Emre Kongar'ın Resmi* İnternet Sitesi


Kitaplar

Green Bullet Makaleler

Green Bullet Articles in English

Sürekli Yazılar


 

20 Haziran 2022

CHP'nin Büyük Gücü: Belediyeler.

CHP'nin öncülük ettiği Millet İttifakı'nın en büyük gücü sadece yanına aldığı muhafazakâr, sağcı partiler değil, aynı zamanda başkanlığı kazandığı belediyelerdir de.

* * *

Elbette seçmen nezdinde başarı öyküleri düşünüldüğünde bunların en eskisi ve en göze çarpanı Eskişehir'dir:

Prof. Yılmaz Büyükerşen, bütün olanaksızlıklara ve engellemelere karşın, Anadolu'nun ortasındaki çoraklıkta bir Avrupa kenti yarattı.

Derken 31 Mart 2019 yerel seçimlerinde ve 23 Haziran'da haksız ve hukuksuz bir biçimde tekrarlattırılan İstanbul seçimlerinde kazanılan zafer...

Ve bu zaferin başta İstanbul ve Ankara olmak üzere, bütün CHP'li kentlerimizde ama özellikle büyük şehirlerimizdeki uygulamalarla birer başarı öyküsüne dönüştürülmesi...

Sonunda ülkeyi iflasa ve vatandaşları açlığa sürükleyen iktidar, Şahsım Devleti yapısı içinde kendi yanlışları, baskıları, hortumları ve sabit fikirleriyle iktidardan düşerken...

Millet İttifakı, CHP'nin liderliğinde, sağ ve sol arasında gerçekleştirilen "Demokrasi İttifakı" ve CHP'li belediyelerin oluşturduğu başarılı örnekler sayesinde iktidara yükseliyor.

* * *

İşin ilginç yanı iktidarın, ülkedeki seçmenin yarısını temsil eden bu kentlerdeki halkı cezalandırarak CHP'li belediyelerin önünü kesmek için her türlü engele başvurması.

Ama paralarına el konmasına, hizmetlerine sınırlama ve kısıtlama getirilmesine karşın, CHP'li belediyeler büyük bir başarı gösteriyorlar.

Hiç kuşkusuz bunun en büyük nedeni, belediyelerden AKP iktidarının kendi vakıflarına aktarılan fonların durdurulması ve halkın vergilerinden gelen paraların yine hemşerilere hizmet için kullanılması.

Büyük kentlerimizin belediyeleri seçmenlerine önemli hizmetler yapar ve böylece halkın güvenini kazanırken...

Öğrencilere, gençlere, kadınlara ve işsizlere yönelik maddi ve manevi hizmetleri, AKP'nin doğrudan para yardımı yaparak kendilerine bağladığı seçmen kitlesini de iktidarın boyunduruğundan kurtarmaktadır.

* * *

Elbette başarılı olanlar sadece Büyük Şehir Belediyeleri değil.

Pek çok ilçe belediyesi de önemli başarıların altına imza atıyor.

Bütün CHP'li il ve ilçe belediyeleri, sadece belediye hizmetleri ve maddi yardımlarla değil, aynı zamanda kültür ve sanat hizmetleriyle de halkın gönlünü kazanıyorlar.

Örneğin Didim Belediyesi, Deniz Atabay'ın sayesinde, arazi mafyasıyla başarılı bir biçimde başa çıkmayı başardı.

Ayrıca çağ gerisi ve insanlık dışı olan deve güreşlerini durdurdu ve Türkiye'nin ilk "Vegan Festivalini" gerçekleştirdi, bu festivalde açtığı sergilerle sanata da imzasını attı.

Yazarlar Festivali ile edebiyatta da öncü oldu.

Zaten bir tarih ve arkeoloji hazinesi olan bu ilçemizi uluslararası turizmde layık olduğu yere yükseltti.

Örneğin, Beşiktaş Belediyesi, Rıza Akpolat'ın yönetiminde, kafeleri birer kültür ve sanat merkezi haline çevirdi, özel toplantılar, imza günleri düzenliyor.

İlçede pek çok düzenleme gerçekleştirdi.

Bu sayede Beşiktaş meydanındaki mezbelelik alan tüm vatandaşların gezip eğlendiği, vakit geçirdiği bir alan haline geldi.

Örneğin Kartal Belediyesi, Gökhan Yüksel'in başkanlığında, Kartal Kitap Fuarlarını gelenekselleştirdi.

