Kitaplar Sürekli Yazılar Kitap Söyleşileri |
4 Mayıs 2020
Koronavirüs Güncesi-8
13 Mart akşamı evcek başladığımız tam tecrit süreci ikinci ayı bitirmek
üzere.
Hareketsizliğin yol açtığı kalp, damar hastalıkları, mide, bağırsak
rahatsızlıkları, depresyon ve obezite, evde hapsedilen 65+ ile 20- yaş
grupları için COVID-19'dan daha büyük bir tehdit oluşturmaya başladı.
Bu arada başka kentlere giriş çıkışları yasaklanan 31 kent ahalisi için
alınan seyahat yasağı kararı:
Pazar gecesi biterken, yeni politika saptanamadığı ve bunun belirlenmesi
amacıyla, Cumhurbaşkanı'nın başkanlığında yapılacak olan bugünkü kabine
toplantısı beklendiği için, İçişleri Bakanlığı tarafından bu geceye kadar
uzatıldı.
Bu da "Tek Kişi Rejimi"nin cilvelerinden biri:
Cumhurbaşkanı'nın onayı olmadan, "Bilim Kurulu" önerileri dahil, hiç bir
karar alınamıyor.
COVID-19'un açığa çıkardığı siyasal gerçeklerden biri de bu:
"Tek Kişi Rejimi" iktidarın hızlı karar almasını sağlamıyor, tam tersine,
uzmanlar tarafından derhal alınması gereken kararların alınmasını ve
ilanını geciktiriyor.
Hatta bir takım tutum ve davranışlar için sahip olunan önyargıların
kararlar alınmadan önce kamuoyuna açıklanmasına yol açarak:
Bazı bilimsel ve gerekli kararların (maskelerin, başta belediyeler olmak
kaydıyla, herkes tarafından ücretsiz dağıtılmasının sağlanması, isteyenin
parayla da satması gibi veya bir-iki hafta kadar süreli sokağa çıkma yasağı
ilanı gibi) uygulanmasını bile engelliyor diyebiliriz.
* * *
Bu arada zaten kötü yönetimden dolayı iflas etmek üzere olan ekonominin
iyice kötüye gittiğine de belirtmek gerekiyor.
Sanıyorum COVID-19 felaketinin açığa çıkararak belirginleştirdiği ve
hızlandırdığı sorunlardan biri de iktidarın ekonomideki başarısızlığı.
Bu pandemi bazı sorunları belirginleştirip hızlandırırken, sınır öteki
harekât gibi bazı sorunların da gündemden düşmesine yol açtı:
Örneğin, Libya'da ve Suriye'de neler olduğunu artık hiç bilmiyoruz.
Sayıları 5 milyona yaklaşan ve uluslararası tanımlara göre bir türlü hukuki
statüye kavuşturulamayan üstelik de Türkiye AB arasında pazarlık konusu
edilen Suriyeli "ilticacı" sorunları da gündemden düştü.
Bu arada adına "İnfaz Yasası" denilen gizil af yasası ile ayyuka çıkan
haksızlık ve adaletsizlik sorunları da, tahliye edilenlerin işledikleri
yeni şiddet suçları dışında, unutulmuş görünüyor
* * *
Sonuç olarak bir yandan COVID-19 salgını, öte yandan siyasal iktidarın
baskı ve yanlışları, hem Türkiye'nin gündemini etkiliyor hem de ev hapsini
iyice dayanılmaz hale sokuyor.
Ama yine de bu salgınla mücadelenin en iyi yolunun:
1) Her yerde herkesin maske takması...
2) 2-3 metrelik fiziksel mesafenin her koşul altında herkes tarafından
korunması...
3) Olanaklı olduğu ölçüde, tam tecrit...
Olduğunu unutmamamız...
Ve uzunca bir süre buna tahammül etmeye hazır olmamız gerektiğini...
Anımsatırım!
* * *
Herkese sağlıklı ve haysiyetli günler dilerim.
|
Tweet |
Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.
Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta
Son güncelleme tarihi 8 Temmuz 2024