Emre Kongar'ın Resmi^* İnternet Sitesi

Ayvalık'ta Köy Enstitülerini Anma Günleri

Ayvalık Belediye Başkanı Mesut Ergin, bu güzel ilçemizde, belediye hizmetlerine ilave olarak önemli kültür ve sanat hizmetleri yapıyor.

Örneğin, amatör ve profesyonel sanatçıların desteğiyle, Ayvalık Şehir Tiyatrosunu hayata geçirmiş.

Yine kültür hizmetleri bağlamında gerçekleştirilen "Fikir ve Kültür Günleri/2023" programında, kuruluşunun 83'üncü yılında Köy Enstitüleri kutlandı.

Atölye Kültür Sanat organizasyonunda Hasan Aldemir'in eşgüdümüyle gerçekleştirilen kutlama, ünlü köy yazarımız Mahmut Makal'ın anısına ithaf edildi.

28 Nisan Cuma günü Ayvalık Belediyesi Vural Sineması Nejat Uygur Sahnesi'nde Hayrettin Filiz yönetiminde,Sedef Kabaş, Yaşar Aydın veAli Mert Taşcıer "Köy Enstitüleri Aydınlığından Günümüz Karanlığına" başlıklı panelde konuştular.

29 Nisan Cumartesi günü sevgili genç dostum, değerli araştırmacı, tarihçi ve yazar Sinan Meydan, "Kuruluşundan Kapatılışına Köy Enstitüleri" başlıklı bir konferans verdi ve Köy Enstitülerini tarihsel bağlamı içinde irdeledi.

Aynı akşam Köy Enstitüleri'ni en iyi anlatan filmlerden biri olan,Biket İlhan'ın yönetmenliğini yaptığı "Yarım Kalan Mucize" gösterildi.

Son olarak 30 Nisan Pazar günü ben, beş saatlik bir otomobil yolculuğundan sonra saat 16'da nefes nefese yetiştiğim Nejat Uygur sahnesinde "Köy Enstitüleri'nin Toplumsal Yansımaları" adlı bir konferans verdim ve kitap imzası yaptım.

* * *

Ayvalıklıların kültürel düzeyine uygun olarak bilimsel seviyesini yüksek tuttuğum konferansımda, Köy Enstitülerinin Atatürk'ün Cumhuriyet Devrimi içindeki yerini soyut toplum modelleri çerçevesinde irdeledim.

Daha sonra, Şerif Mardin'in, Osmanlı kulluğundan, Cumhuriyet vatandaşlığına geçişte, bireyler ile devlet arasındaki ilişkilerin düzenlenmesinde tarikatların rolü konusundaki güzellemesinin yanlışlığını ve İdris Küçükömer'in "Osmanlı-Türk tarihinde sağ soldur, sol sağdır" yozlaştırmasını vurguladım.

Konuşmamı Sosyal Psikolojideki Birincil Grup İlişkileri, İkincil Grup İlişkileri modellerine göre, Köy Enstitülerinin rolüne değinerek sürdürdüm.

En sonunda da Köy Enstitüleri eğitimi ile İmam-Hatip eğitimi arasındaki zıtlıklara işaret ettim.

Bütün konuşmam boyunca Belediye Başkanı Mesut Ergin ve eşi en ön sırada büyük bir dikkatle beni dinlediler.

* * *

Konferanstan sonra kitap imzasına geçildiğinde, uzun bir kuyruk oluştu.

Bu kuyrukta da gençlerin varlığı dikkat çekecek kadar çoktu.

Elbette olgun okurlarım arasında yine emekli öğretmenler çoğunluktaydı.

Beni en çok sevindiren olay, birtakım ailelerin birkaç kuşak bir arada gelmiş olmasıydı.

Bunlar, her biri ayrı bir kitap imzalatan anne, baba ve çocuklarından oluşuyordu.

Bu arada akademisyen meslektaşlarımın varlığı ve yaptıkları yorumlar, espriler sırada bekleyenlere keyifli dakikalar yaşattı.

* * *

Son olarak bugünün 1 Mayıs olduğunu anımsayalım:

Bu vesileyle, Köy Enstitüleri devam etseydi, emek istismarı, vurgun ve soygun düzeni bu denli sert ve acımasız olarak devam edebilir miydi diye kendimize soralım.