Emre Kongar'ın Resmi* İnternet Sitesi


Kitaplar

Green Bullet Makaleler

Green Bullet Articles in English

Sürekli Yazılar


 

16 Haziran 2025

Dışarda, Netanyahu-İran Savaşı Tırmanırken, İçerde Yağma ve Hukuksuzluklar Sürüyor.

Esad düşürüldükten sonra, ABD ve Batı destekli Netanyahu , önce Suriye'ye, sonra Lübnan'a, en sonunda da, İran'a saldırdı.

İsrail yerine Netenyahu demeyi tarcih ediyorum, çünkü İsrail'de Netenyahu'ya karşı çok ciddi bir muhalefet olduğunu biliyorum.

İsrail'in elinde nükleer başlıklı füzeler bulunduğu düşünülürse, bu savaşın ne kadar tehlikeli olduğu ortaya çıkar.

Savaş her ne kadar ABD-İran arasındaki nükleer müzakereler sonuçlanmadan başlatıldıysa da, arkasında Netenyahu'nun içerde karşı karşıya olduğu sorunlar kadar, İsrail'in varlığını tanımayan İran'ın nükleer bomba oluşturacak düzeye erişmesinin engellenmesinin olduğu biliniyor.

Netenyahu'ya göre bu savaş, İran'daki rejim çökertilene kadar devam edecek.

Bu hedef, pek kolay ulaşılabilir görünmediği için, çok kaygı verici bir nitelik taşıyor.

* * *

Dışarda savaş kapımıza dayanmışken, içerde Erdoğan/AKP-Bahçeli/MHP ve HÜDAPAR iktidarı her ne kadar "Açılım Sürecini" yavaşlatmış görünse de, Cumhurbaşkanı'na yeni yetkiler veren, maden ve toprak yağması sürecini şiddetlendirecek bir yasal düzenleme Meclis'e sunuldu.

Bu arada

CHP'ye karşı yargı aracılığı ile başlatılan saldırı da bütün hızıyla sürüyor.

İstanbul Belediyesi'nden ve Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu 'ndan bir "Suç Örgütü" çıkarmaya çalışan iktidar somut deliller bulmakta zorlanıyor...

Zorlandıkça, yeni "itirafçılar" bulmaya, üretmeye ve tetikçi medyası aracılığıyla, kamuoyu oluşturmaya çalışıyor:

Bu bağlamda, kendisi de tutuklu bulunan, İmamoğlu'nun yakın çalışma arkadaşı Murat Ongun'un da itirafçı olduğu iddiaları medyaya yansıdı.

Bu iddialara karşılık, Murat Ongun X hesabından şu açıklamayı yaptı:

"Murat Ongun

@Mrt_Ongun

Kalbinde adalet duygusu taşıyan, cezaevinde haksız şekilde evlatlarından ayrı tutulan tüm babaların Babalar Günü'nü kutlarım.

Bu vesile ile yok ifade sayfa sayısı, yok ifade süresi vererek yalanlarını hikayeleştirmeye çalışan zavallılara itibar etmeyiniz.

Bu şer odakları ile mahkemelerde hesaplaşacağız. Benim alnım açık ve tutuklanma gerekçemin siyasi olduğunun farkında olacak bilince de sahibim.

Adalet, demokrasi ve refahın hakim olduğu bir Türkiye kurmak adına cezaevi dahil, her yerden mücadeleye devam edeceğim.

Saygılarımla"

* * *

Bu İktidarın adeta Adalet'i yok etmek için kullandığı "İtirafçılık" kavramı "İftiracılık" olarak kullanılırken, değerli Hukukçu Ruşen Gültekin, X hesabından şu iletiyi paylaştı:

"Av. Dr. Mehmet Ruşen Gültekin

@mruseng

1- "İtirafçı oldu" yalanı bilerek yayılmak isteniyor. Amaç, suçu olmadan içerde yatan insanları birbirlerine düşürmek.

2- Üstelik Yargıtay'ın sadece itirafçı beyanı ile mahkumiyet kararı verilemeyeceğine dair binlerce kararı var. Yani somut delil şart. Ancak bu algı çalışmaları henüz somut delil olmadığına işaret ediyor.

3- İşte bu ve bunun gibi yüzlerce yalan haber, kasıtlı yaratılan algılar aslında ters tepip soruşturmanın siyasi yapıldığı algısını kuvvetlendiriyor.

4- En büyük zararı ise hayatını yargıya adamış binlerce yargı mensubu çekiyor. Adalete inanç yok ediliyor."

* * *

Genellikle kendisinin yarattığı, hem içerdeki hem de dışardaki sorunlarımız şiddetlenerek artarken İktidar, siyaseten bitmiş olan ömrünü yapay yeni sorunlar ve umutlarla uzatmaya çalışıyor.

Bu uyumsuzluk da toplumu daha gerginleştirerek, insanların mutsuzluğunu hem yaygınlaştırıyor hem de derinleştiriyor.


  Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.

Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta

Son güncelleme tarihi 23 Haziran 2025

Valid HTML 4.01 Transitional