çok olaya ve eğilime gönderme yapan bu deyim, doğrusu ilk duyduğumda benim de dikkatimi çekmiş ama nedense çok kulağımı çok rahatsız etmemişti.

Üstelik dil ustalarının, edebiyatçıların, yani şair ve yazarların dili biraz eğip bükmeye hakları var diye düşünüyorum.

Ecevit de yalnız şiir yazdığı için değil, dili özenle kullanan bir devlet adamı olarak da bu hakka sahiptir inancındayım.

Yine de, son kez bir daha düşündüğümde, “1973’ler” deyimi ya da sözcüğü, bana da yanlış geldi.

Bilmem gerçek bir dil ustası olan ve bu alandaki titizliğiyle tanınan Ecevit bu konuda ne der?


  Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.

Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta

Son güncelleme tarihi 22 Nisan 2024

Valid HTML 4.01 Transitional