Emre Kongar'ın Resmi^* İnternet Sitesi

Ben bunları bir gün önce yazıyorum:

Hastalığın ilk haftası olan en tehlikeli dönemini evde geçirmişim:

Çok şiddetli bir baş ağrısı ve ateş!

Önce normal bir griptir filan diye fazla önemsemedim, televizyon programlarımı ve gazete yazılarımı da sürdürdüm.

Fakat baktım pek geçmiyor, sevgili Merdan Yanardağ'ın TELE 1 olarak kurumsal anlaşmalar yaptığı yerlerden birinden bir PCR testi istedim.

Test sonucu garip bir biçimde "düşük pozitif" diye bildirildi.

İki gün sonra bir test daha yapıldı ve pozitif çıktı.

Hemen kan sulandırıcı iğne yapmaya, Sağlık Bakanlığı'nın filyasyon ekibiyle kapıma yolladığı Favicovir ilacını içmeye başladım ve hastaneye başvurdum.

Akciğer tomografisinde de hafif bir tutulum görüldü.

* * *

Koç Üniversitesi'nin Topkapı'daki hastanesine yattım.

Hastanede Favicovir ilacı ile kan sulandırıcı iğne dışında özel bir tedavi uygulanmadı.

Sadece, ateşim, tansiyonun, oksijen satürasyonum sürekli olarak ölçüldü.

Doktorlar 7. ile 12. gün arasının çok tehlikeli olduğunu bir çok ani kötüleşmenin ve ölüme gidişin bu dönemde ortaya çıktığını belirtiyorlar.

Stokin fırtınası denilen, vücudun bağışıklık sisteminin kendisine karşı saldırıya geçmesi olayı bu sırada ortaya çıkıyormuş.

Prof. Burhan Kuzu'nun bu komplikasyon nedeniyle vefat ettiği söyleniyor.

Allaha şükür, bende böyle bir olay ortaya çıkmadı.

Ateşim hastaneye yattıktan dört gün sonra düşmeye başladı. Geçen hafta Pazartesi sabahından beri 36 civarında.

Çarşamba günü tekrar test yapıldı ve sonuç negatif geldi.

Perşembe günü de eve yolladılar.

On gün daha kendime kan sulandırıcı iğne yapmam söylendi.

Ona devam ediyorum. Başka da bir ilaç kullanmıyorum.

Hastalığım ve tedavi sürecim boyunca, bütün olup bitenleri sosyal medyadan, Twitter'dan paylaştım.

Her türlü soruya defalarca yanıt verdim.

Amacım bu konudaki moral bozukluğunu önlemek ve tedbirli davranmanın önemi vurgulamaktı.

Bazıları mutlaka özel muamele ve özel tedavi gördüğüm konusunda ısrar ettiler:

Hayır halka genel olarak yapılanın dışında hiç bir özel ilaç veya muamele yapılmadı.

Sadece hastanede, komplikasyonlara karşı gözlem altında tutuldum ve herhangi bir olumsuzlukla karşılaşmadan, taburcu oldum.

* * *

Geçmiş olsun dileklerinin yoğunluğu beni şaşırttı.

Meğerse ne kadar çok sevenim ve ne çok Cumhuriyetçi, Atatürkçü okurum, izleyenim varmış!

Hastalık sürecim boyunca bütün geçmiş olsun dileklerine yanıt vermemenin olanaksızlığını takdir edersiniz...

Geçen hafta bu ilgiye teşekkürlerimi genel olarak yazmıştım.

Bugün teşekkür ve minnetlerimi tekrarlıyorum..

* * *

Sevgili okurlarım, izleyenlerim, COVID-19'a yakalanmamaya çalışın.

Çünkü bu virüs çok kalleş; ne zaman nereden, nasıl vuracağı hâlâ tam bilinmiyor.

Ben atlattım ama, herkes benim kadar şanslı olmayabilir.

Dediğim gibi, ne zaman ne yapacağı, nereden nasıl vuracağı bilinmeyen kalleş bir virüs bu!

Mutlaka maske takın.

Kalabalık yerlere girmeyin.

Kapalı yerlere girmeyin.

Ellerinizi sürekli olarak yıkayın.

Ev halkıyla bile yakın oturmayın, en az iki metre mesafe koyun aranıza.

Çalışmak zorunda kalanların Allah yardımcısı olsun.

* * *

İktidar bu salgına karşı mücadeleyi iyi götüremedi. Bir maskeyi bile dağıtamadı ve üstelik halkın maskeye erişimini engelledi.

Ekonomik kaynakları tükettiği için, tam bir karantinayı sağlayamadı.

Dini ve siyasi nedenlerle hastalığı yaygınlaştıran kalabalıkların oluşmasına bizzat yol açtı.

Şimdi doğru bir iş yapıyor ve fedakâr sağlık personeli ile oluşturduğu filyasyon ekipleriyle, testi pozitif çıkanlara kapıdan Favicovir ilacı yolluyor.

Bence mutlaka kan sulandırıcı iğne de vermeliler.

* * *

Bu sırada canları bahasına bizleri korumak için çırpınan ve sürekli olarak şehit veren başta doktorlar olmak üzere sağlık personeline sahip çıkalım:

Yeni personel alımı için baskı yapalım.

Ek ödemeler verilmesini isteyelim.

COVID-19'un meslek hastalığı olarak kabul edilmesi için bastıralım.

COVID-19'dan ölen sağlık personelinin görev şehidi sayılmaları için yasa çıkarılmasını isteyelim.

* * *

Hepinize sağlığınızı ve haysiyetinizi koruyacağınız günler diliyorum.