Emre Kongar'ın Resmi* İnternet Sitesi


Kitaplar

Green Bullet Makaleler

Green Bullet Articles in English

Sürekli Yazılar


 

14 Kasım 2022

TSC, Turkish Society of Canada (Kanada Türk Derneği) bu yıl Atatürk'ü anma töreni için beni konuşmacı olarak davet etmişti.

Kanada Türk Derneği, bir grup Kanadalı Türk'ün Cumhuriyet değerlerini korumak, geliştirmek, yeni kuşaklara Atatürk'ü tanıtmak ve anlatmak amacıyla kurmuş oldukları bir dernek.

Yönetim kurulu kadınlardan oluşuyor.

13 Kasım Pazar günü yapılan anma programı da derneğin yönetim kurulu başkanı Meylin Günel'in koordinatörlüğündeMeral Altınada, Nalan Gökgöz, Pelin Soran ve Rüçhan Akkök'ten oluşan bir grup tarafından gerçekleştirilmiş.

Ayşegül Kalkan 'ın sunduğu program üç bölümden oluşuyordu.

Birinci açılış bölümünde protokol konuşmaları yapıldı.

Saygı Duruşu ve İstiklâl Marşı'ndan sonra, BaşkanMeylin Günel'in konuşması ile Toronto Başkonsolosu Sinem Mingan'ın konuşması vardı.

Başkonsolos hasta olduğu için, yerine Başkonsolos Yardımcısı Mebşure Taşkın geldi ve hem hepimizi selamladı, ham da Başkonsolosun Atatürk hakkında çok güzel hazırlanmış olan açış konuşmasını okudu.

TSC Yönetim Kurul Başkanı Meylin Günel'in bana da teşekkür ettiği açış konuşmasının Atatürk ve anıtkabir belgeseli hakkındaki bölümü kısaca şöyleydi:

"Değerli Misafirlerimiz,

Bugün burada, Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü ölümsüzlüğe uğurladığımız günün 84. yıldönümünde kendisini büyük bir özlem, saygı ve minnetle anmak üzere toplanmış bulunuyoruz.

Turkish Society of Canada olarak bu sene 10. sunu düzenlediğimiz Ata'mızı Anma Törenimizde, her yıl olduğu gibi 10 Kasımları bir yas günü değil, Atamızın bizlere emanet bıraktığı değerleri hatırlamak, aydınlık yarınlarımıza ancak ve ancak Atatürkçü düşüncenin aydınlattığı yoldan ilerleyerek sahip olacağımızı anlamak ve genç nesillerimize anlatmak günüdür.

Atatürk, hayalini kurduğu aydınlanmanın ilk şartını "Özgürlük ve Bağımsızlık benim Karakterimdir" diyerek, insanın aklını kendi özgür iradesiyle kullanabilmesi gerekliliğini açıkça ortaya koymuştur. Bu bağlamda, dış unsurların, inançların, belli ideolojilerin ipoteği altında bir akıl, aydınlanmamış bir akıldır.

Kişinin iradesinin özgür olabilmesi için, bu uğurda verilmiş tüm mücadelelerin, savaşların ve devrimlerin önemini yeterince kavramış olması gerekmektedir.

Özgürlük, insan kişiliğinin, düşüncesinin, yeteneklerinin ve yaratıcılığının gelişebilmesinin temel koşuludur. İnsan ve toplum, ancak özgür bir ortamda gelişebilir. Devlet için bağımsızlık ne ise, bireyler için de özgürlük odur.

Bunu Atatürk bize şöyle söylüyor, "Biz savaşlarda başarılar kazandık, ama toplumumuzun ulusumuzun yükselebilmesi için bir irfan ordusuna gereksinimimiz var. Bunun için de Fikri hür, vicdani hür, irfanı hür bireyler yetiştirilmesi gerekmektedir."

Kendini bu yolda eğitmiş bireyleri topluma kazandırmak her zaman Atatürk'ün hayalindeki aydınlanma ateşinin bir parçası olmuştur.

Bizlere düşen görev, tüm dünyada hala özgürlük mücadeleleri verilirken, bundan 100 yıl önce milletimize verilmiş bu hak ve hürriyetlere her koşulda sahip çıkarak, Atatürk'ün dediği gibi, önemli olan ufku görmek değil, ufkun ötesini de görmeye çalışmaktır.

