Emre Kongar'ın Resmi* İnternet Sitesi


Kitaplar

Green Bullet Makaleler

Green Bullet Articles in English

Sürekli Yazılar


 

MEDYA NOTU

 

EMRE KONGAR

 

KÖŞE YAZARLIĞI KOLAYDIR, ADAM OLMAK ZORDUR

 

Hani ünlü öyküdür, adam oğluna “sen adam olamazsın” dermiş.

Oğlan büyümüş, vezir olmuş.

Babasını çağırtmış ve “Bak demiş, sen bana adam olamazsın demiştin. Oysa ben vezir oldum.

Baba yanıt vermiş, “Ben sana vezir olamazsın değil, adam olamazsın demiştim. Vezir olmuşsun ama adam olamamışsın. Adam olsaydın, babanı ayağına getirtmezdin” demiş.

Ben her düşüncenin kendi içinde bir tarihsel anlamı, doğru ya da yanlış bir gerekçesi olduğuna inanırım.

Bu demek değildir ki, her düşünceye katılırım.

Tam tersine, benim doğru ya da yanlış saydığım düşünceler oldukça net biçimde birbirinden ayrılmıştır.

Örneğin, insanların ırklarına göre ayrılmalarının yanlış olduğuna inanırım.

Örneğin, insanların dinsel inançlarına göre ayrıma tabi tutulmalarının yanlış olduğunu düşünürüm.

Bu nedenlerle de ırk, din, milliyet gibi ayrımların siyasette kullanılmalarını tehlikeli ve yanlış bulurum.

Tarihteki bütün kitlesel katliamların, ya din ya ırk ya da milliyet temelindeki ayrımlar çerçevesinde yapıldığını bildiğim için, bu temaları, siyasetin dışında, mukaddes kavramlar olarak korumaktan ve siyasal polemik konusu yapmaktan kaçınırım.

Din, ırk ve milliyet kavramlarını siyasette kullananlara da karşı çıkarım.

Çünkü onların, kanlı katliamlara yol açan hataları tekrarladıklarını düşünürüm.

Ayrıca insanın tarihten ders aldığına, tarih ve toplum iyi değerlendirilebildiğinde, bu hatalardan da kaçınılabileceğine inanırım.

Bu nedenle de toplumumuza ilişkin olarak gerek güncel, gerekse tarihsel gerçekler konusundaki çarpıtmaların çok ama çok yanlış olduğunu Türkiye’yi karanlıklara sürüklediğini düşünüyorum.

Günümüzde ne yazık ki, kendilerini toplumun sahibi gören bazı güçler de; laik ve demokratik hukuk düzenimizi, ırk esasına ya da din esasına göre eleştirenler de, güncel ve tarihsel gerçekleri zaman zaman bilerek çarpıtıyor ve saptırıyor.

Zaten milli eğitim konusunda pek çok eksiğimiz ve yanlışımız varken bir de politikacılar ve köşe yazarları güncel ve tarihsel gerçekleri saptırınca, ortalık iyice karışıyor.

İşte son günlerde önce devlet, birkaçı dışında asla bu ünvanı haketmeyen 85 kişiyi “Devlet Sanatçısı” ilan ederek böyle bir kültür erozyonunun en belirgin örneklerinden birini verdi.

Arkadan Aktüel Dergisi, bu seçimden de esinlenerek, Türkiye’nin yaşayan 40 aydınını seçti.

Yapılan işin temelde yanlış olması bir yana, bu seçimde kullanılan jüri içinde, 12 Mart 1971’de muhbir ajanlık yapan bir kişinin bulunmasını çok yadırgadığımı belirtmiştim.

Derken, Milliyet gibi ciddi olduğunu varsaydığımız bir gazetede köşe sahibi olmak gibi gerçekten önemli bir toplumsal işlev yüklenmiş olan bir genç yazar, Emre Aköz, bu listeyi, bütünüyle saptıran bir sınıflama ile yorumladı.

Devleti eleştirdiği için hapse atılmış ve işkence görmüş İlhan Selçuk, Mümtaz Soysal gibi aydınları “Devletin resmi ideologları” içinde belirtirken, 12 Eylül düzenine boyun eğmiş ve bu yönetimin uzantısı olan Özal ile bütünleşmiş olanları da “Gerçek muhalif aydınlar” olarak ilan etti.

Şimdi de “Hayır” diyor, “ben böyle yapmadım, Emre Kongar kendisine daha önce “altı milyarlık profesör”dediğim için benim yazdıklarımı saptırıyor”.

Aslında Aköz’ün 24 Ocak 1999 tarihli Gazete Pazar’daki makalesi dikkatle okunmadan, çıplak gözle üstünkörü bakıldığında, gerçekten de, Aktüel’in aydın listesini, “İşlevsel Aydınlar” ve “Eleştirel Muhalifler” diye ayırdığı gibi yüzeysel ve yanlış bir izlenim edinilebilir. Çünkü makalesinin arabaşlıkları olarak bu iki tanımı kullanmış.

Oysa bu arabaşlıkların biraz üstüne baktığınızda, “İşlevsel Aydınları” (Kellner’e göre) şöyle tanımladığını görüyorsunuz:

İlk kategoridekiler varolan toplumun değerlerini meşrulaştırıp yeniden üretiyor. Klasik devlet ideologları ve çeşitli çıkar gruplarının fikirlerini dile getirenler bu kategoride.

Hem “işlevsel aydınlar”ı “klasik devlet ideologları” diye tanımlayıp bu grup altında adını andığınız bir sürü insana çamur atacaksınız, hem de yaptığınız bu nesnel yanlışı eleştiren bir yazı ile karşılaştığınızda, “Hayır, ben bunlar için devletin resmi ideologu demedim, beni eleştiren hem okuduğunu anlamıyor, hem de kötü niyetli” diye yazdığınızı inkar edeceksiniz.

Gençlere olan inancımı ve sevgimi koruyorum, ama Emre Aköz’e olan saygımı yitirdim.


  Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.

Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta

Son güncelleme tarihi 25 Mart 2024

Valid HTML 4.01 Transitional