Emre Kongar'ın Resmi* İnternet Sitesi


Kitaplar

Green Bullet Makaleler

Green Bullet Articles in English

Sürekli Yazılar


 

28 Mart 2022

Hatay Sorunu: Atatürk'ün Aldığını Erdoğan/AKP Geri Mi Veriyor?

Değerli okurlarım, Türkiye'nin yanlış bir dış politika ile katıldığı Suriye Savaşı'nda, ne yazık ki ülkemiz en büyük bedeli, sadece şehitlerimiz olarak değil, oradan gelen ve hâlâ uluslararası statüleri tam olarak belirlenmemiş olan "sığınmacıların" yarattıkları maddi ve manevi sorunlarla da ödüyor.

Atatürk'ün hasta yatağından kalkarak "Şahsi meselemdir" diyerek gittiği Hatay'daki askeri gösteriden sonra, önce bağımsız olan sonra da Türkiye'ye katılan Hatay, Suriye Savaşı bağlamında Türkiye'de en büyük tehlikeye maruz olan ilimiz.

Dört dinin bütün inançlarının birlikte yaşadığı bu "Barış simgesi" kentimiz bu özel yapısının yok olması tehdidiyle karşı karşıya.

* * *

Hatay Belediye Başkanı Dr. Lütfü Savaş kentteki Suriyeliler konusunda dikkat çeken bir demeç verdi:

"Suriyelilere vatandaşlık, seçme ve seçilme hakkı verilmesi büyük hata oldu.

Böyle giderse biz azınlığa düşeceğiz.

12 yıl sonra Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Suriyeli olacak.

Toprak almaları yasak ama Türk ortakları üzerinden ara senediyle sürekli toprak alıyorlar.

Uyarıyorum, Hatay gidiyor."

* * *

Yeniçağ'daki habere göre Savaş Suriyeliler konusunda şunları da söyledi:

"Elimde 1 yıl önce veriler var. Son seçimde 13 bin Suriyeli oy kullandı.

2019 seçimlerinde. 2020 verilerinde oy kullanacak insan sayısı 18 bine çıkmış.

Son verilere göre Yayladağ'da üçte bir Suriyeli oy kullanacağını söyledi.

Suriyeliler bazı yerleşim yerlerinde isterlerse muhtarlığı kazanabilirler.

Son seçimde Reyhanlı'da vatandaş olup seçime girseler rahat rahat kazanırlar.

Mesele o değil, bundan sonra insanların gelecek adına plan program yapabilmesi için önünü görebilmesi lazım. Sosyolojik, psikolojik sıkıntıların bertaraf edilmesi lazım. Bunu belediye başkanı yapamaz. Hükümetle işbirliğinde yapmak lazım.

Biz bizim insanımıza nasıl destek veriyorsak, onlara da destek veriyoruz. Günde 800 ton daha fazla çöp oluyor. Yeni arıtma tesisi projelendiriyoruz. İçme suyu Kırıkhan, Antakya'da değiştirdik. Trafikte beraberiz. Bunların hepsini biz çözüyoruz.

Bizim insanımızın istihkakı ile Suriyeli kardeşlerimizin ihtiyacına bakıyoruz.

Biz Osmanlı'da tebaaydık orada sıkıntı yok. Biz onlardan 35-40 yıl ilerideyiz. Öyle olunca beklentiler, hayat tarzı, eğitim, sosyal anlayış, farklı kültürlerden geldikleri için anlaşmak zor oluyor. Onlar da gettolaşıyor, zaten kaynaşılmıyor.

Bizim sayın valimiz 'sayım yapıldı' dedi. Muhtarların bazıları 'bizim mahalleye Suriyeli kaydetmiyorlar' dedi.

Nüfus ileriye doğru gidiyor. Nüfusun artış şekli çok önemli. Nüfus artarken bir, iki, üç diye artmıyor, dramatik artıyor. Doğurganlık hızıyla artıyor. İdlib'ten dedikleri gibi 3 milyon göçmen gelirse işimiz çok zor. Yazın su yetiştiremiyoruz. Belediye başkanlarının kâbusu bu iş. Ben günde 20 kez hava durumuna bakıyorum. Allah'tan bu sene yağmur iyi.

Sosyo kültürel ve ekonomik yapısı en düşük olanlar bizde, Kilis, Gaziantep'de.

Bizden iyileri İstanbul'da, İzmir'de bulunuyor.

İletişimde de sıkıntı yaşıyorsunuz. Bunu çözmek, sorunları derinleştirmekten daha iyidir.

Bizde bütün çocuklar okuyor. Herkes çocuğunu okuttuğu için bilgisayar ve masa istiyor.

Çoğu işsiz kalıyor. Biz milli eğitim politikalarını geliştirmemiz lazım. 50 yıllık plan yapmak lazım.