Türkiye'nin yazarlarını, kültür insanlarını Kartal halkıyla buluşturuyor.

Kartal'ı tanıtmak ve kültürünü geliştirmek için gastronomi fuarı gibi farklı etkinlikler de planlıyor.

Örneğin Bakırköy Belediyesi Dr. Bülent Kerimoğlu Başkanlığında ilçeye yepyeni bir Kültür Merkezi, bir kütüphane ve bir Cem Evi kazandırdı.

Yeni bir sağlık merkezi, yeni spor alanları açtı.

Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın isteğiyle Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından yerinden edilen Bakırköy Sanatçıları Derneği BASAD'a sahip çıktı, ona ofis ve çalışma alanları tahsis etti.

Örneğin Kuşadası Belediyesi Ömer Günel sayesinde atlı faytonların yasaklanmasına öncülük etti.

8 veterinerin görev yaptığı modern bir hayvan barınağı kurdu ve hayvanlar için katı gıda üretimine başladı.

Kuşadası'na uluslararası bir kamping ve karavan alanı kazandırdı.

Kuşadası'nın farklı bir niteliği daha var; Türkiye'nin denizdeki turizm kapılarından biri.

* * *

Ülkemizin ve Akdeniz'in en önemli Kruvaziyer limanı (yolcu limanı) benim de 1980'den beri, kırk yıldır yazları mekân tuttuğum Kuşadası'ndadır.

2003 yılına kadar Türkiye Denizcilik İşletmesine bağlı olan Kuşadası Limanı 7 Temmuz 2003 yılında tartışmalı bir biçimde ülkemizin özelleştirilen ilk kruvaziyer limanı oldu.

Yirmi yılda yaklaşık 5 milyon turistin ülkemize girdiği bu liman, pandemi süreci ile birlikte büyük bir düşüş yaşadı.

Buna rağmen, son 6 yıllık düşüşte bile ülkemize gelen gemilerin % 70'ni misafir etti.

Öğrendiğime göre, bu yıl nisan ayı itibari ile hareketlenen liman trafiği ile yıl sonuna kadar yaklaşık 600 bin yolcunun Kuşadası'na gelmesi hedefleniyor.

Kuşadası belediyesi de kültür ve sanat hizmetlerini ihmal etmemekte:

Örneğin, Ada Modern Sanat Galerisi; Kuşadası'nın simgelerinden biri olacak Ada Modern Sanatlar Müzesi Projesi'nin ilk adımı olarak Kuşadası Belediyesi ve KUSAV işbirliğinde hayata geçirilmiş olan ve kitleleri modern sanatla buluşturmayı hedefleyen bir sergi ve etkinlik alanı.

* * *

Değerli izleyenlerim, bunlar sadece benim hemen aklıma gelen birkaç belediye ve birkaç hizmet.

Burada zikrettiklerimden başka, çok başarılı belediye ve burada belirttiğim hizmetlerden çok daha fazla maddi ve manevi hizmet var.

Esas olan, CHP'li belediyelerin, halkın, seçmenin gözü önünde, iktidarın bütün engellemelerine ve bu kentlerde yaşayanları cezalandırmasına rağmen çok başarılı bir yönetim gerçekleştirmiş olmaları.

Unutmayalım, Yirminci Yüzyıl'da Avrupa'da, özellikle de İtalya'da komünistler, yerel yönetimlerdeki başarıları sayesinde siyasette ağırlıklarını hissettirmişler, Ortadoğu'da da Müslüman Kardeşler, yerel yönetimlerdeki doğrudan para yardımlarıyla varlıklarını güçlendirmişlerdir.

* * *

Seçim sürecine girilen bu günlerde, CHP'nin ve CHP'li belediyelerin atacağı en önemli adım, hizmetlerini halka iyi anlatmak ve iktidarın yaptığı engellemeleri de açıkça teşhir etmektir.

Elbette bunun için de parti içi hizip çatışmalarını, bireysel itiş kakışları bir yana bırakıp, Genel Merkez ile İl ve İlçe Örgütleri ve belediyeler arasında doğru dürüst bir eşgüdüm sağlanması gerekmektedir.

Kılıçdaroğlu'nun seçim öncesinde bu stratejiyi ve eşgüdümü başarıyla uygulayacağından eminim.


  Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.

Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta

Son güncelleme tarihi 29 Ocak 2024

Valid HTML 4.01 Transitional