Emre Kongar'ın Resmi* İnternet Sitesi


Kitaplar

Green Bullet Makaleler

Green Bullet Articles in English

Sürekli Yazılar


 

10 Haziran 2024

Bugünlere Cinayetlerle Getirildik.

İkinci Dünya Savaşı sonrasında, Yalta ve Potsdam Konferanslarında Sovyetlerle Batı arasında yapılan paylaşımda, Türkiye, Yunanistan ile birlikte bu paylaşımın dışında bırakılmıştı.

Stalin'in resmen Boğazlar'da üs ile Kars ve Ardahan'da gayri resmi olarak toprak istemesi sonunda, paniğe kapılan İsmet İnönü Batı İttifakı'na katılmak kararı verdi.

Zaten bu sırada Japonya'ya atom bombasını atan ABD Başkanı Truman , ünlü "Truman Doktrini"ni ilan ederek Yunanistan ve Türkiye'nin de Batı Savunması için gerekli olduğunu belirtmişti.

1950'de Demokrat Parti'nin iktidara gelmesiyle, Türkiye NATO'ya girdi ve tarikatların, cemaatlerin ve toprak ağalarının dinci/mezhepçi ve etnikçi politikaları, Emperyalizmin de desteğiyle ülkeye egemen olmaya başladılar.

NATO, bütün üye ülkelerde, Sovyet tehdidine karşı, resmi örgütlenmenin yanında, gayri resmi "gladyo" türü örgütlenmelere gitti.

İşte Türkiye'de kısaca "Derin Devlet" denilen bu örgütlenme, 1961 Anayasası'nı savunan Solculara, Demokratlara, Atatürkçülere karşı çeşitli suikastlar düzenleyerek, ülkeyi bugünlere taşıdı.

Biz, Zülâl Kalkandelen ile birlikte yazdığımız DEVRİMİN VE KARŞI DEVRİMİN YÜZ YILI 1919-2019 adlı üç ciltlik kitabın ikinci cildinin sonunda bu cinayetlerde öldürülenlerin listelerini yayınladık.

Hemen akla gelenler arasında Cavit Orhan Tütengil, Bedrettin Cömert, Abdi İpekçi, Çetin Emeç, Muammer Aksoy, Bahriye Üçok, Uğur Mumcu, Ahmet Taner Kışlalı, Necip Hablemitoğlu gibi isimler var.

İşte Türkiye bugünlere hem bu beyin gücünün katledilerek yok edilmesiyle, hem de bu arada yaratılan kargaşalar ile sürüklendi.

Dün Zülâl Kalkandelen Cumhuriyet'te, cinayetlere dayalı olan bu siyasal mühendisliğin bugün de hâlâ nasıl devam ettiğine, toplumu nasıl yönlendirdiğine ve nasıl rahatsız ettiğine ilişkin bir makale yayınladı.

Hem "Bahçelievler Katliamını" hem de bu katliamı yapan katillerin öyküsünü ve bugünkü yansımalarını anlatan bu yazıyı burada alıntılıyorum ki sevgili ve değerli okurlarım, bugünkü iktidarın yarattığı sorunların nereden kaynaklandığını bir kez daha iyice görebilsinler.

* * *

Zülal Kalkandelen

09 Haziran 2024 Pazar

Bahçelievler'de katledilen gençlerin anısına saygıyla...

31 Mayıs'ta yayımlanan "Bahçeli'nin siyasetteki varlığı anormal!" başlıklı yazımda "Bahçeli'nin bir muhalefet partisi lideri olarak Abdullah Çatlı, Alaattin Çakıcıgibi mafya liderlerine 'dava arkadaşım' diyerek sahip çıkması mı normal?" diye sormuştum.

Üzerinden bir hafta geçmedi ki Abdullah Çatlı'ya İYİ Partili Nevşehir Belediyesi sahip çıktı! Susurluk kazasında ölen suç örgütü liderinin ismini kentteki Borsa Kavşağı'na verip"Abdullah Çatlı Meydanı"yapmışlar.

Düşünsenize Nevşehir'de yaşıyorsunuz ve oradan geçerken çocuğunuz soruyor: "Anne Abdullah Çatlıkim?" Siz, "Suç örgütü lideriydi" diyorsunuz. Çocuk donakalıyor ve tekrar soruyor, "O zaman niye onun adı verilmiş buraya?" Açıklayabilirseniz açıklayın!

