Emre Kongar'ın Resmi* İnternet Sitesi


Kitaplar

Green Bullet Makaleler

Green Bullet Articles in English

Sürekli Yazılar


 

Yalçın Pekşen       Buradan Bakınca

Toplumbilim Profesörü Emre Kongar tanınmış bir bilim adamımızdır. Ancak ne sosyologluğu, ne hocalığı ve ne yazarlığı onu tam olarak açıklayamaz. O eskilerin 'nevi şahsına münhasır' dedikleri türden özgün biridir.

Sayısız işi (hocalık, yazarlık, danışmanlık, araştırmacılık, konuşmacılık, bir ara da müsteşarlık) nasıl bir arada yürütür, nasıl her işe zaman bulur, iki arada bir derede dostlarını nasıl ihmal etmez, bilinmez.

Üç çocuk babası, eşi de çalışan biri olduğu için aynı zamanda başarılı bir 'ev erkeği'dir ki, bundan asla gocunmaz, tersine gururla açıklar.

Toplumsal konularda yazdığı sayısız kitaptan sonra, eğitim için yurt dışına giden ikiz kızları Elif ve Ebru'ya hitaben 'Kızlarıma Mektuplar'ı yazmış.(*)

Kızlarına sesleniyor, içini döküyor, özlem gideriyor gibi görünüyor ama 'Kızım sana söylüyorum..' havası da var..

İçinde neler yok ki!

Bir babanın çocuklarına duyduğu sevgi, iyi yetişmenin unsurları, yemek-içmek, cinsellik, aşk, sevgi, mutluluk, kıskançlık, gençlik-güzellik, ihtiyarlık, zekilik, aptallık, insanlık, aşırılık, hastalık-sağlık ve hatta yeşillik... Özellikle bir portakal yaprağının yeşilliği... Kısacası 'Yaşamdan Satır Başları'...




Kitap tanıtmak köşemizin boyutları içinde oldukça zor bir iş. En iyisi son bölüm olan 'Son Mektup'tan olanak ölçüsünde birkaç satırla yetinmek.

'Ben sizlerin yerinde olsaydım, neleri yapardım, neleri yapmazdım' dedikten sonra Kongar bazı öğütlerde bulunuyor. İşte birkaçı..




'Herşeyden önce kendimi kimseye ezdirmezdim.

Kendimi ezdirmeyeceğim diye huysuz, huzursuz, kuşkucu, kavgacı biri de olmazdım.

Nasıl kendime saygı duyuyorsam, benden farklı olanların da aynı saygıyı hak ettiğini düşünürdüm.

Kendime, görüntüme, çevreme dikkat eder, kişiliğimin maddi görüntüm ve çevremle daha da güzelleşeceğini unutmazdım.

Kendimi yetenekli olduğum konulara yönlendirir, önümdeki yaşam kavgasında zevk duyacağım ve mutlu olacağım işler yapmak üzere hazırlardım.

Cinsiyetimi ve cinselliğimi ne geri plana atar, ne de ön plana çıkarırdım.

Aile kuracaksam, bunun karşımdakiyle tamamen eşit koşullarda oluşturulmasına dikkat ederdim.

İnsanın ölümlü, yaşamın kısa olduğunu hiç aklımdan çıkarmaz, yaşadığım sürece hem kendim mutlu olmaya, hem de çevremdekileri mutlu etmeye çalışırdım.

Mutluluğun bireysel yaşamda olduğu kadar, toplumsal yaşamın derinliklerinde de gizli olduğunu bilir, elimden geldiğince daha demokratik bir toplum için çaba harcardım.'

(*) Remzi Kitabevi, Aralık 2000...


  Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.

Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta

Son güncelleme tarihi 30 Eylül 2024

Valid HTML 4.01 Transitional