Bu bilinçle bugün, tüm bu değerler doğrultusunda Anıtkabir e doğru yola çıkacağız. Vatanımızdan binlerce km ötede olsak da, gençlerimizin rehberliğinde Anıtkabir'i ziyaret edip, hep birlikte Ata'mızı ebedi istirahatgâhında ziyaret edeceğiz.

Mustafa Kemal Atatürk, Türkiye'yi bütün kurumları ile çağdaş uygarlığın bir üyesi yapan, insanlık tarihine mal olmuş büyük bir önderdir.

O'nun yüceliğini her yönüyle temsil edecek, ilke ve inkılâpları ile çağdaşlaşmaya yönelik düşüncelerini yansıtacak bir anıtmezar yapma fikri, Atatürk'ü kaybetmenin derin hüznü içindeki Türk milletinin ortak isteği olarak belirmiş ve yapımına karar verilmiştir.

Anıtkabir, Türk Milletinin kalbinin attığı, ulusal birliğimizin, bağımsızlığımızın, çağdaşlaşmanın ve aydınlanmanın simgesi, her köşesinde Türk Kültürünün, Türk Tarihinin, Türk Devriminin yansıtıldığı, Atatürk'e yaraşır bir anıt mezar.

Sadece Türk Milletinin değil, aralarında Kanada'nın da bulunduğu, dünya milletlerinin Anıtkabir'in inşası sırasında gönderdiği binlerce fidan, bugün dünya barışının simgesi olarak, Anıtkabir Barış parkında kök salmakta….

Bugün bu ağaçların gölgesinde yetişmiş bir nesil olarak bizler, Atamıza, gösterdiği hedeften ayrılmayacağımızın sözünü vererek, aziz hatırası önünde saygıyla eğiliyoruz."

İkinci bölümde Anıtkabir Komutanlığı tarafından hazırlanmış olan belgesel bir Anıtkabir'i ziyaret filmi gösterildi.

Bu güzel ve bilgilendirici belgesel film, TSC tarafından yeniden düzenlenmişti ve gençler tarafından canlı olarak sahnede seslendirilen bir biçimde sunuldu.

Böylece belki de Kanadalı Türk gençlerine Atatürk unutulmaz bir biçimde aktarılabilmişti.

Seslendirmede yer alan gençlerin isimleri şöyleydi:

Ata Uğur, Ateş Tural, Ceren Niğdeli, Doruk Demir, Duru Mingan, Elif Ekizoğlu, Eliz Kara, Kaan Enbatan, Onur Soran, Serra Aksoy .

Belgeselin bu program için hazırlanmasında TSC gönüllüleri olarak pek çok uzman yer almış, emeklerini ve zamanlarını hiç esirgemişlerdi.

Bu bilgilendirici bölümden sonra bir ara verildi ve üçüncü bölümde ben konuştum.

Dünkü Cumhuriyet'te yazdığım anahatlar üzerinden salonla karşılıklı etkileşim de sağlayarak, konuşmamı yaptım...

Atatürk'ü ve Cumhuriyet'i, insanlık tarihi içindeki yerine oturtarak tarihin akışını değiştiren, Kurtuluş Savaşı ve Atatürk Devrimleri olarak mucizevî iki başarının niteliğini anlattım.

Daha sonra da TSC'nin Türkiye'den getirttiği kitaplarımı imzaladım.

* * *

Kanadalı Türkler, çok zor koşullar altında yaşamlarını sürdürmüş, başarılara ulaşmış insanlar.

Kadınlar çok aktif.

Benim temas ettiklerim hep çok başarılı kişilerdi.

Kadınların arkasında, kendilerine ve eşlerine güvenen erkekler vardı.

İzleyiciler son derece eğitimli, kültürlü, bilgili, profesyonellerden oluşuyordu.

Bu arada ATAA eski başkanlarından Gökhan Özalp Michigan'dan beş kişilik bir grupla birlikte gelmişti.

Yerel televizyona da bir söyleşi verdim

Ve elbette, Toronto'ya gelip de Niyagara Şelalesini görmemek ve bir sanat galerisi gezmemek olmazdı.


  Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.

Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta

Son güncelleme tarihi 29 Ocak 2024

Valid HTML 4.01 Transitional