Emre Kongar'ın Resmi* İnternet Sitesi


Kitaplar

Green Bullet Makaleler

Green Bullet Articles in English

Sürekli Yazılar


 

6 Haziran 2022

Siyasal Küfürler Gündeme Egemen Oldu.

Geçen hafta, AKP İktidarı geçim sıkıntısını gündemden düşürmeyi başardı:

Çünkü geçen hafta küfürler, siyasal gündemde pahalılığın önüne geçti.

Geçen hafta iki olay siyasal gündemin başına oturmuştu:

Önce, Gezi Direnişi'ne katılanlar için "Şahsım Devletinin" dile getirdiği "Sürtük ve Çürük" sözcükleri gündeme bomba gibi düştü.

Daha sonra Mayıs Ayı enflasyon oranları açıklandı.

ENAG'a göre Mayıs ayı enflasyonu yüzde 5,46, yıllık enflasyon ise yüzde 160,76 olarak belirtildi.

TÜİK'e göre Mayıs ayı enflasyonu yüzde 2,98, yıllık enflasyon ise yüzde 73,50 olarak açıklandı.

Halk ise televizyon kanallarında ve gazetelerde yayınlanan röportajlarda, hayat pahalılığının ENAG'ın açıkladığı oranlardan bile daha fazla olduğunu iddia etti.

Fakat daha da ilginç bir biçimde halk, sokaklarda beni gördüğü zaman hayat pahalılığından çok, küfürler üzerinde durduğunu belirtti.

Hatta bazı kişiler, otomobillerinin direksiyonunda, korna çalarak dikkatimi çekip camlarını açarak protestolarını dile getirdiler.

Aslında seçim öncesinde seçmenin iktidara verdiği desteği yok eden faktör hiç kuşkusuz geçim derdi.

Fakat siyasetteki küfürler bu faktörü bile gölgelemiş göründü.

İlginç bir biçimde Erdoğan bu sözleri için "milletimizin diliyle konuştuk" savunmasını yapınca, bu ifadesi de yeni yorumları ve protestoları tetikledi.

Böylece iktidarın oy kaybına yol açan geçim derdi unutulmuş ve gündemden düşmüş oldu.

Elbette bu sözlerin yarattığı öfke belki bir süre sonra biraz azalır ama geçim derdi devam ettiği için, siyasetteki sonuçları ortadan kalkmaz.

Bu vesileyle, Cumhuriyet Gazetesi'nde 24 ve 26 Mayıs tarihlerinde yayınlanan "Benim Cumhurbaşkanı Adayım" ve "Rol Modeli Olarak Cumhurbaşkanı" başlıklı yazılarımı burada tekrar okurlarımın dikkatlerine sunmayı uygun buldum.

* * *

24 Mayıs Tarihli Yazı:

BENİM CUMHURBAŞKANI ADAYIM

Benim cumhurbaşkanı adayım nazik ve terbiyeli olacak...

Kaba ve küfürlü konuşmayacak, her eylem ve söyleminde aile terbiyesine örnek olacak tutum ve davranışlar sergileyecek.

Benim cumhurbaşkanı adayım muhaliflerini ya da seçmenlerini azarlamayacak, kimseye parmak sallamayacak...

Herkese, kendisine istediği saygıyı gösterecek, kimseye ahlâksız, cibilliyetsiz, sürüngen, insan müsveddesi, alçak, rezil, hain, gibi sözlerle hakaret etmeyecek.

Benim cumhurbaşkanı adayım kendisini eleştiren veya kendisinden bir şey isteyen seçmenine "ananı da al git" demeyecek...

Kendisini eleştirenleri terslemeyecek, sabırla, nezaketle ve terbiyelice dinleyecek; eleştirenleri hapse attırmayacak.

Benim cumhurbaşkanı adayım temel insan hak ve özgürlüklerine saygılı olacak...

Başta ifade ve muhalefet özgürlüğü olmak üzere bütün temel insan haklarını ve özgürlüklerini koruyacak.

Benim cumhurbaşkanı adayım kadınlara ikinci sınıf vatandaş muamelesi yapmayacak...

Kadınların ve çocukların haklarına karşı çok hassas olacak, taciz ve tecavüzlere ve cezaevlerindeki haksızlıklara karşı duyarsız kalmayacak.