Ama belediye başkanı Rasim Arı'ya sorarsanız, belediye meclis üyeleri kendi evlatlarına sahip çıkıyormuş. Arı, "Bu şehrin meclis üyeleri kendi evlatlarına nasıl sahip çıktığını 28 yıl sonra ortaya koymuştur. Bu şehirde artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Herkes seçilmiş belediye başkanına saygı duymayı öğrenecek. Öğrenemeyenlere önce ben sonra da Nevşehirli öğretir!" diyerek tehdit de etmiş.

Abdullah Çatlı'nın ağabeyi Zeki Çatlıise Rasim Arı'yı "alnından öptüğünü" belirterek "Memleketimiz Nevşehir'in kahramanlarına sahip çıkarak büyük yüreklilik gösterip nice vatan sevmezi karşısına almak uğruna vefadan vazgeçmemiştir" diye açıklama yapmış.

MAFYA-SİYASET-DEVLET İLİŞKİLERİ

Tansu Çiller'in 26 Kasım 1996'da başbakan yardımcısıyken DYP grup toplantısında Abdullah Çatlı hakkında, "Bu millet uğruna, bu ülke uğruna, devlet uğruna kurşun atan da kurşun yiyen de bizim için her zaman saygıyla anılır, şereflidir" dediği bir ülkede, Çatlı 'nın ağabeyi de bir gün çıkar yalnızca Abdullah Çatlıhakkında gerçekleri söylediğiniz için sizi "vatan sevmez" ilan eder!

Oysa gerçek vatansever, kirli ilişkilere bulaşan kişileri korumaz! 1980 öncesinde MHP'nin gençlik teşkilatı Ülkü Ocakları'nda yöneticilik yapan Çatlı'nın adı, Doç. Dr. Bedrettin Cömert cinayetinden gazeteci Abdi İpekçi'nin katledilmesine, Papa İkinci Jean Paulsuikastının faili Mehmet Ali Ağca 'nın Maltepe Cezaevi'nden kaçırılmasından Ankara'da yedi TİP'linin öldürüldüğü Bahçelievler katliamına ve İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi önünde yedi öğrencinin yaşamını yitirdiği Beyazıt katliamına kadar birçok kanlı olayda geçiyor.

Bahçelievler katliamı davasında yargılanan çete üyesi Haluk Kırcı, mahkemede yedi TİP'li öğrenciden beşini kendisinin, ikisini de Abdullah Çatlı'nın öldürdüğünü itiraf etti. Ne acıdır ki 46 yıl sonra o gencecik insanların canını alanların kahraman ilan edildiği bir ülkedir Türkiye!

UTANÇ VERİCİ

Bu ülkenin tarihinde öyle karanlık dönemler var ki 18 yıl boyunca aranan Abdullah Çatlı'ya dönemin Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar 'ın onayıyla sahte kimlikle "silah taşıma ruhsatı" verildiği, iki kez yakalanıp bırakıldığı da ortaya çıkmıştı.

"Mafya-siyaset-devlet" üçgenindeki kirli ilişkilere bulaşanların sürekli birilerinin adamı olduğu için korunduğu bir ülkede ne demokrasi olur ne hukuk devleti! Olsa olsa yeni skandallar ve cinayetler olur; çürüme hızla ülkenin her yanını sararken Türkiye karapara aklama cennetine dönüşür.

Nevşehir'deki bulvara Çatlı adının verilmesi, benim ve benim gibi Aydınlanma Devrimi'nin izinden gidenler için dehşet vericidir.

NATO-Gladio yetiştirmesi faşist tetikçiler tarafından hunharca katledilen Orta Doğu Teknik Üniversitesi Elektrik Bölümü öğrencisi Serdar Alten, Ankara Devlet Mimarlık Mühendislik Akademisi öğrencisi Hürcan Gürses, Ankara İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi Gazetecilik öğrencisi Efraim Ezgin, Hacettepe Üniversitesi İstatistik Bölümü öğrencisi Latif Can ve Osman Nuri Uzunlar, Faruk Erzan ve Salih Gevenci'nin anısına saygıyla...

* * *

Sevgili okurlarım, Türkiye "normal" ve "güvenli" bir yaşama kavuşmak için bir an önce bu iktidardan kurtulmalıdır.


  Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.

Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta

Son güncelleme tarihi 8 Temmuz 2024

Valid HTML 4.01 Transitional