Emre Kongar'ın Resmi^* İnternet Sitesi

Makaleler

Articles in English

Herkesin her an tartışmaya pek meraklı olduğu medya ahlakı, belli konularda ya da belli zamanlarda alenen iyice açık verir.

Þimdi seçim zamanı, yani medyanın da açık verme dönemi.

"Mafya-devlet-siyaset-tarikat-ticaret" beşgeni iş başında.

Kimler nerelere seçilecek, şimdi karar verilecek.

Bu seçilenler, diyetlerini kimlere nasıl ödeyecekler, seçim sonrası göreceğiz, ama şimdi "destek" zamanı.

Destek eyleminin politikacılar açısından iki genel ilkesi var:

Birinci ilke, "şimdi destekle, sonra öderim"dir.

İkinci ilke, "şimdi destek vermezsen sonra hesap sorarım" dır.

Böylece politikacılar, özellikle de çirkin politikacılar, medya patronları üzerinde müthiş bir baskı oluşturur.

Bazı medya patronları da, bu baskılar karşısında medya ahlakına uygun olmayan binbir türlü oyun sergiler.

Politikacılardan korkmayan ama elindeki gücü siyasette de kullanmak isteyen kimi medya patronları açısından ise olay tek bir ilkede düğümlenir: Þimdi desteklerim, sonra ödersin!

Önce bir haber verelim:

Flash tv, kültür ve tabiat varlıklarını korumaya tüm yaşamını adamış olan ve ayrıca bugünlerde Mimarlar Odası Genel Başkanlığı görevini yürüten Oktay Ekinci'nin "Kent Gündemi" adı ile yaptığı ve "yağmacılar ile yamyamları teşhir ettiği" programı yayından kaldırdı.

Gelelim, Hulki Cevizoğlu olayına:

Kanal 6, zaman zaman belli bunalımlara ve özellikle de el değiştirme sıralarında belli sıkıntılara düşmekle birlikte, bugüne dek yayın saygınlığını, yani medya ahlakını, asgari ölçülerde de olsa korumuş bir kanaldı.

Aslında tüm Türkiye, Özal'ın çok hızlandırdığı " siyasetin yamyamlaşması" sürecini yaşarken, herhangi bir kurumun bundan etkilenmeyeceğini düşünmek toplumbilimin kurallarına aykırı olurdu; ama yine de ben "medyanın da yamyamlaşmasından" büyük üzüntü ve endişe duyuyorum.

Biliyorsunuz, Kanal 6'yı en son Korkmaz Yiğit satın almıştı.

Yiğit 'in, Mesut Yılmaz hükümetini düşüren, Türkbank ihalesi ve Alaattin Çakıcı konusundaki açıklamaları da bu kanaldan yapılmıştı.

Bu açıklamalar Korkmaz Yiğit'in "çetelerle ilişkli olarak ihaleye fesat karıştırmaktan" gözaltına alındığı sıralarda yayınlanmıştı. ( Yiğit halen hapistedir).

İşte Hulki Cevizoğlu, irdeleyici ve açıklayıcı tutumuna ek olarak espri ile soğukkanlılığı birleştirdiği ve kendine özgü üslubu içinde bir ekol haline getirdiği "Ceviz Kabuğu" programını bu kanalda yapıyordu.

"Ceviz kabuğu" programı, büyük kitleleri sabahlara kadar ekran başında tutmayı başaran bir programdı.

29 Þubat Cuma gecesi, Hulki Cevizoğlu'nun, son siyasal gelişmeleri irdelediği programında, kamuoyunda "sarıklı yazar" olarak bilinen Mehmet Talû telefonla, DYP'den aday olmadığını açıklarken, canlı yayın, Kanal 6'nın yöneticileri tarafından kesildi ve araya 25 dakika süre ile haberler girdi.

Program yeniden ekrana dönünce, Cevizoğlu, bu davranışın medya ahlakına uygun olmadığını belirtmeye başladı.

Tam bu sırada Kanal 6 yönetimi, alt yazı geçerek, programın kanalın kurumsal kimliğine yönelik eleştirilerden dolayı yayından kaldırıldığını belirtti.

Cevizoğlu da sözlerini tamamlayarak, programına son verdiğini açıkladı.

Aslında olayın esası, kısa bir süre önce Hürriyet gazetesinin manşetten verdiği bir haberde yatıyor.

Hürriyet 'in haberine göre, eski Refah Partili bir takım teorisyenler, Tansu Çilleri, "DYP'ye katılıyoruz" diyerek aldatmışlar ve ilan edilen kişiler ilan edilen tarihte DYP'ye geçmeyerek, Çiller'i zor durumda bırakmışlardı.

Aslında herkes ne olup bittiğini yani gerçeği çok merak ediyordu.

Program kesildiği anda Cevizoğlu'nun irdelemeye çalıştığı durum buydu. Yayının kesilmesiyle kamuoyunu aydınlatacak (ve belki de Çiller'i zor durumda bırakacak) açıklamalar önlendi.

Bu müdahale karşısında Cevizoğlu, onurlu bir medya mensubunun yapacağını yapmıştır.

Filmin gerisini hep birlikte izleyeceğiz.

Ama siz siz olun, yamyam politikacılara oy vermeyeceğiniz gibi yamyam kanalları da izlemeyin.