Emre Kongar'ın Resmi* İnternet Sitesi


Kitaplar

Green Bullet Makaleler

Green Bullet Articles in English

Sürekli Yazılar


 

MEDYA NOTU

 

EMRE KONGAR

 

MAHMUT TALİ ÖNGÖREN VE MAYADROM'DA ER RYAN

 

Türkiye bir süredir "sinemanın yeniden doğuşuna" tanık oluyor.

Sadece sinema salonlarının artışını ve izleyicinin yeniden sinemaya dönüşünü değil, Türk sineması olarak yapılan yeni filmleri de kastediyorum.

Sinema ve televizyon konusu, "sütundaşım" Sevgili Mahmut Tali (a kısa okunur) Öngören'in uzmanlık alanıdır.

Benim, Hacettepe'de öğretim üyesi olduğum Ankara yıllarımda, Mahmut Tali Öngören ile, Ankara Sinematek Derneği'nin yönetiminde birlikte çalışmak onurunu ve keyfini yaşamıştım.

Siyasal yazılarımın altında "medya notu" olarak filizlenen bu sütuna başladığımdan beri, içimde hep Mahmut Tali Öngören'in önemini, tarihsel olarak Türkiye'ye kazandırdıklarını belirtmek, yazılarındaki öğretici ögelere dikkati çekmek ve kendisini bir kez daha saygı ile selamlamak istiyordum.

Kısmet bu yazıya imiş.

Mahmut Tali Öngören Türkiye'de televizyonu kuran adamdır.

Ayrıca birgün yeri geldiğinde anlatırım, İhsan Doğramacı ile ilk kavgamız da kendisinin yüzünden olmuştu.

Mahmut Tali Öngören, bir tarihtir.

"Zamanı geçmiş, tarihe karışarak yok olmuş" anlamında değil, "bugünleri oluşturan birikimlerin altında imzası olan ve hâ lâ söyleyecek sözü olan" anlamında bir tarihtir O.

Bugün özel televizyonları yönetenlerin hemen hemen hepsi O'nun "rahle-i tedrisi"nden, yani eğitiminden geçmiştir.

Kendisinden niçin aktif görevde yararlanılmıyor, doğrusu anlamıyorum.

Çünkü, hâ lâ genç, hâ lâ dinamik, hâ lâ söyleyecek sözü olan birikimli ve pırıl pırıl bir beyin.

Bugünkü "reyting rezaleti" çerçevesinde bile, hem "reytingi" hem de "kaliteyi" kurtarabilecek optimum çözümleri oluşturabilecek bir insan.

Tabii, kendisi "reyting rezaleti" ile uzlaşmayı ve "kalite ile reytingi" uzlaştırmayı ne ölçüde ister onu bilemem.

Ama ben, bugünlerde yeni oluşumlara gebe gözüken basın-televizyon dünyasına, bir not da Mahmut Tali Öngören hakkında vermiş olayım.

Böylece "uyarı görevimi", olumlu anlamda yapabildiğim ender yazılardan birini yazmış olmanın mutluluğunu da yaşayayım.

Aslında Mahmut Tali Öngören'i anmamın nedeni, " Er Ryan'ı Kurtarmak" filmini, Mayadrom adıyla Etiler'de açılan yeni bir "küçük alış veriş merkezindeki" inanılmaz konforlu bir sinema salonunda izlemiş olmanın vurguladığı dönüşümü, onunla paylaşmak istemiş olmamdan kaynaklanıyor galiba.

İmparatorluk rengi, kırmızıya yakın bordo koltuklar.

Her biri iki normal sinema koltuğu büyüklüğünde.

Arkaya kaykıldığınızda, koltuk da arkaya yatıyor ve ayağınızı koymak için bir destek yükseliyor.

İşletme, salona giren müşteriye bir bardak şampanya ile bir kutu da patlamış mısır ikram ediyor.

Büyük film şirketlerinin, ürettikleri filmleri pazarlarken kullandıkları "executive" salonlar gibi lüks ve rahat iki salon.

Ses ve görüntü kalitesi de mükemmel.

İşte böyle bir "aşama" vurgulayan salonda, bir başka "aşamayı" vurgulayan "Er Ryan'ı kurtarmak" flmini seyrederken, " Keşke Mahmut Tali Öngören de yanımda olsaydı, acaba bu salon ve bu film için ne derdi " diye düşündüm.

Bu yazıda da, Spielberg'in " yurtseverlikle savaş karşıtlığı nasıl birleştirilebilir" biçimindeki dersini, bu yeni salonda seyrederken, izlenimlerimi bu konuda bir uzman ile tartışmaya duyduğum gereksinme yüzünden andım Mahmut Tali Öngören'i.

Bir çağrı ile bitirmek istiyorum bu yazıyı:

"Sevgili Mahmut, değerli ve güzel eşin Esin ile birlikte ya da yalnız olarak İstanbul'a geldiğinde beni ara, seni Mayadrom'daki sinemaya götürmek istiyorum".


  Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.

Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta

Son güncelleme tarihi 22 Nisan 2024

Valid HTML 4.01 Transitional