Benim cumhurbaşkanı adayım üniversite diplomalı olacak...

Üniversitede ya siyaset, ya hukuk, ya iktisat, ya da tarih gibi, insan bilimleri veya toplum bilimleri alanlarından birini okumuş olacak.

Benim cumhurbaşkanı adayım, üniversitedeki hocaları, sınıf ve/veya okul arkadaşları tarafından tanınıyor, anlatılıyor olacak...

Geçmişinde, boşluklar ve cumhurbaşkanlığı makamına gelmesini engelleyici suçlardan dolayı mahkûmiyet filan bulunmayacak.

Benim cumhurbaşkanı adayım sadece vatandaşlarını değil, genel olarak bütün insanları ırk, din, dil ayrımı yapmadan sırf insan oldukları için eşit sayıyor olacak...

Hiçbir dini, mezhebi, inancı, milliyeti, ırkı, etnik kökeni küçümsemiyor, kimsenin inancını, ırkını anarken, hakaret edici sıfatlar veya söylemler kullanmıyor olacak.

Benim cumhurbaşkanı adayım Cumhuriyet değerlerine, İstiklâl Savaşı'nı kazananlara, Türkiye Cumhuriyeti'ni kuranlara saygı duyacak...

Demokratik, laik ve sosyal hukuk devleti ilkelerine uyacak, başta Atatürk ve İnönü olmak kaydıyla, Cumhuriyetin kurucu babalarına saygı gösterecek.

Benim cumhurbaşkanı adayım yargının bağımsız olması gerektiğine inanacak...

Yargıyı siyasetin emrine vermeyecek, siyasetin emrine verilmiş olan yargıyı bu boyunduruktan kurtaracak.

Benim cumhurbaşkanı adayım din gibi milliyet gibi mukaddes kimlikleri siyasette istismar etmeyecek...

Laikliğin, demokratik rejimin ve hukuk devletinin temel özelliklerinden biri olduğunu hiç unutmayacak.

Benim cumhurbaşkanı adayım rüşvetçilik, yolsuzluk, hortumculuk yapmayacak...

Rüşvetçilik, yolsuzluk, hortumculuk yapanlardan hesap soracak.

Benim cumhurbaşkanı adayım halkını enflasyona ezdirmeyecek, geniş kitleleri yoksullaştırıp açlığa mahkûm ederek kendi oligarşisini zenginleştirmeyecek...

Ülkenin kaynaklarını, ülkenin kalkınmasına, verimli yatırımlara harcayacak.

Benim cumhurbaşkanı adayım Neoliberalizme karşı olacak...

Kamu çıkarlarını korumaya, sağlıkta ve eğitimde fırsat eşitliğine, herkesin sosyal güvenlik hakkına, özetle Sosyal Demokrasiye inanacak.

Benim cumhurbaşkanı adayım haksızlık, hukuksuzluk yapmayacak...

Haksızlık, hukuksuzluk yapanlardan hesap soracak.

Benim cumhurbaşkanı adayım kamu malını, yeşili, doğayı yağmalamayacak, yağmalatmayacak...

Kamu malını, yeşili, doğayı yağmalayanlardan hesap soracak.

Benim cumhurbaşkanı adayım Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne saygı gösterecek, ülkeyi kendi fermanlarıyla yönetmeyecek.

"Şahsım Rejimindeki" ceberrut cumhurbaşkanlığı makamını kaldıracak, Parlamenter Demokratik Rejime geçecek.

* * *

26 Mayıs Tarihli Yazı:

ROL MODELİ OLARAK CUMHURBAŞKANI

Sevgili okurlarım, Salı günü "Benim Cumhurbaşkanı Adayım" başlığıyla, "siyaseten" nasıl bir cumhurbaşkanı adayı istediğimi yazmıştım.

O yazıma ilgi gösteren ve övgü dolu yorumlar yapan çok sayıdaki okurlarıma çok teşekkür ederim.

Bugün bir cumhurbaşkanı adayının "kişisel özellikleri" üzerinde durmak istiyorum.

Çünkü bir kişi cumhurbaşkanı seçildiğinde, o toplumdaki insanların, özellikle de gençlerin "rol modeli" olur.