Şimdi her kişi devletten üç aşağı, beş yukarı yarım, çeyrek, bir maaş para alıyor. Engelli, yaşlı, hasta, bakıcı parası alıyor. Böyle olunca çalışan insan sayısı azalıyor. O ufak parayla yetiniyor. Genç de olsa kahvehaneye gidiyor.

Bizim çalışmanın bir ibadet olduğunu anlatmamız lazım. Bu açığı Suriyeliler kapatıyor ama yarın onlara da yetmeyecek. Onlardan doğan çocuklar da işsiz kalacaklar. Tarım, ticaret, iş hayatında çalışacak insanları tasnif edip ona göre davranmamız lazım."

* * *

Cumhuriyet'ten Mustafa Çakır'ın Hatay haberine göre:

Çarşıdaki esnaf, kira ve yüksek dükkân fiyatları nedeniyle Suriyelilerin orada işyeri açamadıklarını belirtiyor. Bu nedenle de Suriyeliler sadece kentin bazı caddelerinde işyeri açmışlar.

Yoğun olarak yaşadıkları bazı mahalleler var. Yerleşim ve işyeri olarak kent merkezinin her yerine dağıldıkları gözlenmiyor.

Çarşı esnafı çoğunlukla Belediye Başkanı Savaş'ın açıklamalarına hak veriyor.

Merkezdeki esnafın genel eleştirisi Suriyelilerin ucuza iş yapması, mal satması nedeniyle kazançlarının azaldığı yönünde.

"Vergi ödemiyorlar, sigortasız işçi çalıştırıyorlar. Maliyetleri düşük" diyorlar.

Yurttaş, Suriyeliler ile "kültür ve yaşam farklılığı" olduğuna da dikkat çekiyor.

Merkezdeki esnaf Suriyelilerin dönmesini istiyor:

Suriyeliler ucuz işgücü olarak çalıştıkları için işsizliğin arttığını, iş bulunamadığını belirtiyorlar.

"Bunlar mülteci değil. Mülteci muhtaç olur. Suriyeliler burada işyerleri açtı. Buraya yerleştiler. Sattıkları ürünleri bile burada üretiyorlar. Artık gitmezler" görüşleri de dile getiriliyor.

Suriyelilerin özellikle inşaatlarda ucuz işgücü olarak çalıştırıldıkları belirtiliyor.

Kira fiyatları ise artmış durumda.

Bir yurttaş, "Kiram 2 bin lira oldu. Ev sahipleri insanları evden çıkarıyorlar. Suriyeliye veriyorlar. Onlar da iki üç aile birlikte oturuyor. 20 kişi varlar. O parayı verebiliyorlar" diyor.

CHP Hatay İl Başkanı Hasan Ramiz Parlar, Suriyelilerin kente altyapıdan, sağlığa kadar büyük bir yük getirdiklerine dikkat çekti.

Suriyelilerin "geçici" olarak getirildikleri ancak "kalıcı" hale geldiklerine işaret eden Parlar, eğitimde, istihdamda, sağlıkta çeşitli sorunlar oluştuğunu söyledi. Bu sorunları da şöyle sıraladı:

"Kiralar arttı. Ucuz işgücü olarak çalıştırılıyorlar. Bu da kentte işsizlik yaratıyor. Trafik yoğunlaştı. Kent kalabalıklaştı. Hastanelerde yoğunluk var. Hastaneye giden yurttaş daha fazla sıra bekliyor. Bundan şikâyet ediyor. Hırsızlık gibi olaylarda da artış olunca bunlar da Suriyelilerin üzerine kalabiliyor."

Parlar "Suriyelileri düşman göremeyiz" diyor.

Suriyelilerin ticarete de girdiklerine işaret ederek kentte 1559 Suriyeli işyeri olduğunu dile getiriyor.

Kayıt dışı çalıştırılan işyerleri de olduğunu kaydeden Parlar, buraların vergi ödemediklerini belirtti.

CHP Hatay İl Başkanı Parlar, çözüm konusunda ise şunları söyledi:

"Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu sık sık dile getiriyor. Suriye hükümeti ile ilişkiler kurarak, anlaşarak, oradaki yaşam şartlarını iyileştirerek, ilişkileri tamir ederek, can güvenliklerini sağlayarak kendi istekleri ile gönüllü olarak gitmeliler. Bu zorla yapılamaz."

Parlar, Reyhanlı'daki Suriyelilerin sayısının ise ilçedeki Türk nüfusunun sayısını aştığına işaret etti.

* * *

Sevgili okurlarım, Hatay, Türkiye için, bir "Milli Güvenlik Sorunu"dur.

Dr. Lütfü Savaş'ın dediği gibi, bu ilimizde Suriyelilerle ilgili olan sorunlar mutlaka iktidar tarafından özel olarak ele alınmalıdır.


  Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.

Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta

Son güncelleme tarihi 29 Ocak 2024

Valid HTML 4.01 Transitional