Kimliği, kişiliği, eylem ve söylemleri, tutum ve davranışları taklit edilir...

Bu anlamda, her cumhurbaşkanı, vatandaşların kişiliklerini ve hayatlarında izleyecekleri yolları, sadece makamının kendine verdiği etkilerle değil, "rol modeli" özelliğiyle de etkiler.

(Ben "Şahsım Devleti Rejimine" bu nedenle de karşıyım:

"Şahsım Devleti Rejimi" tek bir kişinin bütün eksiklik ve yanlışlarını, doğrudan devlete egemen kılıyor ve hem "rol modeli" olarak taklit edilme yoluyla, hem de sahip olduğu yetkilerle, zorla, bu kişisel eksiklik ve yanlışlarını bütün topluma empoze edebiliyor...

Devlet, devlet yapısıyla birlikte insanların, özellikle de gençlerin kişilikleri, beklentileri, duygu ve düşünceleri, bu yolla yozlaşıyor.)

Bugün, bir cumhurbaşkanı adayının, bana göre ne gibi "kişisel özelliklere" sahip olması gerektiğini yazacağım.

Benim cumhurbaşkanı adayım yalancı olmayacak.

Sadece kendi vatandaşlarına değil, yurt dışındaki insanlara da yalan söylemeyecek.

Verdiği sözlerden dönmeyecek.

Güvenilir olacak.

Benim cumhurbaşkanı adayım hayal aleminde yaşamayacak.

Gerçekçi olacak.

Herkesin gördüğü, bildiği, yaşadığı gerçekleri ve bu arada tarihi de saptırmayacak.

Benim cumhurbaşkanı adayım, hırsız olmayacak.

Çalmayacak, çaldırmayacak, hırsızları yanından uzaklaştıracak ve cezalandıracak.

Dürüstlük ve namus timsali olacak.

Hırsızlığın değil, dürüstlüğün ve namuslu olmanın insanları başarıya götürdüğünü, herkese, özellikle de gençlere gösterecek.

Benim cumhurbaşkanı adayım cahil olmayacak.

Cehaleti ve cahilleri övmeyecek, övdürmeyecek.

Cahil kalmış olan vatandaşların, özellikle de kadınların, önünü açacak, vatandaşlarının okul öncesinden üniversite sonrasına kadar çağdaş eğitim almalarını sağlayacak.

Eğitimli insanları, akademisyenleri küçümsemeyecek; profesyonellere mesleki ilkelere bağlılıklarından dolayı hakaret etmeyecek.

Benim cumhurbaşkanı adayım kavgacı olmayacak, insanlardan nefret etmeyecek.

İnsanlara nefretle yaklaşmayacak, topluma düşmanlık tohumları atmayacak.

Eylemleri ve söylemleriyle topluma kavga ve dövüş değil, birlikte yaşama, uzlaşma ve sevgi tohumları ekecek.

Benim cumhurbaşkanı adayım sadakate değil, liyakate önem verecek.

Birinci sınıf insanlar birinci sınıf insanlarla çalışır, ikinci sınıf insanlar beşinci sınıf insanlarla çalışır gözlemini hiç unutmayacak.

Çevresindeki insanları sadakate göre değil, liyakate göre seçecek.

Onları aşağılamayacak, onların önerilerini dikkate alacak.

Benim cumhurbaşkanı adayım dilini, yani Türkçeyi iyi kullanacak.

Sözcükleri yanlış telâffuz etmeyecek.

Cümleleri düzgün kuracak, özneleri, fiilleri doğru yerlere koyacak, vurgularını doğru yapacak, cümlenin ahengini doğru kullanacak.

Konuşurken dilini yani Türkçeyi katletmeyecek.

* * *

Özetle sevgili okurlarım, benim cumhurbaşkanı adayım, herkesin evlatlarının sahip olmalarını arzuladığı kişisel niteliklerle donatılmış olacak!

Yani "benim cumhurbaşkanı adayım, herkesin çocuğunun sahip olmasını istediği ahlâka, kültüre ve kişisel niteliklere sahip olmalıdır" derken çok mu fazla şey istiyorum?


  Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.

Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta

Son güncelleme tarihi 29 Ocak 2024

Valid HTML 4.01 Transitional